Şahin, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla verdiği resepsiyonda, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Meclis Başkanı Şahin, ''Danıştay saldırısı'' ve bu saldırıyla ilgili kamera kayıtlarının silinmesine ilişkin raporun sorulması üzerine, bunun açığa çıkmasının kamu vicdanını da rahatlatacağını kaydetti. Kendisinin bu olay sırasında Başbakan Yardımcısı olduğunu anımsatan Şahin, şöyle konuştu: ''O zaman 'çok acele karar vermemek lazım, arka planını bir görmek lazım' demiştim. İçimden geldiği gibi yaptığım bir konuşmaydı. Nitekim bütün gelişmeler benim o zaman ki kuşkularımı doğrulayacak tarzda gelişti ama henüz yargı bir karar vermeden kesin bir kanaat belirtmek yanlış olur. Çünkü kesinleşmiş bir yargı kararı olmadan hiç kimseyi veya kimseleri suçlu ilan edemeyiz ama ben TÜBİTAK'ın raporunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. O zaman ilk ulaşan bazı bilgilerle değerlendirme yapılmıştı Başbakanlıkta. Bazı bilgiler ve ipuçları değerlendirilmişti emniyet birimcilerince. Orada söylenen bazı tespitler, o anda elde edilen bazı delilerle birlikte değerlendirildiğinde, kafamda bazı soru işaretlerine yol açmıştı. O zaman ilk kanaat 'bu işin falanca sebeple yapıldığı' şeklindeydi. Ben de çıkıp 'bu konuda acele etmeyelim, sürprizler çıkabilir' demiştim. Hatta benim 'sürprizlere hazır olun' cümlem hep kullanılmıştır. O tabii eldeki kesin bilgilere dayalı bir değerlendirme değildi. Benim edindiğim bilgilere göre hissiyatımdı.'' Şahin, bir gazetecinin, ''MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin çocuk affını gündeme getirmesiyle'' ilgili bir sorusu üzerine, Hükümetin bu konuda Adalet Komisyonuna gelmiş tasarısı bulunduğunu anımsattı. Böyle bir tasarının komisyona kadar gelmesinin Hükümetin böyle bir düzenlemeyi yapmayı düşündüğünün en önemli delili olduğunu dile getiren Şahin, ''Bir ara bir nedenle o komisyonda biraz bekledi ama herhalde yakın bir zamanda görüşülerek Genel Kurula iner diye düşünüyorum. Hükümet de bu konuda bir düzenleme yapmak istiyor gördüğüm kadarıyla. Muhalefet partilerimizin de bu konuya olumlu yaklaştığını görüyorum. Bu güzel bir şey. Sayın Bahçeli'nin bu konuda böyle açıklama yapmış olması bana göre kendileri açısından da doğrudur ve Hükümetin işini de kolaylaştıracaktır. Hükümetin bunu kısa sürede değerlendirmesinde yarar olduğunu düşünüyorum. Özellikle, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı vesilesiyle bunun daha hızlandırılmasında yarar var'' diye konuştu. -BAŞKANLIK SİSTEMİ- ''Başkanlık sistemiyle'' ilgili tartışmaların sorulması üzerine Şahin, şunları kaydetti: ''Başkanlık sistemi ilk defa gündeme gelmiyor. Özellikle akademik düzeyde bu öteden beri tartışılır. Mesela, Anayasa Komisyonu Başkanımız sayın Kuzu, başkanlık sisteminin en hızlı savunucularından biridir. Makaleler yazdı. Türkiye başkanlık sistemine geçmeye hazır mı, değil mi, bunu ayrıca değerlendirmek gerekir. Ayrıca başkanlık sistemiyle yönetilen ülkelerdeki bu sistemi değerlendirmek, tahlil etmek, olumlu olumsuz yanlarını ortaya koymak, mukayese ederek, acaba böyle bir sisteme geçildiğinde nelerle karşılaşırız, ne gibi avantajları, dezavantajları olur, bunları gördükten sonra bir adım atmanın daha doğru olacağı düşüncesindeyim.'' Şahin, ''Olumlu yönü mü ağır basıyor olumsuz yönü mü?'' sorusu üzerine, ''Çok sağlıklı bir değerlendirme yapıldığı taktirde ben olumlu yanının olumsuz yanına galebe çalacağını düşünüyorum ama olumsuz yanları da olabilir, bunu bir tarafa atmayalım. Bu, tercih meselesidir. Bunun için Anayasa değişikliği gerekir. Önemli bir sistem değişikliğidir. Bunun parlamento düzleminde gündeme gelmesi halinde ciddi mutabakat arayışı içerisinde olmanın da mutlaka ciddi şekilde aranması gerektiği düşüncesindeyim'' görüşünü ifade etti. Şahin, paralı askerlikle ilgili açıklamaların hatırlatılması üzerine ''ben de beklemiyordum zaten'' dedi.