Kafkasya'daki çatışmaların
Türkiye'ye olası etkileri konusunda A.A muhabirinin sorularını yanıtlayan
Avrasya Stratejik
Araştırmalar Merkezi (ASAM)
Kafkasya Uzmanı Hasan Kanbolat, savaşın
büyüme olasılığının zayıf olduğu görüşünde.
"Bu savaşın büyüme olasılığı zayıf, çünkü ne ABD ne de AB böyle bir savaşın çıkmasını istemiyordu" diyen Kanbolat,
Gürcistan Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili'nin geçen
Mart ayında Washington'dan istediği "savaş için açık desteğe" karşılık bulamadığını, çünkü Batı'nın Gürcistan üzerinden
Rusya ile sıcak çatışma ortamına girmek istemediğini kaydetti.
Batı dünyasının yeni bir
soğuk savaş ortamını istemediğini, bu nedenle hem
Güney Osetya, hem de
Abhazya sorunlarının uzun vadede barış ortamında çözülmesini arzu ettiğini belirten ASAM Uzmanı Kanbolat, ancak diğer yandan da Saakaşvili'nin halkına verdiği bir söz olduğunu anımsattı.
Kanbolat, Gürcistan Cumhurbaşkanının halkına, ülkeyi NATO'ya ve AB'ye sokmak, böylece
yoksul Gürcistan'ı yeniden
refah devleti haline getirmek konusunda bir sözü olduğunu ve bu vaatle iktidara geldiğini bildirdi. Ancak geçen 5 yılda Saakaşvili'nin bunları gerçekleştiremediğini ve bunun halkta hayal kırıklığı yarattığını ifade eden Hasan Kanbolat, şöyle konuştu:
"Nitekim geçen
Nisan ayında yapılan
Bükreş zirvesinde de Gürcistan'a NATO kapıları açılmayınca, Gürcü halkında derin bir hayal kırıklığı oldu ve Gürcistan'ın NATO'ya girip girmeyeceği tartışmaları gelecek Aralık'ta yapılacak NATO toplantısına bırakıldı. Bu nedenle Saakaşvili Aralık'a kadar bu iki sorunlu bölgeyle sorunları çözme niyetindeydi ki, bu doğrultuda Güney Osetya'ya harekatın başladığını görüyoruz."
-"TÜRKİYE'NİN DAHA AKTİF BİR ROL OYNAMASI GEREKİYORDU"-
Türkiye'nin Kafkasya'da böyle bir
krizin yaşanacağını aslında gördüğünü ifade eden Kanbolat, Ankara'nın Abhazya lideri Sergey Bagapş'la, Gürcistan Cumhurbaşkanı Saakaşvili'yi Türkiye'nin Doğu
Karadeniz illerinden birinde buluşturmayı arzu ettiğini ancak böyle bir buluşmanın gerçekleşemediğini belirtti.
"Aslında Türkiye'nin, daha aktif bir rol oynaması gerekiyordu, fakat bugüne gelindi" diyen Kanbolat, dün hem
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan hem de
Dışişleri Bakanlığından gelen açıklamaların önemli adımlar olduğunu söyledi.
Dışişleri Bakanlığı bünyesinde hızlı şekilde bir kriz masasının oluşturulmasını da önemli bir adım olarak değerlendiren Kanbolat, ancak bu adımların ilerisinin gelmesi gerektiğini çünkü savaşın Güney Osetya'dan çıkmaması gerektiğini ifade etti.
Çatışmalar Güney Osetya'dan çıkarsa yani Abhazya'ya veya Tiflis'e sıçrarsa bunun bölgesel bir savaşa dönüşebileceğini kaydeden ASAM Kafkasya Uzmanı Kanbolat, "Bu, Türkiye'ye zarar verir. Çünkü şunu gördük, 1991 Sovyet Birliği'nin dağılması sonrası Kafkasya'da olan her olay Türkiye'nin hem kamuoyuna hem de siyasetine yansımıştır. Bunu Karabağ olayında,
Ermenistan-
Azerbaycan savaşında,
Çeçenistan savaşında ve Abhazya savaşında da gördük" diye konuştu.
Kanbolat, sıcak çatışmaların kimsenin çıkarına olmadığı gibi, Türkiye'nin de çıkarına olmadığını ifade ederek, hem Gürcü halkının, hem Oset halkının hem de Abhaz halkının Türkiye'nin yakın akrabaları olduğuna dikkati çekti ve bu bölgelerden Anadolu'ya yoğun göç olduğunu söyledi. Bu nedenle Kafkasya'daki olayların doğrudan Türkiye'ye yansıdığını ifade eden Hasan Kanbolat, dün Türkiye'deki Kafkas
sivil toplum kuruluşlarının tepki gösterdiklerini anımsattı.
-"TÜRKİYE'NİN ENERJİ KONUSUNDA KAYGI DUYMASI İÇİN ERKEN"-
Kanbolat, Gürcistan'dan geçen
Bakü-Tiflis-
Ceyhan (BTC) petrol ve Bakü-Tiflis-
Erzurum (BTE)
doğal gaz
boru hatlarında yaşanacak bir sıkıntının Türkiye'ye muhtemel yansımaları konusunda da Türkiye'nin enerji konusunda kaygı duyması için
erken olduğunu, çünkü savaşın doğrudan bütün Gürcistan'ı kapsayıp, kapsamayacağının şu anda belli olmadığını söyledi.
Kanbolat, Rusya'nın aslında akıllıca adımlar attığını ve şu anda sivillerin ya da ekonominin
hedef alınmadığını, askeri yerlerin vurulduğunu bildirdi. Ancak savaş tırmandığı takdirde bölgesel bir
bombalama eylemine Rusya'nın girebileceğini de kaydeden Kanbolat, "Ancak şu anda bunu görmememizi olumlu bir gösterge olarak yorumlayabiliriz" dedi.
Kanbolat, Rusya'nın hedefinin Güney Osetya'daki kontrolü ele geçirmek ve Gürcü ordusunu bölgeden çıkarmak olduğunu bildirerek, Rusların bu yönde hareket ettiğini kaydetti.
-ULUSLARARASI ENERJİ UZMANI NECDET PAMİR-
ASAM Uzmanı Kanbolat'ın yanı sıra çatışmaların enerji konusuna olası yansımalarını değerlendiren Uluslararası
Enerji Uzmanı Necdet Pamir de çatışma bölgesinin BTC'ye yakın olmadığına dikkati çekerek, çatışmanın uzun süreli olacağını ve BTC'nin etkileneceğini düşünmediğini söyledi.
BTC'ye ve bu bölgedeki enerji hatlarına zarar verilmesinin çok akıllıca olmayacağını çünkü bu enerji hatlarının arkasında birçok ülkenin yer aldığını ve enerji hatlarındaki bir sıkıntının bu ülkeleri zarara uğratmak anlamına geleceği ifade eden Pamir, bu nedenle "savaşın sınırlı tutulacağı" yönündeki görüşünü dile getirdi ve "BTC'nin etkileneceğini düşünmüyorum" dedi.
Necdet Pamir, BTC'deki olası bir kesintinin sadece Türkiye'ye değil, dünyaya zarar vereceğini belirterek, bu olasılığın dünya petrol fiyatlarını yükseltebileceğini ve bunun Türkiye bütçesine olumsuz yönde etkileyebileceğini bildirdi, "Ancak ben çatışmaların buraya kadar gideceğini düşünmüyorum" diye konuştu.