Hasan CEMAL - MİLLİYET
İçim daraldı yine. Türkiye'de
siyasetin halleri bazen fena halde basıyor.
Çankaya Köşkü'ndeki bir
törenle ilgili haberleri dün sabah
Milliyet'te okurken, bu ülkede siyasetin nasıl abuk bir çizgide seyrettiğini bir kez daha düşündüm.
Siyaset normal işlemiyor.
Taşlar
yerli yerinde değil.
Devlette, özellikle tepesinde olması gereken uyum yok. Seçilmişlerle atanmışlar arasındaki dengesizliğin her türlü göstergesi siyasal iklimi sürekli zehirliyor.
Bu yüzden, her şeyin başı olan istikrar kırılganlığını koruyor. Bu ülkede her an her şey olabilir tedirginliği, istikrarı
pamuk ipliğine bağlı kılmış durumda.
Onun için de Türkiye'de
tansiyon bir türlü düşmüyor.
Diken üstünde yaşıyoruz.
Lafı uzatmak yersiz.
Demokratik olgunluğu özlüyorum.
Türkiye'de siyasetin olağan rayına oturacağı günleri iple çekiyorum.
Olgunluk ve normalleşme...
Devletin tepesinde uyum vs...
Çankaya Köşkü'ndeki törene bu pencerelerden bakınca, bizdeki siyaset v
e devlet düzenindeki çarpıklık, tuhaflık gözle görülüyor hale geliyor.
Önce haberi birlikte okuyalım:
"Köşk'te gergin hava!
Abdullah Gül'ün yeniden
cumhurbaşkanı adayı olmasının ardından yaşanan tartışmanın yarattığı gerginlik,
işadamı Jak Kamhi'ye Devlet Üstün Hizmet Madalyası verilmesi dolayısıyla Çankaya Köşkü'nde yapılan törene de yansıdı.
Salona ilk olarak gelen,
Orgeneral Büyükanıt oldu. Büyükanıt'ın, hemen ardından gelen
Başbakan Erdoğan'la tokalaşırken yüzüne değil, boşluğa bakması dikkati çekti. Durumdan rahatsız olan Erdoğan'ın yüzünün asıldığı gözlendi.
Erdoğan, protokolün ön sırasında oturanlarla tek tek el sıkışırken
kuvvet komutanları ile tokalaştı.
Erdoğan'ın komutanların hemen yanında oturan YÖK Başkanı Erdoğan Teziç'le tokalaşmaması dikkati çekti.
Salona en son giren Cumhurbaşkanı Sezer çiftinin, Erdoğan ve Gül'le yüzlerine bakmadan tokalaştığı, Büyükanıt ve
TBMM Başkanı Toptan'la el sıkışırken ise güler yüzlü ifade taşıdıkları gözlendi.
Yüzlerin asık olduğu tören boyunca liderler arasında hiçbir
diyalog yaşanmadı.
Törenin tek diyaloğu, Orgeneral Büyükanıt'la Toptan arasında, "Hayırlı olsun"dan ibaret kaldı.
Törenin bitmesinin ardından Sezer, Büyükanıt'ı yanına alarak
resepsiyon salonuna geçti. Erdoğan'la Gül tören salonunda kaldılar.
Liderler arasındaki gerginlik tören sonrasında verilen resepsiyonda da devam etti." (Milliyet, 17
Ağustos, s. 17'de
Önder Yılmaz'ın haberi)
Haberin dili çok yalın.
Devletin tepesini anlatıyor.
Manzara böyle.
Şaka gibi.
Kesinlikle normal değil.
Haberde adı geçen
sivil-asker devlet büyükleri Milliyet'in bu haberini okusalar... Arkalarına dayanıp düşünseler... Böyle devlet idare edilir mi, bunun sonu nereye gidebilir sorularını akıllarından şöyle bir geçirseler...
Ya da son bir cümle:
Bu habere yıllar sonra çocuklar bile kahkahalarla gülebilir, eskiden devlet büyüklerimiz ne kadar da
şakacıymışlar diye...
HASAN CEMAL/MİLLİYET