TÜSİAD Başkanı
Sabancı'nın “Erdoğan
cumhurbaşkanı olmasın” açıklamasını değerlendiren
TOBB Başkanı
Hisarcıklıoğlu, “Cumhurbaşkanının nasıl seçileceğinin kuralları bellidir. Şahsa yönelik
demokrasi anlayışı doğru olmaz” dedi
Cumhurbaşkanlığı tartışmalarının içine çekilmek istenen TOBB Başkanı
Rifat Hisarcıklıoğlu, sessizliğini bozdu. Cumhurbaşkanlığı tartışmalarının erkene alınmasıyla ekonomide kırılganlıklar olacağını ve bunun bedelini de Türk insanının ödeyeceğini söyleyen TOBB Başkanı, sorularımıza şu cevapları verdi:
Basında, bazı
sivil toplum kuruluşlarının sizi de cumhurbaşkanlığı tartışmalarının içine çekmek için çaba gösterdikleri haberleri yer alıyor...
Ben de haberleri okudum. Ancak, böyle bir talep hiç gelmedi bize.
Siz
Başbakan Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olması konusunda ne düşünüyorsunuz?
Benim için Tayyip Bey değil, cumhurbaşkanlığı meselesi önemlidir.
Türkiye ve elitleri hep işin kolayına kaçıyor. Hep
siyaset ve
futbol konuşmaktan başka bir şey yapmıyoruz. Halbuki, Türkiye'nin birinci gündemi ekonomi ve işsizlik.
Peki, cumhurbaşkanlığı seçimini tartışmak işsizliğe çözüm olacak mı? Fenerbahçe'nin bilmem ne olması bizim işsizlik sorunumuzu çözecek mi? Biz, istiyoruz ki bu tartışma sürecini cumhurbaşkanlığı seçimine en yakın vadede yapalım. Elbette bir tartışma olacak. Eğer bu süreç uzarsa, o zaman ekonomide kırılganlık sebebi olabilir. Maliyetini de 72 milyon olarak hep birlikte öderiz.
TÜSİAD Başkanı Ömer Sabancı "Erdoğan cumhurbaşkanı olmasın" diyor...
Diyebilirler, demokraside bunlar olabilir. Biz siyaset üstü değiliz. Halktan
yetki alanların üzerinde değiliz. Ben, 1 milyon 300 bin kişiden oy aldım. Görevim de onların hak ve menfaatlerini korumak. Bu koruma da Türkiye'nin
ekonomik çalkantıya, sıkıntıya girmemesi ile olur.
Bu tartışmaların ekonomik çalkantı doğuracağını mı düşünüyorsunuz?
Bize 5 ve 6. ayların maliyeti 9 katrilyon. Şu anda bütçede
faiz giderlerinin 9 katrilyon lira olmasının tek sebebi 5 ve 6. aylardaki çalkantılar. Bunu biz çıkarmadık ama bize bedeli ağır oldu. Bütün dünya ülkelerinin üzerindeydi bizdeki çalkantı. Eğer Cumhurbaşkanlığı tartışma sürecini erkene alırsak, o zaman kırılganlıklar fazla olacak.
Gelecekte bu tartışmaya girecek misiniz?
Günü geldiğinde herkes tartışacak. Benim bir fikrim elbette var. Ancak, kurumumu böyle bir siyasete alet etmek doğru değil. Bu tartışmanın içine girmenin ülkeye bir faydası olmaz. Biz, ülkeye faydası olmayacak hiçbir işin içine girmeyiz.
Peki, Sayın Erdoğan bu konuda kararı kendisi mi vermeli, yoksa toplumun bütün kesimlerini dinlemeli mi?
Onu ben bilemem. Cumhurbaşkanının nasıl seçileceği ile ilgili kurallar yazılı. O kuralların içinde beğenmediğiniz taraf varsa, kuralları değiştirmeye gidersiniz. Ama kişiye yönelik bir demokrasi anlayışı doğru olmaz.
Siz, çalışan
emeklilerin aylıklarından
kesinti yapan yeni düzenlemeyi eleştirdiniz. Hükümetten bir düzeltme bekliyor musunuz?
Mesela SSK'dan emekli olmuş bir insanın aldığı aylık ile geçimini sağlaması mümkün değil. Daha sonra da çalışmaya ihtiyacı var. Çalıştıkları zaman da emekli
maaşlarının yüzde 33'ü, hatta bazı hallerde yüzde 100'ü gidebiliyor. Artı, SSK'lı emekli olmuş çalışmıyor, ama elindeki parayı değerlendirecek. Diyelim ki bir şirkete ortak oldu, idari kadrosunda yok, maaş almıyor. Pat diye yüzde 33 kesinti yapılıyor. İnsanların birikimleri işe yönlendirilmiyor. "Sen evde otur, paranı bankaya yatır" deniliyor. Tam tersine bu insanların birikimini işe yönlendirmek lazım. Bu
teknik bir hatadır. Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı da hatanın düzeltileceğini söyledi. Düzeltilmezse,
iktidar bunun faturasını ödemek durumunda kalır.
Büyüme rakamlarının düşmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye'de, cari açığı düşürmek için 6 aydır
tedbirler tartışılıyor. Bunlardan biri de şu: Türkiye
büyümesini düşürsün, ülkenin cari açığı azalır. Büyüme oranının düşürülmesi böyle bir tedbir sonucuysa, bu çok tehlikeli. Bugün Türkiye'nin en büyük sorunu işsizlik.
İşsizlik bizim en büyük sorunumuzsa, büyümeyi nasıl aşağı indirirsin? Cari açığı azaltmak için Türkiye'nin geleceğine sosyal patlamaya sebebiyet verecek başka bir problemi daha eklemek demektir.
Bugün