Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın odasında bulunan böcekle ilgili olarak gözaltına alınan ve serbest bırakılan polislerle ilgili olarak avukatları Mehmet Sürer açıklama yaptı.

Şaibeli böcek soruşturmada gözaltına alındıktan sonra tamamı serbest bırakılan 11 polisin avukatları adına Avukat Mehmet Sürer açıklama yaptı."Müvekkillerimizin söz konusu suçu işlediğine dair en ufak bir delil yoktur" diyen Avukat Sürer müvekkillerine sorgu sırasında psikolojik işkence yapıldığını söyledi...

"Cuma günü 11 emniyet mensubundan 6'sı serbest bırakılmış, 5'i de tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edilmişti. Nöbetçi mahkemece de tutuklanma talebi reddedildi. Ancak, aynı gün 5 sularında cumhuriyet savcımız tarafından bu karara itiraz edeceği bilgisi tarafımıza ulaşmıştır. Sabahleyin de kendisi bize bunu sözlü olarak söylemiştir.

Dün Başbakan'ın yargıyı etkileme yönündeki sözlerini hepimiz izledik. Bağımsı söz konusu çalışması gereken yargının, yürütmenin başı tarafından bu açıklamalarla etkilenmeye çalışıldığını düşünüyoruz. ayrıca, müvekkillerle ilgili daha mahkeme kararı olmadan, soruşturma aşamasındayken suçluymuş gibi lanse edilmelerini de kabul etmiyoruz. Müvekkillerin dosyalarında, suçu işlediklerine dair en ufak bir delil bulunmamaktadır. Sadece Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun ve MİT'in hazırlamış olduğu tek taraflı raporlar ve konulduğu iddia edilen, tarihi geri çekildiği söz edilen raporlardan başka maddi bir delil bulunmamaktadır. 

Aramanın yapıldığı ve dinleme cihazlarının bulunduğu esnada aramayı yapan MİT görevlileri ile Başbakanlık danışmanı Mustafa Varank'ın olay yerinde bulunması hususunda bizce en azında dosyada bu kişilerin şüpheli olarak yer alması gerektiği ve bu cihazların kim tarafından konulduğunun daha sağlıklı bir şekilde ortaya çıkması gerektiğini düşünüyoruz. Yürütmenin başı olan kişinin dinlenilmesini biz de kabul etmiyoruz. Onun için, bunu yapan kişilerin cezalandırılmasını biz de canı gönülden istiyoruz.

Geçen hafta siber suçlardan memur arkadaşlar arayıp yakalama ve gözaltına alınmalarda el konulan elektronik eşyaların delil poşetlerinin açıklaması için davet edildik. Gittiğimizde de delil poşetlerini açıp imaj dosyalarının sonra alınacağını beyan ettiler. Biz de kabul etmedik. Huzurumuzda poşetlerin açılıp huzurumuzda imajlarının alınmasını talep ettik. İmajlardan da birer örnek bize verilmesini istedik. Bu işlemin bir hafta, 10 gün zaman alacağı açıklandı. Dolayısıyla hiçbir şekilde imaj alınması söz konusu değildir.

Polislerimiz, 2 gün sadece bekletildi, 3. gün ifadeleri alınmaya başladı. Gözaltı odalarında, ışıklar hiç söndürülmedi, kafalarının üzerinde pervaneler çalışır durumdaydı. Bu şekilde bir baskı ve ifadeler gece yarısı alındı. Haftalardır isimleri gazetelerde çarşaf çarşaf yayınlandığı halde, hiçbir polis kaçmamıştır ve hepsi kendi evlerinde talep edilen ikamet adreslerinde gözaltına alınmışlardır."