Sabrımızı deniyorlar - YORUM

“Yoksa Türkiye'yi Irak batağı içerisine çekecek 'eylem' bu mu?” bugünkü köşe yazılarının bir çoğu bu soruya cevap aramış İşte üç yazar üç yorum

Sabrımızı deniyorlar - YORUM

Bu, çok çok fazla! Bir seferde 12 köylü. Bir seferde 13 asker. Bir seferde 12 asker. Bu, çok çok fazla! İlk ikisi, diğer şehitlerle birlikte "tezkereye doğru" sürükleme idi. Dünkü 12 şehit "tezkerenin hedefine doğru" çekiştirme. "Türkiye'yi Irak bataklığına çekmek" üzere PKK özel bir katliam seferberliğine sokulmuş sanki. Türkiye'yi, görünüşte ABD, AB, Irak, Irak Kürtleri ile karşı karşıya getirme, fiilen ise ABD ve başta İngiltere kimi AB üyelerinin gömüldüğü, İsrail'in bizi görmek istediği bir bataklığa çekme seferberliği. PKK açıkça "tezkereyi kullanmaya" tahrik ediyor. Kanlı bir küstahlıkla. "Sınır ötesi bir terör patlaması" yla. Türkiye'yi sürekli savaş ve bilinmezlikler ile kaoslara sürüklemek üzere. Ama şöyle bir şey de var: Tezkerenin hedefi Kuzey Irak'taki, Kürt özerk bölgesindeki PKK kampları. Şehitleri verdiğimiz yer ise, burası, bizim topraklarımız. Tezkerenin hedefi yuvalandıkları, korundukları, barındıkları yer. Saldırdıkları yer ise burası; bizim topraklarımız. Biz Irak'a girmeden Irak zaten içimize sokulmuş sanki. UMUR TALU- SABAH Sabrımızı deniyorlar Hepimizin aklına aynı düşüncenin tırmandığını kendimden biliyorum: “Yoksa Türkiye'yi Irak batağı içerisine çekecek 'eylem' bu mu?” Hakkari/Yüksekova'da meydana gelen çatışmada hayatlarını kaybeden Mehmetçiklerin cenazeleri cami avlularına geldiğinde cemaattan yükselecek ağıtlara hiçbir siyasi kadronun sağır kalması düşünülemez. Hükümet geçen hafta Meclis'ten çıkan tezkereyle aldığı 'yetkiyi' kullanmaya kalkarsa buna herhalde pek azımız şaşıracaktır. Son zamanlarda meydana gelen eylemlerin özellikleri gözden kaçacak gibi değil: Çoğu Irak sınırındaki geniş alanda oluyor; bu önemli bir özellik... Bir de, mümkün olduğu kadar çok sayıda can alacak türden eylemler işleniyor... Eylemler adres olarak Irak'ı gösteriyor ve şehitlerin sayısına bağlı olarak da ülkenin dört bir tarafından “Haydi Irak'a” taleplerini yükseltiyor... Terör eylemlerini sahneye koyanlar eylemleriyle Türkiye'yi Irak'a davet ediyorlar... PKK ise PKK, arkasındaki güçlerse onlar, artık kimse bu eylemleri planlayıp sahneye koyanlar, hiç kuşkunuz olmasın, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin sınır-ötesi operasyonla Irak'a girmesini bekliyorlar. Bu sadece bir beklenti değil, arzuluyorlar, arzularını yerine getirmek için de ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar... Hükümet hele bir tezkereyi kullanmaya karar vererek askerleri sınır ötesine göndersin; dışarıda ve içeride birbiri ardına olabilecekleri hepimiz bugünden öngörebiliriz... FEHMİ KORU - YENİ ŞAFAK Hayır, sinirlenmeyeceğiz Türkiye'nin sinir uçlarına yönelik bir eylem daha gerçekleşti. Referandumun yapıldığı, toplumun siyasetle en çok ilgilendiği bir günde, tezkerenin çıkmasından birkaç gün sonra art arda yapılan iki eylem ne anlama gelir çok iyi irdelemek lazım. Son eylem, tezkereyi çıkarmasına rağmen sınır ötesi operasyona yeterince sıcak bakmayan hükümeti ve kamuoyunu ısıtmaya yönelik gibi görünüyor. Peki terör örgütü PKK, böyle bir ısıtma işini niye yapıyor? Ya büyük bir planın ya da ahmakça bir düşüncenin ürünü bunlar. Talabani'nin böylesine bir günde çıkıp, "Hiçbir Kürt'ü Türkiye'ye teslim etmeyiz, hatta bir kediyi bile.'' şeklinde açıklama yapması da, 'birileri Türkiye'nin ısrarla Kuzey Irak'a girmesini istiyor' diye yorumlanabilir. Her geçen gün taban kaybeden, bölgede ciddi ciddi tartışılmaya başlanan örgüt, son bir hamle ile Türkiye'yi Kuzey Irak'a çekmek ve ortalığın yeniden gerginleşmesini sağlamak istiyor. Bölge halkı kimden yana olduğunu 22 Temmuz'da açıkça göstermişti. Şiddetin azalması PKK'nın altını boşaltıyor ve herkesin sorguladığı bir örgüt haline gelmesini sağlıyor. Terörist ve şovenist bir örgüt olan PKK, yıllardır tezgahladığı Türk-Kürt çatışması ve vatandaşlar arasında nefret oluşturma çabalarına kaldığı yerden devam ediyor. 'Ne kadar çok ocağa ateş düşerse, iki taraflı nefret o kadar derinleşir' hesabını yapıyor. 'Acılar derinleşince bölünme daha kolay olacak', diye düşünüyor. Bu nedenle toplumun sinir uçlarına vuruyor. PKK, Türkiye'nin sinirlenmesini istiyor. Toplum ve hükümet tepkisel davransın istiyor. Batı illerinde Kürtlere yönelik birkaç eylem olsa bayram edecek. Güneydoğu'yla ilgili demokratik açılımların durmasını, ekonomik kalkınmanın gerçekleşmemesini istiyor. Çünkü atılan her olumlu adım, PKK'nın eriyip gitmesine sebep oluyor. Hain saldırının zamanlaması, PKK ile arasına sınır koymayan DTP'yi de zorda bıraktı. Söyledikleri ve yaptıklarıyla 'sicili bozuk parti' profili çizen DTP, bundan sonra kepenklerini açık tutmakta zorluk çekeceğe benziyor. Söyledikleri her söz, şehit yarasını kanatacak bir bıçak gibi algılanacak. Problemlerin çözümü için ne zaman demokrasi deseler "Hadi oradan sen de'' tepkisiyle karşılaşacaklar. Onların 'kardeşim' dedikleri, referandum sabahı bu milletin gencecik evlatlarını şehit etti. MEHMET KAMIŞ - ZAMAN
<< Önceki Haber Sabrımızı deniyorlar - YORUM Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER