Oğlunun şehit olmasında
ihmal varsa ortaya çıkarılmasını isteyen acılı
baba,
"Eğer gerçekten bu saldırının olacağı önceden bildirilmişse, somut deliller ortaya konulursa sorumluları bulunarak mutlaka gereken ceza verilmelidir. Şehit babası olarak, bu iddiaların araştırılmasını istiyorum. Biz Türkiye'de yaşayan 72 milyon insanın tamamını kardeş olarak görüyoruz. Kimsenin kanının akmasını istemiyoruz." dedi.
İzmir'e 17 yıl önce Mardin'in
Kızıltepe ilçesine bağlı Beşdeğirmen köyünden göç eden
ailenin evinde, bir haftadır matem sessizliği var.
Hamit Arslan, büyük oğlu Özgür'le birlikte çalıştırdığı dükkânını açmıyor. Aile, taziyeleri kabul etmeye devam ediyor. Oğlunun
şehitlik mertebesine yükselmesiyle gurur duyduklarını kaydeden baba Arslan, onu devlete ve komutanlarına emanet ettiğini söylüyor.
Küçük oğlu
Serdar ile şehit olan ağabeyi Serhat ve arkadaşı
Kerem Oğuz Erbay'ın İzmir'de bir
tekstil firmasında çalıştığını belirten Arslan, şunları anlatıyor: "Kerem, İzmirli bir ailenin çocuğuydu. Benim oğlum Serhat ile çok samimi arkadaştılar. Kader onları
nöbet değişiminde yakaladı ve birbirinden ayırmadı. Biri Türk, diğeri
Kürt iki gencecik
fidan şehit oldu. Bir Kürt ve bir Türk asker, bu vatan uğruna şehit oluyorsa bu
kavga niye? Niye 30 yıldır kan akıyor?"