Birkaç video
kaset kopya da yıprandığında, bu başyapıtı gelecek kuşaklar izleyemeyecek.
Kültür ve
Turizm Bakanlığı'nın düzenlediği "Türkiye'den
Film Var" adlı
festival, ulusal sinema tarihimizin gelmiş geçmiş en önemli yapıtlarından biri olan "
Selvi Boylum, Al Yazmalım"ın arşivlerde kaybolduğunu ortaya çıkardı. Filmin master negatif bobinleri bulunmazsa, TV'lerin arşivlerindeki son bir kaç video kaset kopya da iyice yıpranıp kullanılmaz hâle geldiğinde Türk sinemasının bu unutulmaz başyapıtı gelecek kuşaklar tarafından bir daha hiç izlenemeyecek.
"Selvi Boylum, Al Yazmalım"ın master negatifine ilişkin üzücü gerçek, geçen ay Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın başlattığı bir
yurt dışı
tanıtım atağı sırasında gün ışığına çıktı.
Kazakistan,
Türkmenistan,
Kırgızistan,
Azerbaycan ve Özbekistan'da "Türkiye'den Film var" adı altıda 9 filmden oluşan bir toplu gösteri
düzenleme kararı alan Bakanlık, festivalin organizasyonu için SİNEBİR'i (
Sinema Eser Sahipleri
Meslek Birliği) görevlendirdi. SİNEBİR Genel Başkanı İsmail
Güneş, "Selvi Boylum"un 35 mm'lik bir kopyasını arayınca, Bakanlık arşivindeki kopyanın ses ve görüntü kalitesi açısından tatminkâr durumda olmadığı anlaşıldı. Bunun üzerine Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürü
Abdurrahman Çelik, filmin "dijital
restorasyon" teknolojisi kullanılarak kusursuz bir kopyasını yaptırma kararı aldı. Ardından da yapıtın master negatifini filmin yapımcısı Arif Keskiner'den talep etti. Ancak, Çiçek Film'in sahibi Keskiner'den gelen
cevap, "filmin master negatifinin uzun süredir kayıp olduğu" yönündeydi.
STAR'IN ARŞİVİNE GİTTİ
Bakanlık ve SİNEBİR yetkilileri, bunun üzerine Türk filmlerinin master negatiflerini koruma görevini üstlenen Mimar
Sinan Üniversitesi Sinema-TV Merkezi'ne başvurdular. Yeni
Şafak sinema yazarının konuyla ilgili olarak görüşlerine başvurduğu
Mimar Sinan Üniversitesi Sinema-TV Merkezi Direktörü Prof. Dr. Asiye Korkmaz, filmin master negatifini uzun yıllar boyunca güvenli bir ortamda koruduklarını belirterek, "Ancak, rahmetli Atıf Yılmaz 2006'daki vefatından önce bu yapıtının gösterim haklarını sattı. Filmin mülkiyeti o dönemde Doğan
Medya Grubu'na geçti ve gösterim haklarını elinde bulunduran
Star TV yeni video kopyalar hazırlayabilmek için 2005'te bizden negatifi talep etti. Hukukî prosedür gereği negatifi geçici olarak yasal sahibine emanet ettik. Normalde, kopyalar basıldıktan hemen sonra negatifin bize geri dönmesi gerekiyordu. Fakat, o tarihten bu yana sürdürdüğümüz bütün girişimlere rağmen bir
yanıt alamadık" dedi.
Arayanlar 'pes' etti
Filmin peşine düşenlerden biri de Atıf Yılmaz'ın asistanlarından, ünlü yapımcı Sadık Deveci...
Star TV'ye başvurduğunu anlatan Deveci, çeşitli zorluklardan sonra arşive ulaştığında kendisini raflarda tam bir keşmekeşin karşıladığını söyledi. Ünlü yapımcı, raflardaki sayısız film makarasının arasında çaresizlik içinde pes ettiğini belirtti.
"Selvi Boylum"un depoda bekleyen master negatifine ulaşılma ihtimali hâlâ var. Ancak, bunun için Bakanlığın resmî bir yazıyla "Star TV arşivinin kendilerine sınırsızca açılmasını" talep etmesi ve oraya tecrübeli bir
ekip göndermesi gerekiyor. Bu yapılmadığı takdirde, filmin negatifi de günün birinde "lüzumsuz malzeme" olarak görülüp çöp kutusunu boylayabilir.
"Master Negatif" nedir?
Profesyonel sinema filmleri, kameralara takılan 35 mm formatındaki negatif filmlerin üzerine çekilir. Pozlandıktan sonra kameradan çıkartılan bu negatif filmlerden, daha sonra üzerinde çalışmak üzere yeni kopyalar basılır; sinemalarda gösterime sunulan pozitif kopyalar da yine bu ara negatiflerden elde edilir. Ancak "master" olarak adlandırılan, hiç bir kalite kaybına uğramamış durumdaki ilk negatif film ise o yapıtın gelecek kuşaklara aktarılabilmesi için uygun bir fizikî ortamda özenle saklanır.
Ulusal kültürün korunması açısından son derece önemli olan bu "negatif saklama" görevini ülkemizde uzun yıllardır Mimar Sinan Üniversitesi Sinema-TV Merkezi yürütüyor.
Aytmatov'dan uyarlandı
"Selvi Boylum, Al Yazmalım", Kırgız-Türk edebiyatının efsanevî ismi
Cengiz Aytmatov'un, orijinal adı "Deve Gözlü Güzelim Benim" olan popüler bir hikâyesinden sinemaya uyarlandı. Aslen Kırgızistan'da geçen yapıt, 1977 yılında senarist-yönetmen Ali Özgentürk tarafından Türkiye'de geçen bir aşk hikâyesine dönüştürüldü ve beyazperde versiyonunun yönetmenliğini de Türk sinemasının büyük ustalarından Atıf Yılmaz üstlendi.
YANİŞAFAK