Sosyal güvenlik sistemindeki “saray ekonomisinin” hikâyesi şöyle:
GELİR TESTİ YAPILDI
Taraf'ın haberine göre, AKP Hükümeti, 31 Mayıs 2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Güvenlik Reformu ile, sigortalı olmayanlardan katkı payı alınmasını getirdi. Ancak aynı reformda, yardıma muhtaç vatandaşların katkı paylarının devlet tarafından karşılanacağı vurgulandı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı da reformda yer alan hükümler doğrultusunda, vatandaşları gelir testine tabi tuttu. Ve test sonucunda, yaklaşık 4 milyon vatandaşın gelirinin asgari ücretin üçte birinin altında olduğu belirlenerek, bu vatandaşların katkı paylarının devlet tarafından ödenmesi kararlaştırıldı. Uygulama, 2012 yılının başından itibaren yürürlüğe girdi.
VATANDAŞTAN KATKI PAYI ALDILAR
Devlet, gelir düzeyi düşük olan yani yardıma muhtaç vatandaşların sağlık katkı paylarını ödemeyi taahhüt etti. Ancak, burada farklı bir yönteme başvuruldu. Yardıma muhtaç vatandaşlardan katkı paylarını ödemeleri, daha sonra da bu payları Sosyal Yardımlaşma Vakıfları’ndan geri tahsil etmeleri istendi. Yani vatandaş önce katkı payını ödeyecek sonra da vakıflardan bu paraları geri alacaktı.
Sağlık kurumları, bu kapsama giren yani yardıma muhtaç vatandaşlardan yaklaşık iki yıldır katkı payı tahsil ediyor. Alınan sağlık hizmetine göre bu tutar değişiyor. 12 lira 50 lira arasında değişen tutarlar dikkate alındığında, 400 bin vatandaştan tahsil edilen katkı payının tutarı milyonlarca liralık bir kaynağa karşılık geliyor.
PARALAR GERİ ÖDENMEDİ
Devlet söz konusu katkı paylarını geri ödemedi. Vatandaşlar, Maliye Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı arasında kaldı. Ödemenin valilik ve kaymakamlık bünyesinde bulunan Sosyal Yardımlaşma Vakıfları tarafından yapılması gerekiyor. Ancak, vakıflar da kendilerine bu yönde ödenek aktarılmadığı için, vatandaşlara ödeme yapamıyorlar. Vatandaşlar ise, kamu kurumları arasında adeta mekik dokur hâle geldiler.