Özellikle
seçim dönemlerinde siyasetçiler, ihtiyaç duydukları oyları lehlerine çevirebilmek için kendilerini anlatma ve tanıtma çabasına girmektedir. Bu zaman dilimlerinde kitlenin zihninde oluşturacak kanaat büyük önem kazanır. Çünkü ''iktidarlar yalnızca kanaatlere dayanır.'' Dolayısıyla siyasi
propagandanın esas amacı işte bu kanaati oluşturmaktır.
''Demokratik sistemde gerekli yanılsamalar zorla dayatılmaz. Tersine halkın zihnine daha ince araçlarla kazınır.'' İşte bu yüzden medya siyasi propaganda açısından çok önemli bir rol üstlenir.
Fakat bu durum beraberinde de önemli
tartışmalara da yol açmaktadır. Peki, siyasal propaganda aracı olarak ülkemizde nasıl bir rol üstleniyor?
Medya seçmenin
oy verme davranışını gerçekten ne kadar etkiliyor? Ülkemizde, medyanın önemli bir bölümünün, siuasal propaganda aracı olarak, her seçim döneminde yayıncılık ilkelerinden çok uzak bir tutum sergilediği tartışma götürmeyecek bir gerçektir. Aslında seçim süreçlerinde medyanın rolü; ''Partilerin ve adayların seçmenle doğrudan ,letişim kurmasını sağlamak, seçimlerle ilgili konularda bilgi vermektir.'' Bunu yaparken de ''doğru, dengeli ve tarafsız yayıncılık'' ilkesinden hareket etmesi gerekir. Ne yazık ki; pek çok seçim sürecinde ülkemizde medyanın önemli bir bölümü tutumlarıyla yalancı
sirk aynalarına benzemiştir.
Bu kitap size yukarıda belirtimiş bu ve benzeri birçok konuyu bir
rehber niteliğinde size sunmaktadır