Sel felaketi ile ilgili vahim iddia

Marmara Bölgesi'nde yoğun yağışın yol açtığı sel sebebiyle Tekirdağ ve İstanbul'da hayat adeta felç oldu.

Sel felaketi ile ilgili vahim iddia

Derelerden taşan sel sularına kapılan 29 kişi hayatını kaybetti. Binlerce ev, araç ve işyeri hasar gördü. Tsunami bölgesini andıran Silivri'deki dere yataklarıyla ilgili çarpıcı iddialar ortaya atıldı. Eski Belediye Başkanı Hüseyin Turan, 2007 yılında özellikle taşan Boğluca deresiyle ilgili ıslah ve istimlâk kararı aldıklarını ancak bunun CHP İlçe Teşkilatı tarafından engellendiğini öne sürdü. CHP'lilerin, 2008 yılında halkla bilgilendirme toplantıları düzenleyerek, sağlıksız bilirkişi raporuyla mahkemede yürütmeyi durdurma kararı aldırdığını savunan Turan, "Dere küçük ve dardı. Burası imara 1970'li yıllarda açılmış. Eski haline getirmek istiyorduk. Ancak CHP İlçe Teşkilatı devreye girdi ve buradaki vatandaşlarla bilgilendirme toplantısı yaptı. Ev sahipleri, bilirkişi raporuyla idare mahkemesine başvurdu. İstimlâk için yürütmeyi durdurma kararı alındı. Bu yüzden bütün planımız durdu." iddiasında bulundu. Silivri Belediyesi'nde görev yapan eski bir yetkili de Turan'ın iddialarını doğruladı. CHP'lilerin halkı istimlak ettirilmemesi yönünde galeyana getirdiğini ileri süren yetkili, şunları anlattı: "Trakya'nın içinde Ergene Su Havzası var. Buraya yağan yağışın tahliye olduğu noktalardan birisi Silivri deresi yani taşan Boğluca deresi. Ergene Havzası'na ne kadar yağış yağarsa o su Silivri'den çıkıyor. Tarih boyunca bu dere sürekli taşmış. Silivri Belediye Başkanı Hüseyin Turan 'Islah projesi yapalım. Derenin denize döküldüğü yeri sağlı ve sollu olarak İSKİ istimlak etsin' dedi. Ergene Su Havzası'nın bulunduğu yeri İSKİ koruma altına aldı. 2007 yılında belediye tarafından bir encümen kararı alındı. İSKİ de 'Tamam ben sağından ve solundan 10'ar metre olacak şekilde istimlak yaparım' dedi. DSİ ve İSKİ'nin bölgeyle ilgili raporları vardı. DSİ, 'Dere yatağının 7 metreye kadar taşma riski var' derken, İSKİ bu riskin 10 metreye kadar olduğu yönünde rapor hazırladı. Mülkleri İSKİ tarafından istimlak edilecek kişiler tarafından encümen kararı dava edildi. CHP İlçe Teşkilatı da halkı galeyana getirdi. Dava açması için teşvik etti. Halk 'Bu evler bizim başımıza yıkılsın ama Turan burayı istimlak etmesin' dediler. Tamamen siyasi bir tavır gösterdiler." Dereye mahalle kuruldu, akış düzeni bozuldu Silivri Belediyesi'nde uzun süre görev yapan bir yetkili, mahkemenin DSİ'nin raporuna göre karar verdiğini belirterek, şu bilgileri verdi: "Eskiden 7 metreye taşan dere şimdi 20 metreye taşıyor. Çünkü yatağa bina yapıldığı için yatak bozuldu. 1989-90 yıllarında Silivri vadisine kocaman bir mahalle kuruldu. Bilirkişi DSİ'nin raporunu baz aldı. Mahkeme de DSİ'nin raporunu kabul ederek, belediyenin istimlak kararını durdurdu. Avukatlar da 250 kişiden vekalet ücreti almak için bu işin peşine düştüler." Bölge sakinleri: Villalar dere yatağını işgal etti Silivri'nin 39 yıllık sakini Mustafa Boy, taşan dere yatağının sebebinin çevredeki villalar olduğunu iddia etti. 35 yıldır Silivri'de inşaat ustalığı yapan Ergün Kayalı, dere havzasının villa sahipleri tarafından sürekli küçültüldüğünü belirtirken, 10 metrelik dere yatağının 2 buçuk 3 metreye kadar indirildiğini söyledi. 72 yaşındaki Ziya Büyükkatırcı ise 37 yılda 12 metre olan dere boyunun 2 metreye kadar indirildiğini ifade ederek şöyle konuştu: "Anbean şahidim. Son 10 yıldan beri bu şekilde dere havzası küçültülüyor." Uzmanlar uyarıyor Karadeniz Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Hidrolik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ömer Yüksek: Sel, duyarsızlıktan kaynaklandı Halkın ve devlet kuruluşlarının duyarsızlığından sel meydana geldi. Taşkınların en büyük sebebi yerleşim birimlerinin dere yataklarına kurulması. Dere yatakları turizm açısından özellikle Karadeniz Bölgesi'nde insanlara daha cazip geliyor. Akarsu doğal mecrasını doğal akışına bırakmak gerekiyor. PROF. DR. MİTHAT KADIOĞLU Meteorolojik afetlerin ekonomiye verdiği zarar 9 kat arttı 1960'lı yıllara oranla 2000'li yıllarda meteorolojik afetler 3 kat arttı. Ekonomik kayıplarda ise 9 kat artış gözleniyor. Sigorta kayıplarında da 15 kata varan artış söz konusu. Ekonomik kayıplardaki artışın sebepleri şöyle sıralanabilir: Çarpık kentleşme, yolların ve köprülerin doğru hesaplanmadan inşa edilmesi, mimarlık ve mühendislik hataları, dere yataklarına yapılacak binalara ruhsat verilmesi, ruhsat verilmeyen bölgelerde kontrollerin yetersizliği, sel yatak haritalarının çıkarılmaması, insanların muhtemel afetlere karşı bilgilendirilmemesi, erken uyarı sisteminin gelişmemesi, deniz kenarlarına yazlık inşaatına izin verilmesi. Kızılay Afet Operasyon Müdürü Zafer Karakaş: Karadeniz Bölgesi dikkatli olmalı Şu an için barınma sorunu bulunmuyor. Gerekli tedbirleri aldık. Ekip sayısını artırdık. Ankara ve Düzce'den yardım aldık. Şubelerimizden de destek sağladık. İnsanlar kamu binalarında barınıyor. Kızılay, gereken yardımı yapıyor, yeme ve içme ihtiyacını karşılıyor. Su, kumanya, battaniye, çadır, mutfak seti, 1 adet 10 bin kişilik mobil mutfak aracı ve fırın gönderildi. Akşam Silivri'de mobil mutfakta iftar vereceğiz. Meteoroloji'den aldığımız bilgilere göre bugünden itibaren yağışlar giderek artacak. Özellikle Karadeniz Bölgesi dikkatli olmalı. Çünkü o bölgede aşırı yağış bekleniyor. Meteoroloji Uzmanı Kürşat Atalay: İstanbul'a İç Anadolu'nun 1 yıllık yağmuru yağdı Marmara'da etkili yağış hafta sonuna kadar devam edecek. İstanbul Çatalca'ya 2 günde metrekareye 266 kg yağış düştüğünü tespit ettik. Bu gece Karadeniz Bölgesi sağanak yağışın etkisi altına girecek. İl bazında Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon, Artvin ve Rize'de yaşayan vatandaşlarımızı sele karşı dikkatli olmaları konusunda uyarıyoruz. Gün boyunca İstanbul'a yağan yağmur İç Anadolu Bölgesi'ne 1 yılda yağan yağmura denk. İTÜ Meteoroloji Mühendisi Orhan Şen: Çatalca tekrar riskli hale geliyor Marmara Bölgesi'ni etkisi altına alan yağışlar Trakya'ya doğru kayıyor. Çatalca tekrar riskli hale geliyor. İlçe önceki gün gördüğü yağışı bugün de görecek. Yetkililer ve vatandaşlar dikkatli olmalı. Duruşma salonunun çökmesi inceleniyor Sel, Ergenekon duruşmalarının yapıldığı mahkeme binasında da hasara yol açtı. Dava, bu sebeple 14 Eylül'e ertelendi. Adalet Bakanı Sadullah Ergin, dün salonun son durumuyla ilgili bilgi verdi. Ergin, "Duruşma salonunun fuaye bölümünde asma tavandan 2,5-3 metrekarelik bölüm düşmüştür. Bunlar 60-60 tavan kaplaması plakalar şeklinde yapılmış bir döşeme. Anlaşılıyor ki teknik eksiklik var. Konuyla ilgili inceleme yapılıyor." dedi. Binanın, "henüz kesin kabulünün yapılmadığını'' belirten Ergin, yapının yüklenici firmanın sorumluluğunda olduğunu kaydetti. Adalet Bakanı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ufak tefek su sızıntıları var ama asma tavanda çökmeden dolayı ve bina komple elektronik sistemlerle döşendiği için elektronik sistemlerin zarar görmemesi ve herhangi bir kazaya meydan vermemek üzere duruşmayı yöneten mahkeme başkanımız tarafından duruşmalar ertelenmiştir. Bununla ilgili incelemeler devam etmektedir.''
<< Önceki Haber Sel felaketi ile ilgili vahim iddia Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER