Halkı mukave-met cephesinde tutmak için gerektiğinde sahte operasyonlar düzenlenmesi tavsi-ye edilen raporda, bu amaç doğrultusunda vatandaşa zulmedilebileceği anlatılıyor.
Amirallere suikast iddianamesinin ek klasörlerinde yer alan bir belgede,
kaos oluşturmak için
sivil halkın
hedef alınabileceği
tavsiye ediliyor. 11 No'lu klasörde bulunan "11 EYLÜL - GLADYO" başlıklı raporda, Özel
Harp Dairesi'nin halkı mukavemet cephesinde tutmak için gerektiğinde sahte operasyonlar düzenleyerek zulmedebileceği yazıyor. Buna, Özel Harp Dairesi'nin eski başkanlarından MİT görevlisi
emekli Tümgeneral Cihat Akyol'un Silahlı Kuvvetler Dergisi'nde yayımlanan makalesi referans gösteriliyor. 13 sayfalık raporda, kontrgerilla yapılanmasının nasıl eylemler yaptığı ise şöyle anlatılıyor: "Mukavemetin en verimli tohumunun zulüm olduğu bilinmelidir. Bazen gayri nizami kuvvetlerin bu gerçeği bile bile sahte operasyonlarla halkın mukavemet cephesine iltihakına çalışılır. Halkı mukavemetçilerden ayırmak için sanki
ayaklanma kuvvetleri tarafından yapılıyormuş gibi, mücadele kuvvetlerince zulme kadar varan haksız muamele örnekleri ile sahte operasyonlara başvurulması tavsiye edilir."
Aynı raporda
Talat Turhan'ın Bomba Davası Savunması adlı kitabından da alıntılara yer veriliyor. Özel Harp Dairesi'ne ait ST 31-15 adli talimnamede açık ve sinsi gayrı nizami faaliyetler şu şekilde sıralanıyor: Adam öldürme,
bombalama, işkence, kötürüm hale getirme,
sabotaj,
propaganda ve yalan haber yayma, zorbalık,
şantaj. -
"11 EYLÜL - GLADYO" başlıklı raporda,
Genelkurmay Yayınları arasında yer alan Silahlı Kuvvetler Dergisi'nde yayımlanan bir makaleden yola çıkılarak, Özel Harp Dairesi'nin halkı mukavemet cephesinde tutmak için gerektiğinde sahte operasyonlar düzenleyerek zulmedebileceği yazıyor.
Aynı raporda Talat Turhan'ın Bomba Davası Savunması adlı kitabından da alıntılara yer verilmiş. Turhan, söz konusu kitabında Özel Harp Dairesi'ne ait ST 31-15 adli talimnamede açık ve sinsi gayri nizami faaliyetler arasında adam öldürme,
bombalama, silahlı soygunculuk, işkence, kötürüm hale getirme, adam
kaçırma suretiyle tedhiş ve olayları
tahrik, misilleme ve rehinelerin alıkonması, kundakçılık, sabotaj, propaganda ve yalan haber yayma, zorbalık, şantaj gibi eylemlerin sıralandığını belirtiyor. Aynı talimnamede "Bir gayrinizami kuvvetin yeraltı unsurları kaide olarak
kanuni statüye sahip değillerdir." ifadelerinin yer aldığı hatırlatılıyor.
Amirallere yönelik suikast iddianamesinin ek klasörlerinde yer alan bu belgede gayrinizami faaliyetlerin 28
Şubat sürecinde de uygulandığı gösteriliyor. Raporda şu ifadeler yazılı: "3
Aralık 1990 tarihinde Genelkurmay Başkanlığı'nda düzenlenen basın toplantısında Korgeneral Doğan Beyazıt'a Özel Harp Dairesi'nin antikomünist olup olmadığı soruldu. Beyazıt'ın o gün verdiği
cevap 28 Şubat sürecine de ışık tutacak nitelikteydi: "Bizim ülkemiz sadece komünist istilaya uğrayacak tek bir konuşmaya sahip olsaydı, o zaman komünist işgale karşı işgal sahasında mücadele verecek bir
teşkilat yeterli olabilirdi. Fakat bizim ülkemiz din ihracından tutun diğer bütün, Saddam'ın tutumu, öbür tarafta
Bulgaristan,
Yunanistan, tabii
Rusya dahil çeşitli tehditlere tabidir. Dolayısıyla antikomünist değildir. Din devrimine karşı da kullanılacaktır."
ZAMAN