60. Hükümette Adalet Bakanı olarak görev alan Mehmet Ali Şahin, bir gazetecinin "Genelkurmay ve bazı kurumlar arasında sürtüşmeler yaşanıyor mu?" sorusu üzerine "Millet adına görev yapan kişi ve kurumlar arasında bir sürtüşme olamaz. Türk Silahlı Kuvvetlerinin değerli mensuplarının, millete hizmet anlamında aynı hedefe kitlendiğini biliyoruz, kendilerini seviyoruz. Ne gibi fedakârlık üstlendiklerini, Türkiye'nin sorunlarına yaklaşımlarını da biliyoruz. Askerlik zor bir görevdir, her an risk altındadırlar'' dedi. Görevini Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcılığı görevine getirilen Hayati Yazıcı'ya devreden Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Hayati Yazıcı ile çocukluk yıllarından beri tanıştıklarını ve müşterek pek çok hizmeti beraber yerine getirdiklerini belirterek, Yazıcı'nın çalışma alanı içinde yer alan Vakıflar ile ilgili önemli uyarılarda bulundu. Şahin, Bakanlığının Vakıflar Genel Müdürlüğü başta olmak üzere sosyal kurumları bünyesinde barındırdığına dikkat çekerek, Vakıflar Genel müdürlüğünü ecdat yadigarı olarak nitelendirdi. Bakan Şahin'in ardından söz alan Hayati Yazıcı, ''Çok başarılı hizmetler üretmiş bir bakanlığı devir alıyorum'' diyerek bundan sonraki çalışmalarında da hep ekip anlayışı içerisinde olacaklarını bildirdi. Yazıcı, haklının hakkını vereceklerini vurgulayarak, kıskanmadan, yüksünmeden çalışmalarını sürdüreceklerini vurguladı. Şahin, gazetecilerin "30 Ağustos resepsiyonu ve ondan önceki kutlamalarda yaşananlar, asker ile hükümet, cumhurbaşkanı ve genelkurmay başkanı arasındaki soğuk rüzgarlar bir anlamda dağıldı, normalleşme dönemine girildi şeklinde yorumlandı, gelinen noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine, ''Türkiye, dün kurulmuş bir devlet değil. Türkiye, güçlü bir devlet geleneğine sahip, milleti ise demokrasiyi içselleştirmiştir. Millet adına görev yapan kişi ve kurumlar arasında bir sürtüşme olmaz. Milletimiz de zaten bunu kabul etmez. Hangi görevde olursak olalım halkımız adına, milletimiz adına bu görevlerde bulunuyoruz. Bu görevlerde kaldığımız sürece sadece milletimize hizmet etme ekseninde kalacağız. O nedenle bu tür haberleri değerlendirirken sorun çıkarma amaçlı değil, Türkiye'nin birliğini, bütünlüğünü koruma amaçlı yorumlamalıyız." dedi. ONLARIN KAMUOYU NEZDİNDE TARTIŞILIR OLMASI BİZİ ÜZÜYOR Bakan Şahin, sorunun cevabının devamında, TSK üst düzey komutanları ile MGK'da birlikte çalıştıklarını hatırlatarak, "Milletimize görev anlamında aynı hedefe kitlendiğimizi biliyoruz. Ben genelkurmay başkanımızı kuvvet komutanlarımız yakinen tanıyorum, Kendilerini seviyoruz. Ne gibi fedakârlık üstlendiklerini biliyoruz. Türkiye'nin sorunlarına yaklaşımlarını da biliyoruz. Askerlik zor bir görevdir, her an risk altındadırlar. Onların risk altında görev yaptıklarını da biliyoruz. Onların kamuoyu nezdinde tartışılır olması bizi üzüyor. Birliğimize bütünlüğümüze gölge düşüren bu tür haberlerin süratle gündemden uzaklaşmasını diliyorum.'' diye konuştu. Gazetecilerin Bakan Şahin'e terör örgütü PKK'nın elindeki bazı silahların ABD menşeili olması ve Pentegon'un da bunu kabul etmesini nasıl değerlendiriyorsunuz sorusuna ise ''terör örgütü PKK'nın elindeki silahların kendi yapımları olduğunu ABD'nin kabul ettiği'' hatırlatılıp bu konudaki düşüncesinin sorulması üzerine de, terörle mücadele üst kurulu bulunduğunu, bu kurulun 2 ayda bir toplandığını belirterek, ''Düşüncelerimizi burada ortaya koyarız, bu tür hassas konuları her yerde konuşmayız'' diye cevaplandırdı. Devir teslimin ardından yeni bakan Hayati Yazıcı'nın elinden tutarak makam koltuğuna götüren ve koltuğa oturmasına eşlik eden Bakan Şahin, yeni Bakan Yazıcı'ya masasının üstündeki telefonları göstererek, kendisinin bu telefonları kullanmakta zorlandığını hatırlatarak, sekreterinin kendisine yardımcı olabileceğini belirtti. Bakan Şahin, makamdan ayrılmadan önce, yeni Bakan Yazıcı'ya "yan taraftayım uzakta değilim" diyerek yardıma ihtiyacı olursa gelebileceği hatırlatmasında bulundu. CİHAN