TMMOB
Maden Mühendisleri Odası Genel Başkanı
Mehmet Torun, AA muhabirine yaptığı açıklamada,
Bursa'nın
Mustafakemalpaşa ilçesinde 19 kişinin ölümüyle sonuçlanan maden göçüğünün acıları sürerken
Dursunbey'deki grizu
patlamasının tüm ülkeyi derinden üzdüğünü söyledi.
Metan gazı birikmesi sonucu meydana gelen patlama sonucunda 13 işçinin öldüğünü ifade eden Torun, şöyle konuştu:
''Gazın nasıl ve neden biriktiği, patlamanın ne şekilde olduğu konusunda kesin bir bilgi yok. Henüz ocağa inip bir inceleme yapamadık. Dursunbey
Cumhuriyet Savcılığı, 3 maden mühendisini bilirkişi olarak görevlendirdi. Bu görevliler,
teknik çalışmalara devam ediyor. Ocağa inip gerekli çalışmayı yaptıktan sonra bilgi alabileceğiz.''
-RİSK HARİTASI-
Oda olarak bir risk haritası hazırladıklarını ve bunu Mustafakemalpaşa ilçesinde yaşanan olaydan önce ve sonra ilgili
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına ilettiklerini belirten Torun, ''Bizim hazırladığımız risk haritasında
kazanın meydana geldiği
ocak çok riskli olarak görünüyordu. Mustafakemalpaşa'daki ocak da riskliydi. Acilen önlem alınması gerekiyordu. 2-3 ay önceki kazadan sonra konuşuldu ama ardından bu acı kazayı da yaşadık'' dedi.
Kaza sonrasında bölgedeki
hastane, teçhizat ve
araç konusunda eksikliğin de ortaya çıktığını vurgulayan Torun, şunları kaydetti:
''
Grizu patlamalarında 800-1600 derece arasında ısı açığa çıkar. İşçiler bu ısı nedeniyle çok ciddi
yanıklarla karşılaşabilir. Sonuçta da böyle oldu. Ağır yaralanan işçiler bölgede yanık ünitesi olmadığı için
İzmir, Denizli gibi uzak illere götürüldü. Hemen müdahale edilmesi gerekiyordu ama yetersizlik yüzünden yapılamadı. Bizim risk haritasında
maden ocağı işletilen Bursa ve
Balıkesir bölgesinde bir yanık ünitesi kurulması gerektiği de belirtiliyordu.''
Bölgede bir
cenaze aracı bulamadıklarını öne süren Torun, ''Hayatını kaybeden maden mühendisi meslektaşımızın cenazesini Denizli'ye, araç bulamadığımız için taksinin bagajında götürüyoruz. Bir maden ocağı işletmesinin bulunduğu bölgede bu kadar yetersiz kalınmamalıydı'' diye konuştu.