Atama
kararnameleri için
cumhurbaşkanı, başbakan ve milli
savunma bakanının
imzasının gerekli olduğunu vurgulayan anayasa hukukçusu Prof. Dr.
Ergun Özbudun, "Kararın hükmü yoktur, bunu
tartışmaya bile gerek yok. Yaşanan durum, Türkiye'deki çift başlı yargının sonucudur." diyor.
Ağustostaki
YAŞ toplantısı,
terfi bekleyen
sanık generaller sebebiyle gergin geçmişti. Görüşmeler, dönemin
Genelkurmay Başkanı
İlker Başbuğ'un ısrarı sebebiyle kilitlenmiş, Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül, soruşturmada adı geçen isimlerin terfilerini onaylamayacağını net bir ifadeyle açıklamıştı. Askerlerin hazırladığı iki kararname de
Başbakan Tayyip Erdoğan'dan dönmüştü.
Balyoz şüphelilerinin isimlerinin yer almadığı üçüncü kararname onaylanınca
kriz aşılmıştı. Terfi ettirilmeyen generaller
Halil Helvacıoğlu,
Gürbüz Kaya ve
Abdullah Gavremoğlu ise konuyu askerî yargıya taşımıştı. İşte bu başvuruyu değerlendiren
Askerî Yüksek İdare Mahkemesi'nin (
AYİM) yürütmeyi durdurması tartışma doğurdu. AYİM'in bunu hangi gerekçe ve yetkiyle yaptığı konusunda net bir bilgi yok. Ancak hukuk otoriteleri, kararın 'hükümsüz' olduğu konusunda hemfikir.
Anayasa hukukçusu Prof. Dr.
Ergun Özbudun, AYİM kararını tartışmaya bile gerek olmadığını söylüyor. Kararın hükmünün olmadığını vurgulayan Özbudun, atama kararnameleri için cumhurbaşkanı, başbakan ve milli savunma bakanının imzasının gerektiğinin altını çiziyor: "İmza olmadığı için işlem gerçekleşmemiştir. Yaşanan durum, yargıdaki çift başlılığı ortaya çıkaran bir belirtinin örneğidir. Karar geçersizdir, çünkü
mahkemenin bitmemiş işlem üzerinde yürütmeyi durdurma yetkisi yoktur."
Atama kararnameleri için Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan ve
Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül'ün imzasının gerektiğini hatırlatan Anayasa hukukçusu Ergun Özbudun, şu ifadeleri kullandı: "Durumu tartışmanın ya da yorumlamanın gereği dahi yoktur. Karar geçersizdir çünkü mahkemenin bitmemiş işlem üzerinde yürütmeyi durdurma yetkisi yoktur."
Emekli
Hâkim Albay Rüştü Atpulat anayasa değişikliğinde YAŞ kararlarına ilişkin sadece komutanların
ihraç edilmeleri için yargı yolu açıldığını hatırlattı. Terfi ve atamalara ilişkin bir yapılandırmanın söz konusu olmadığını söyledi. "Yani terfi ve atamalara ilişkin yargı yolu açılmadı, sadece ihraç edilenlere açıldı." diyen Atpulat, AYİM'in generallerle ilgili verdiği kararla Anayasa'yı açıkça çiğnediğini ifade etti. Atpulat, değişikliklerle ilgili halen bir
düzenleme getirilmeden böyle bir kararın verilmesini de doğru bulmuyor.
Emekli Askerî Hâkim Yusuf
Çağlayan ise şu ifadeleri kullanıyor: "AYİM, bu saatten sonra vereceği kararlarla adil
yargılanma hakkını ihlal etmiş olacak. Uyum yasası çıkarılıncaya kadar hiçbir karar vermemeli ve bunu zorunlu bekletici mesele yapmalıdır. Aksi takdirde benzer kararlarda olduğu gibi bu da
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden dönecektir."
Yargıdaki 'çift başlı
sistem' kaldırılmalı
AYİM'in, 'Balyoz' davasının sanık generallerinin terfilerine ilişkin yürütmeyi durdurma kararı Türkiye'de uzun yıllardır tartışılan çift başlı yargı sistemini yeniden gündeme getirdi.
Boğaziçi Avukatlar Derneği Başkanı
Bilal Çalışır, askerî meslek grubuna özgün ayrı bir yargı sisteminin varlığının, yargı birliğine aykırı olduğuna dikkat çekerek, bir an önce AYİM ile Askerî Yargıtay'ın kaldırılması gerektiğini vurguladı. Yurtdışında askerî mahkeme adı altında yapılandırılan birimlerin sadece
disiplin suçlarına baktığını hatırlatan Çalışır, hukuk birliğinin istikrar için söz konusu mahkemelerin dünyadaki örneklerine benzer şekilde dönüştürülmesi gerektiğini söyledi. Askeri mahkemelerin, bir dönem aydın, siyasetçi ve sanatçıları yargılamasıyla da hatırlandığını ifade eden Çalışır şunları kaydetti: "Bu sistem günümüz evrensel hukukunu getirdiği anlayışla bağdaşmıyor. Mutlaka kaldırılması gerekiyor. Memurların tabi olduğu hükümlerin, aynı şekilde askerleri de bağlaması gerekiyor."