Samanyolu Yayın Grubu’na kurulan kumpas tüm Türkiye’yi şoke etti. Medya örgütleri, gazetecilik adına ‘utanç verici günlerin’ yaşandığını belirtti. Hukukçular ise bu tuzağın 30 yıla kadar hapis cezasıyla sonuçlanabileceğini kaydetti. Samanyolu çalışanlarının bilgisayarlarına ulaşıp, onların dosyalarını dışarıdan kişilere servis eden ve üzerlerinde değişiklik yapılan dosyaları çalışanların bilgisayarlarına yüklemesi istenen bir kişi tespit edilmişti. Kendisi de Samanyolu çalışanı olan şahıs, bütün bu faaliyetleri yaptığını itiraf etmişti. “Milli duygularımı kullanıp beni tehdit ettiler” diyen kişinin bilgi ve belgeleri sızdırdığı Gizli Arşiv adlı Twitter hesabı kullanıcısı veya kullanıcıları hakkında suç duyurusunda bulunuldu.
HAPİS CEZASI VAR
Hukuk ve Hayat Derneği Başkanı Mehmet Kasap: Haberde iddia edildiği gibi bir suç işlendiyse bunun Türk Ceza Kanunu’ndaki karşılığı şudur: TCK’nın ‘iftira suçu’ başlıklı 267. maddesine göre bunu yapan kişi mağdurun aldığı cezanın 3’te ikisini çekmekle mahkum olur. Eğer verilen ceza müebbetse bu kişinin 30 yıla kadar hapis yatacağı anlamına gelir. Ayrıca yine TCK’nın 271. maddesine göre işlenmediği bilinen suçun delil ve emarelerinin soruşturma konusu yapılmasını sağlayan kişiye de 3 yıla kadar hapis cezası verilir.
SORUMLU BULUNMALI
Medya Etik Derneği Başkanı Halit Esendir: İddia doğruysa çok çirkin. Medya tarihinde böyle bir şey yok. Türkiye’de bir yayın grubuna karşı bunu yapan kişilerin daha derin bağlantıları olduğunu söyleyebiliriz. Suç üretmek için yapılan bu tür girişimler iktidarın yaptığı konuşmalardan feyiz alıyor. Bu olay bize bunu gösteriyor. Bazı siyasilerin ‘inlerine gireceğiz’ yönündeki açıklamaları herhalde bu olsa gerek. Siz meydanlarda savcı gibi bazı iddialarda bulunursanız bazılarını bu işi yapmaya teşvik edersiniz. Yargı devreye girdi. Ümit ediyorum ki sorumlular ortaya çıkar ve cezalandırılır.
ÇİRKİN VE KORKUTUCU
Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç: Basının geldiği nokta, çok daha çirkin ve korkutucu. Soğuk savaş döneminin kötü örneklerinde olduğu gibi, karşı gazeteden birilerini kullanarak kendi kurumu hakkında konuşturmak gazetecilik adına utanç verici bir durumdur. Basın ahlakı çerçevesinde, bu olayla ilgili bir değerlendirme yapmayı bile çok çirkin buluyorum. Basın Konseyi olarak 26 yıldan bu yana Basın Meslek İlkeleri’ni yaşatmanın mücadelesini vermekteyiz. Bu örnekleri gördükçe işimizin ne denli zor olduğunu anlıyoruz. Ancak vazgeçmeden, yılmadan Basın Meslek İlkeleri’ni savunmaya, ahlaki kriterleri korumaya devam edeceğiz.
HER TÜRLÜ TEZGAHI MUBAH GÖRÜYORLAR
Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Ahmet Abakay: İktidar kendisine yandaş olmayan gazeteci ve medya grubunu istemiyor. Bunun için çeşitli tezgahları, yasa dışı işleri mubah görüyor. Samanyolu olayında da aynı durum söz konusu. İktidarın genel tavrı ya benim yanımda olacaksınız ya da sizi yok ederim yönünde. İşin kötü tarafı da iktidarın bu tutumuna kamuoyunun alışmaya başlaması. Bunlar normalmiş gibi karşılanıyor. Bazı gazeteci arkadaşlarımız da buna sessiz kalıyor. Olağan gibi görünen şey aslında çok vahim bir suç. Suçu işleyenlerin cezalandırılması lazım.