'
Organize suç örgütü lideri olmak' suçundan hüküm giyen birinci '
Ergenekon' davasının tutuksuz sanığı
Sedat Peker,
Ankara Cumhuriyet Savcılığı'nca yürütülen
faili meçhul cinayetler soruşturmasında Savcı Hakan
Yüksel'e 4,5 saat ifade verdi.
Peker, ifadesinde, 1990'lı yıllarda,
Kürt işadamlarının
ölüm emrinin MGK tarafından verildiğini duyduğunu söyledi. Peker'in, "Zaten o dönem herkes bu cinayetlerin kimler tarafından işlendiğini de çok açık biliyordu." dediği öğrenildi.
Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım'la arasını Korkut Eken'in bozduğunu dile getiren Peker, "Yeşil isimli şahsın Doğu'da bir zamanlar
JİTEM tarafından kullanıldıktan sonra MİT'le birlikte çalışmaya başladığı, MİT'te Mehmet Eymür'ün kadrosunda olduğu, onun da şehirlerde birçok eylemler gerçekleştirdiğini duyuyorduk." ifadelerini kullandı.
Devrimci Karargâh örgütü ve Ergenekon davasının
tutuklu sanığı eski Emniyet Müdürü Hanefi
Avcı'yla ilgili de savcıya çarpıcı ifadeler veren Sedat Peker, Avcı'nın Diyarbakır'daki itirafçıları kendisine emanet ettiğini belirtti. Peker şöyle devam etti: "Aynı dönemde
Hanefi Avcı, Diyarbakır'daki itirafçılardan Süleyman Öğer, Hüseyin Tilki, Hidayet Bozyiğit, İbrahim Babat gibi kişileri İstanbul'a getirmiş, bu kişiler istihbarat şubede Pala lakaplı başkomiser tarafından bana emanet edilmişti. Bana teslim edilen bu itirafçıların çoğu benim de yargılandığım dosyalarda yargılandı. Bu sanıklar tarafından bana söylenen, Dev-Sol'da Bedri Yağan grubuna yapılan operasyonlarda
temizlik diye nitelendirilen eylemlerde bu itirafçıların görevlendirildiğini, kalan sağları en son bunların öldürdüğünü kendilerinden dinlemiştim. Mesela bu itirafçılar Hanefi Avcı tarafından bana emanet edildikten sonra Mehmet Kurt isimli
işadamından çok büyük paralar aldılar."
Peker, Korkut Eken'in kendisine işadamı Ahmet Hamoğlu'nun PKK'ya
yardım ettiğini söylediğini, kendisinin de buna, "Abi bu adam Çorumlu. Bildiğim kadarıyla Kürt değil, niye PKK'ya yardım etsin?" tepkisi verdiğini aktardı. Soruşturma savcısı Hakan Yüksel, Peker'e Kürt işadamlarına yönelik
infaz listesi bulunduğu iddiasını da sordu. Peker, "Tahminime göre o dönemde PKK'ya yardım eden işadamlarına ve
mafya üyelerine yönelik bir liste olduğu ve listedeki herkesin öldürüldüğü konuşuluyordu. O dönem kesinlikl
e devlet yoktu. Devlet adına yapılan işlerin devletle bağdaşan hiçbir tarafı yoktu. Ahmet Hamoğlu da listeden ismini çıkarmak ve ölüm riskini ortadan kaldırmak için paralar verdi." şeklinde konuştu.