Özden'in, konunun uzmanı olmayan bilirkişi
raporunu iddianamesine dayanak yaptığı savunulan başvuruda, 'tarafsızlık ilkesini ihlal ettiği' belirtilerek, "
Savcının, kasıtlı olarak ve şikayet konularını teyit amaçlı bilirkişiler tespit ederek rapor hazırlattığını düşünmekteyim." denildi.
Polisler, dilekçelerinde iddianamedeki çelişkileri ve hukuka aykırılıkları tek tek sıraladı. Arama ve el koyma işleminin kanunda çok açık bir şekilde düzenlendiği halde
Abbas Özden'in bu konu ile ilgili bir bilirkişi raporu hazırlatmasının anlamlı bulunduğunun altı çizildi.
Abbas Özden'in raporu hazırlayacak bilirkişi heyetinin de eksik evrak verilerek yanıltıldığına vurgu yapılan dilekçede, şu ifadeler dikkat çekti: "Dosya bilirkişilere eksik olarak gönderilmiş
İstanbul 11. Ağır
Ceza Mahkemesi'nin 20.03.2008 tarih ve 2008/245 No'lu kararları ile (
CMK 250. madde ile yetkili ve görevli) İstanbul
Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 20.03.2008 günlü talimat yazısı bilirkişilere gönderilmemiş, bilirkişiler eksik evrak üzerinden rapor hazırlamışlardır. İddianamede lehimize olan hiçbir
delil göz önünde bulundurulmamış. Prof. Dr. Mehmet
Emin Artuk, Prof. Dr. Bahri
Öztürk ve Cafer Yenidünya gibi konunun uzmanı isimler tarafından hazırlanan konu hakkındaki hukuki mütalaa raporuna hiçbir şekilde yer verilmemiştir."
Polisler, gece
araması yapılmasının
suçlama konusu yapılmasından yakınırken önemli bir ayrıntıya dikkat çektiler. Mahkeme tarafından verilen arama kararında 'gece dahil' ifadesinin yer aldığına işaret edilen dilekçede, iddianamede bulunan ruhsatsız silahlardan hiç söz edilmediğinin altı çiziliyor: "
İşçi Partisi binasına yapılan bu
operasyon esnasında binanın son katında bulunan bir odada yakalanan Aydın Gergin, Yusuf Tuncer, Mahir Çayan
Güngör ve Aydın Tokak isimli şahısların yastıklarının altındaki üç adet ruhsatsız silahtan hiç bahsedilmemektedir. Bu şahısların uyanık olduğu bir zamanda yapılacak operasyonda oluşabilecek
tehlike ve delil karartma ihtimalleri hiç göz önünde bulundurulmamıştır." ZAMAN