Twitter'da @ACEMUSAKLARI hesabından paylaşılan dosya içeriğinin soruşturmaya ait olduğunu adli kaynaklar da teyit ediyor.
Radikal Gazetesi'nin haberine göre, ACEMUSAKLARI adlı hesaptan bugüne kadar paylaşılan iddialarda 7 bin kişinin dinlendiği iddiası da yer alıyor. Youtube üzerinden paylaşılan video ile anlatılan iddiaya göre dosya kapsamında 2011/762 dosya numaralı soruşturmada davacı ‘kamu’ davalı olarak ise ‘Selam Tevhid/ Kudüs Terör Örgütü gösteriliyor. Aynı görüntülerde dosyanın yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarının ardından bir Başsavcı vekili tarafından deşifre edildiği ileri sürülüyor. Örgüt ile ilgili olarak ise İran Devrim Muhafızları Komutanlığı tarafından yurtdışında kullanılan bir taşeron örgüt olduğu iddiası dile getiriliyor.2 bin 280 kişinin dinlendiği iddiasına karşılık olarak ise söz konusu hesaptan 3 yıl boyunca toplamda 234 şüphelinin farklı zamanlarda ve birkaç aylık sürelerle dinlendiği belirtiliyor. Soruşturma ile ilgili olarak ise “Soruşturmayı Türkiye Cumhuriyeti’nin devlet görevlileri kanunların verdiği yetki ve sorumlulukla ve yine kanunlar çerçevesinde yürütmüşlerdir” ifadesi paylaşılıyor. Soruşturmanın arkasında dış güçlerin olduğu iddialarının da safsatadan ibaret olduğu vurgulanıyor.
Dosyada neler var?
Şimdilik dosya ile ilgili birkaç bilgi paylaşılmış durumda. Paylaşılan bilgiler arasında soruşturmanın başlangıcını oluşturan şikayet dilekçesi yer alıyor. Şikayet dilekçesinde örgüt üyesi olduğu iddia edilen ve Sincan’da 28 Şubat’ta tankların yürütülmesi ve darbeye zemin hazırlayan Kudüs Gecesi kapsamında tutuklanan H.A.Y. hakkında iddialar yer alıyor. Şikayeti ise Bursa Terörle Mücadelesi’ne başvuran H.A.Y.’nin eşi K.Y. yapıyor. K.Y., polise yaptığı başvuruda eşinin İran ajanlarıyla irtibatından söz ediyor. K.Y.’nin Bursa ve İstanbul Terörle mücadele şubelerinde alınan ifadelerinin tamamına da Twitter hesabı üzerinden paylaşılan blog sayfasında yer veriliyor. K.Y., eşinin İran için çalıştığını ve evlerinde çok sayıda istihbarat dökümanı olduğunu söylüyor. 4 Mart 2011’de İstanbul TEM’de ifadesinin alındığına değinilen K.Y’nin verdiği bilgilerin ardından emniyetle K.Y. arasında resmi yollarla defalarca irtibat kurulduğu ve bilgi paylaşımında bulunduğu ifade ediliyor. K.Y.’nin İstanbul TEM şubede verdiği ifadenin görüntüsü ve ses kaydına da Youtube’ta yer veriliyor. Bu ifadelerin ardından ise İstanbul Emniyeti ve savcılık soruşturmaya başlıyor.
Ajan buluşması iddiası
Paylaşılan dosyaya göre polis, K.Y.’nin eşi ile verdiği bilgilerden sonra H.A.Y.’yi takibe alıyor. Yapılan bir takip sırasında ise iddiaya göre İran Devrim Muhafızları Ordusu Türkiye Sorumlusu olduğu öne sürülen bir ajanla H.A.Y.’nin buluştuğuna dair iddialara görüntüleriyle yer veriliyor. İddiaya göre takibe alınan H.A.Y.’nin gizli el yazısı notlarında bir şifreli bilgi görülüyor ve polis bu bilgi üzerine de polis fiziki takibe başlıyor. Fiziki takipte İran Devrim Muhafızları Ordusu Türkiye görevlisi Naser Ghafari ile H.A.Y.’nin kamerasız metrobüs duraklarından olduğu belirtilen Okmeydanı SSK durağında bir görüşme yaptığı ileri sürülüyor. Bu görüşme takip altına alınıyor ve görüntülerine de dosyada yer veriliyor.
Aynı hesaptan paylaşılan bilgilere göre 26 Mayıs 2011’de Etiler’de gerçekleştirilen bombalı saldırının ilk eylemi süsü verilmiş Selam örgütü eylemi olduğu iddia ediliyor. 1 Polis memurunun ve 8 vatandaşın yaralandığı patlamada Ayten Bal adlı vatandaşın bacağı kopmuştu. Aynı görüntülerde Dışişleri Bakanlığı’nın İstanbul Valiliği’ne yazdığı bir yazıya yer veriliyor ve resmi yazıda saldırıyla ilgili asıl hedefin İsrail’in İstanbul Başkonsolosluğu olduğu bilgisinin yer aldığı belirtiliyor. Emniyetin yaptığı çalışmalar neticesinde de eylemde ilk akla PKK’nın geldiği ancak yapılan çalışmalarla Selam Tevhid Kudüs örgütünün izine ulaşıldığı ileri sürülüyor. Bu iddiaya dayanak olarak ise bombanın konulduğu motosikletin kamera görüntüleri gösteriliyor. Görüntülerde Rızazade Metin isimli İranlı biri tarafından Fatih’te kiralanan bir deponun izine rastlanıyor. Saldırıyı gerçekleştiren Rızazade’nin patlayıcıları yine bir iş merkezindeki şirketin sahibi olan örgüt üyesi olduğu iddia edilen A.Ç.’den aldığı ileri sürülüyor. Görüntülerde, A.Ç.’nin 13 Mayıs 2000’de Ankara ’da Selam Tevhid soruşturması kapsamında alınan ifadesine de yer veriliyor: “İran Tahran’da villa gibi bir evde Ali Horasani isimli şahıs aracılığıyla 2 buçuk ay kadar özel bir kurs gördüm. Bu kursun mahiyeti istihbarat edinmeyi içeriyordu. Kursta takip, anti takip, yer tayin etme, fotoğraftan şahıs bulma, kroki çizme gibi dersler gördük.” A.Ç. ismini de takibe alan polisin örgütün diğer isimlerine de ulaştığı iddia ediliyor.
‘Hüküm var terör örgütüdür’
Selam ve Tevhid soruşturmasında iddia edilen örgütün de terör örgütü olduğu ve Devlet Güvenlik Mahkemesi’nin geçmişte verdiği kararla terör örgütü olduğunun tescillendiğine değiniliyor ve bugüne kadar örgüt tarafından gerçekleştirilen suikastlar sıralanıyor:
31 Ocak 1990 Prof. Dr. Muammer Aksoy, örgüt mensubu F.Ö. tarafından Ankara’da silahlı suikastle öldürülmüştür.
6 Ekim 1990 Doç. Dr. Behriye Üçok, örgüt üyesi F.Ö. tarafından evine gönderilen bombalı paketle katledilmiştir.
24 Ocak 1993 Gazeteci Uğur Mumcu, Ankara’da evinin önündeki aracına bomba konularak katledilmiştir. Saldırıyı örgüt üyeleri F.Ö., N.Y. ve O.D. gerçekleştirmiştir.
21 Ekim 1999 Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, Ankara’da otosuna konulan bombanın patlaması sonucu hayatını kaybetmiştir. Eylemi, F.Ö., N.Y., ve R.A. gerçekleştirmiştir.
10 Mart 1988 İstanbul Şişli’deki Suudi/Amerikan bankası, örgüt üyesi H.S.Ş. tarafından bombalanmıştır.
25 Ekim 1998 Suudi Elçilik görevlisi Abdulgani Bedevi öldürülmüştür.
18 Haziran 1990 Diyanet Vakfı kitabevi bombalanmıştır.
28 Ekim 1991 Mısır Büyükelçiliği görevlisi Hüseyin El Kuraby’e suikast gerçekleştirilmiş, aynı gün ABD’li Victor Marwick öldürülmüştür.
7 Mart 1992 Ankara Simon Bolivar Caddesi’nde İsrail Büyükelçiliği görevlisi Ehud Sadan öldürülmüştür.
21 Şubat 1996 İstanbul Fatih’te İran rejim muhalifleri Ali Panaf Moradi ve Mariam Jawkar Jawdan öldürülmüştür.
3 Şubat 1997’de Sincan’da İran Büyükelçisi M.R. Bagheri’nin katılımıyla Kudüs Gecesi düzenlenmiştir. 4 Şubat’ta Sincan’da tankların yürümesi ve sonrasında 28 Şubat sürecinin fitilini ateşleyen olayla ilgili 10 kişi tutuklanmıştır. Tutuklananlar arasında N.Ş., H.A.Y. ve D.Ö. gibi örgüt üyeleri de bulunmaktadır.
RADİKAL