Mardin'in
Mazıdağı ilçesine bağlı Bilge köyündeki saldırıda
ailesinden yaklaşık 23 kişiyi kaybeden Mekiye Çelebi (30), yakınlarının yetim ve öksüz kalan 30 çocuğuna da annelik yapacak.
Mekiye Çelebi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, saldırının düzenlendiği gece köyü teröristlerin bastığını düşündüklerini, silahını alarak evinin camından dışarı bakıp, ne olup bittiğini anlamaya çalıştığını söyledi. Camdan saldırının düzenlendiği kayınpederinin evinin salonuna baktığını, üzerlerine mermi sıkılan yakınlarının hareket ettiğini gördüğünü bildirdi.
Saldırının 2-3 dakika sürdüğünü ifade eden Çelebi, ''Saldırıda annemi, babamı, 2 ağabeyimi, kayınpederimi, 4 amcamı, 4 teyzemi, dayımı, yengelerimi, amcamın çocuklarını ve iki görümcemi kaybettim. Ailemden 23 kişiyi saldırıda öldü. Benim çocuklarım da o evdeydi. Evin bir odasında çocukları yatırmışlar. Saldırıyı gerçekleştirenler salondakileri öldürdükten sonra çocukların nerede olduğunu da araştırmışlar'' dedi.
''SALDIRIYI YAPANLARDAN BİRİSİ YARDIMA GELDİ''
Mekiye Çelebi, saldırıyı gerçekleştirenleri gördüğünde çok şaşırdığını belirterek, saldırganların kapı komşusu olduğunu öne sürdü.
Olaydan sonra evdeki yaralıları hastaneye yetiştirmeye çalıştığını anlatan Çelebi, saldırıyı gerçekleştirdiğini iddia ettiği kişilerden birinin de yanına geldiğini kaydetti.
Çelebi, şöyle konuştu:
''Herkes öldü sandım. Sonra yaralıları battaniyelerle taşımaya başladım. Saldırıyı yapanlardan birisi
yardıma geldi. Bütün misafirlerin çocukları oradaydı.
Çocukları öldürmesinden korktum. İterek 'defol' dedim.
Allah bana cesaret verdi. O anda beni de öldürebilirdi. Saldırıyı yapanlar konuşmalarında 'büyükleri öldürdük
küçükleri de bırakmayın. Büyük Cemil'i yok ettik. Küçük Cemil'i de yok edin' demişler. Oğlumu halası ahırda hayvanların içinde saklamış.''
''ALLAH'A HAVALE EDİYORUM''
Saldırıda ailesinden çok kişiyi kaybettiğini, ancak güçlü olmak zorunda olduğunu belirten Çelebi, yakınlarının öksüz ve yetimlerine de kendisinin bakacağını söyledi.
Çelebi, saldırıda anne ve babasını kaybeden çok sayda çocuk bulunduğunu, ancak bu çocukları aile olarak evlatlık vermeyi düşünmediklerini dile getirdi.
Ekonomik sıkıntılarının bulunmadığını vurgulayan Çelebi, şöyle dedi:
''Saldırıda hayatını kaybedenlerin geride bıraktığı öksüz ve yetimlerin
ekonomik sıkıntısı yok. Arazilerimiz var. Irak'a yük taşıyan kamyonlarımız var.
Alabalık tesislerimiz var. Ekonomik sıkıntımız yok. Devletimiz köyümüze
karakol ve çocuklar için okul yapsın. Çocuklarımızı vermiyoruz. Devlet yardım yapmak istiyorsa gereken yardımı yine yapsın. 5 çocuğum vardı. Ailemden kaybettiğim 23 kişinin çocuğuna da hem annelik hem babalık yapacağım. Yakınlarımın yetimine ben sahip çıkacağım. Yaşadıklarımdan sonra daha da güçlendim. 30 yaşında olmama rağmen kendimi 70 yaşında gibi hissediyorum. Hiçbir şeyden korkmuyorum. Olaydan sonra saldırıyı gerçekleştirenlerin evine giderek kapılarını çaldım. 'Çıkın dışarı' diye bağırdım. Korksaydım kendimi saklardım. O gece beni de öldürebilirlerdi. Ama fırsat kalmadı. Devletimize güveniyoruz. Devletimize sığınıyoruz. Hiçbir şeyden korkmuyoruz. Allah'a
havale ediyorum. Ben de onlardan birisini öldürsem o yükün hepsi bana da geçecek. Onlar gibi olacağım. Onlar gibi olsam onlardan ne farkım kalır. Bizden korkmasınlar.''
''ABİM DE EŞİNDEN AYRILDI''
Mekiye Çelebi, yıllardır iki tarafın kendi aralarında kız alıp verdiğini ve iç içe olduklarını belirterek, saldırıyı gerçekleştiren aileye karşı güvenlerinin kalmadığını söyledi.
Saldırıdan sonra ailelerinden çok sayıda kişinin boşanmak istediğini ifade eden Çelebi, ''Karşı taraftan aldığımız kızlara ve karşı taraftan olan damatlarımıza güvenimiz kalmadı. Saldırıyı gerçekleştirenlerle evli olan yakınlarımız da eşlerinden ayrılacak. Ağabeyim de eşinden ayrıldı. Ağabeyim Ferhat Çelebi karşı taraftan olan eşi Pınar Çelebi'den ayrılmak zorunda kaldı. 5 aylık bebekleri vardı. Onu da eşi ile birlikte gönderiyor. Onlarla bir bağımızın kalmaması gerekiyor. Severek evlenmişlerdi. Ama artık onlara güvenemeyiz'' dedi.
ANNEMİ TEDAVİ ETMEK İÇİN DOKTOR OLMAK İSTERDİM
Mekiye Çelebi, sadece bir yıl okula gidebilme imkanı bulduğunu anlatarak,
okuma ve yazmayı kendi imkanları ile öğrendiğini söyledi.
Okumayı çok istediğini, ancak okul çağında köylerinde okul olmadığı için eğitimini sürdüremediğini ifade eden Çelebi, ''Kim okumak istemez ki. O fırsat elimde olsaydı okurdum.
Okul o dönemde yeni yapılıyordu. Büyümüştüm okul çağını geçtiğim için okuyamadım. Okusaydım doktor olurdum.
Annem
şeker hastasıydı. Annemi
tedavi etmek için doktor olmak isterdim'' şeklinde konuştu.
YÜREK BURKAN FOTOĞRAFLAR