SEÇİM öncesi
halkın iradesini etkilemeye çalışarak
manipülasyon yapan birçok
köşe yazarı AK Parti’nin oy oranının yüzde 47’lere dayanması,
CHP’nin ise yüzde 20’lerde kalması karşısında büyük sarsıntı yaşadı. Bazı yazarlar açık yüreklilikle özür dileyip ‘Siyaset kendi içinde gereğini yaptı. İstifaların parti yöneticileriyle sınırlı kalmaması gerekiyor’ diyerek meslektaşlarını
istifaya davet ederken,
seçim sonucunu hazmedemeyenler ise halkı aşağılayarak cahil yerine koydu. Hala öz
eleştiriye yanaşmayan kimi yazarlar,
seçmenin
yardım olarak dağıtılan yiyeceklerle satın alındığını iddia ederek hakarete varan eleştiri oklarını halka yöneltti. İşte o görüşler;
İlhan Selçuk (Cumhuriyet)
3 Temmuz: Recep Tayyip,
Abdullah Gül,
Bülent Arınç... Bu üçlü
faizcilikte
şampiyon bir meselles oluşturuyor.
Türkiye’yi dünyada bir ‘Faiz cennetine’ dönüştürdüler.
14 Temmuz: 22 Temmuz’da Türkiye’nin iki kırmızı çizgisi oylanıyor.. Laiklik ve bölünmezlik.’
Özdemir İnce (Hürriyet)
14 Temmuz: Size ancak tarikatçılar, müritler, budalalar ve sadaka dağıttığınız tufeyliler inanır!
Can Ataklı (Vatan)
25 Temmuz:
Başbakan Erdoğan halkın önünde yaptığı konuşmada ‘
Askerlik yan gelip yatma yeri değildir’ dedi. Bu sözlerini çok eleştirdik. Erdoğan’ın şehitler konusunda hassas olmadığını öne sürerek bunun vatan sevgisiyle bağdaşmayacağını bile söyledik. Demek ki halk bu sözü farklı algılamış. Bence sessiz duran Türk halkı Erdoğan’ın bu sözlerini gerçek anlamıyla algıladı. Türk halkı artık kahramanlığı kitaplardan okumak istiyor.
Hasan Pulur (Milliyet)
23 Temmuz: Aferin yüce milletimize. Şükranlarımızla birlikte takdirlerimizle. Tabi hepsine değil, bir bölümüne... Demek onların
laiklikten yana bir korkuları yokmuş, zaten destekledikleri AKP Genel Başkanı Erdoğan, bir tarihte ‘Laiklik elden gidecekmiş diyorlar, eeee millet isterse gider!’ dememiş miydi? İşte o gün, bugündür. Güle güle laiklik!
Millet daha ne desin!
Cüneyt Arcayürek (Cumhuriyet)
6 Temmuz: Benimsedikleri yalana aldatmaya iftiraya dayalı partilerine özgü siyasal ilkeyi kanıtlayan bir değil bin örnek ortada iken; yolsuzluktan
yoksulluktan yakınan halkımız, çiftçimiz, köylümüz, memurumuz, işçimiz, emeklimiz, velhasıl halkımız... her şeye karşın RTE’nin kurduğu yalan dünyaya inanıp oy verecekse... çektikleri çekeceklerinin güvencesidir...
Hikmet Çetinkaya (Cumhuriyet)
21 Haziran: ...Derin Türkiye’de bir kez daha - bu defa yüzde 45 oy alacakmış !- tek başına
iktidar olmak istiyor.
26 Haziran: 22 Temmuz gece yarısı CHP sandıktan birinci parti çıkarsa (Soros’un çocukları çok üzülecek) kimse şaşırmasın!...
14 Temmuz: Sayılar ortada AKP halkı kandırıyor. 23 Temmuz sabahı sandıkta yok olacaklar mı?
Emin Çölaşan (Hürriyet)
19 Temmuz: AKP açısından saltanat bitiyor. Şimdi korku dağları bürüdü. Ya muhalefete düşerlerse!.. Ya
küçük bir farkla iktidar olurlarsa!.. Ya
hesap sorma süreci başlarsa!.. İşte o zaman yandı gülüm keten helva! AKP bu tabloyu gördü ve telaşa kapıldı. Herkese aynı şeyi söylüyorum: Sağ görüşlü isen MHP’ye, sol görüşlü isen CHP’ye ver...
20 Temmuz: ...Ve varoşlarda yaşayan, ayın sonunu getiremeyen yoksul, aç, işsiz, sadaka paketleriyle afyonlanan insanlarımızın bir bölümünün oyları da AKP’ye! Böyle bir çelişki, böyle bir bilinçsizlik başka hiçbir ülkede olamaz.
Yalçın Bayer (Hürriyet)
13 Temmuz: Şu anda herkesle kucaklaşmak istiyoruz falan diyorlar ama zamanı gelince öyle demeyecekler tabii. Şu anda konumu gereği basın önemli Erdoğan ve Gül için... Ama ben çıkarları söz konusu olunca mazlumu, kuvvetli iken dev aynasında kendini gören hükümdarı oynayan tüccar AKP’nin bu ülkeyi karanlığa götüreceğini de görüyorum.
Yılmaz Özdil (Sabah)
19 Temmuz: Geçen seçimde CHP’ye oy verip, bu sefer AKP’ye oy verecek olan yok. Geçen seçimde MHP’ye oy verip, bu seçimde AKP’ye dönecek olan da yok. Ama, geçen seçimde AKP’ye oy verip, bu sefer, diğer partilere, özellikle MHP’ye ve Saadet’e kayan çok... Seçmen, kimsenin demirbaşı değil.
Tayyip Erdoğan, işte bu şiddetli kanamayı durdurmaya çalışıyor...’ Niye dedi? Bundan dedi. Çünkü, 95 metrelik harbi gemiye ‘gemicik’ diyor Başbakan ama... Tayfa bavulları topladı, ilk limanda inmeye niyetli.’
Bekir Coşkun (Hürriyet)
19 Temmuz: Bu seçimler, AKP ile öbür partiler arasında değildir. AKP ile çağdaş Türkiye arasındadır. Bizim çocuklarımız dergahlarda, tarikat okullarında ortaçağ hurafeleri öğrenerek büyümemeli.
l22 Temmuz: İnek, beygir ve
eşek dağılıp insanların ne yaptığını araştırmış. Eşek mutlu şekilde, üzerinde lacivert takımla gelmiş. ‘Bir memlekete vardım, yüksekçe yere çıkıp bağırdım. Duyan yanıma koştu. Sonra beni başkan seçtiler. Bir şey yapmama gerek kalmıyordu. Ben bağırdıkça ‘Millet seninle gurur duyuyor’ diye alkışladılar. Ben ise yedim ve bağırdım’ demiş. ‘Peki senin eşek olduğunu anlamadılar mı?’ diye sormuşlar. Şu cevabı vermiş: Anladılar anlamasına da, iş işten geçmişti.
STAR