Ülkemiz ve dünya kamuoyu tarafından yakından takip edilen asrın
davasında görev alan hâkim ve savcıların
yer değiştirmelerine ilişkin bir kısım haberler görsel ve yazılı basın organlarında yer almaktadır.
Kamuoyunda “
Ergenekon Davası” olarak anılan davanın seyrini etkilemek isteyen bir kısım çevreler tarafından, yargılama sürecinin başlangıcından beri, davada görev alan savcı ve yargıçların üzerinde
baskı kurularak etkilemeye çalışılmış, başarılı olunamayınca da, kurumlar vasıta kılınarak görev yerlerini değiştirmek suretiyle davanın akim kalmasına yönelik girişimler aleni olarak yapılmaya çalışılmaktadır.
Kamuoyunda “
Susurluk davası” olarak bilinen davanın yargıcı Sedat Karagül değiştirilmiş ve yerine Metin Çetinbaş atanmıştı. Bu atamadan sonra yargılamanın seyri tamamen değişmiş ve sanıklar
beraat etmişti. Yine
Şemdinli davasında da savcı Ferhat
Sarıkaya meslekten
ihraç edildikten sonra, yapılan ilk
HSYK kararnamesi ile savcının iddianamesini kabul edip yargılamaya başlayan
mahkeme heyetinin tamamının yerleri değiştirilmiş, devam eden yasal süreç içerisinde davanın nasıl sonuçlandığı hepimizin malumudur.
Yargılamanın başından beri bazı çevreler “Ergenekon Davasında” görev alan hâkim ve savcıları tarafmış gibi gösterme gayreti içerisindedir. Hâlbuki yargılamanın tarafsız, bağımsız, adil ve
toplum vicdanında soru işareti bırakmayacak şekilde yürütüldüğü görülmektedir. Birinci sınıftaki hâkim ve savcıların yerlerinin değiştirmeleri; ancak talep etmeleri durumunda yada haklarında bir
soruşturma olması durumunda soruşturmanın selameti açısından mümkündür. Davanın hâkim ve savcıların böyle bir talebi olmadığı sürece yapılacak yer değiştirme hukuki olmayacaktır. Buna rağmen davaya
bakan savcı ve hâkimlerle ilgili kamuoyunda konuşulan
tayin ve yer değiştirme girişimleri, geçmiş dönemlerde yaşanan örneklerde bir tarafta dururken haklı olarak şüphe ve tereddütlere yol açmaktadır.
Bu süreçte gelinen nokta itibarıyla, yargılamanın sağlıklı bir şekilde yürümesi için dava kapsamında görev yapan ve davaya tüm yönleriyle
vakıf olan savcı ve yargıçların yer değiştirilmeleri bir yana, bu yöndeki spekülasyonların önüne geçmek, toplum vicdanında soru işaretleri oluşturmamak ve her şeyden önemlisi
Türkiye Cumhuriyeti’nin artık tüm kurum ve kurullarıyla işleyen bir hukuk devleti olduğunu göstermek adına, dava sonuçlanıncaya kadar davada görev alan savcı ve hâkimlerin yerleri hiçbir şekilde değiştirilmemelidir. Kamuoyuna saygı ile duyurulur.
Boğaziçi Avukatlar Derneği Yönetim Kurulu Adına
Bilal Çalışır