Selzedelerin durumu ne olacak?

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sel felaketinde İstanbul'da 26, Tekirdağ'da 5 kişinin hayatını kaybettiğini ve kaybolan 9 kişinin de arandığını söyledi.

Selzedelerin durumu ne olacak?

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''İstanbulumuz'da Silivri, Çatalca ve merkez dahil olmak üzere 26 vatandaşımızı kaybettik. Bunun yanında Tekirdağ'da 5 vatandaşımızı kaybettik. Şu anda 9 tane de kayıbımız var'' dedi. Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Afet Koordinasyon Merkezine gelişinde yaptığı açıklamada, bir Ramazan gecesinde üzücü olayları değerlendirme toplantısı yapmanın kendileri için üzüntü verici olduğunu belirtti. Trakya bölgesi ve İstanbul'da dün ve bugün meydana gelen yoğun yağışlar sebebiyle izahı adeta mümkün olmayan büyük felaketlerle karşı karşıya kalındığını ifade eden Başbakan Erdoğan, ''Bu felaketlerin şöyle bir izahını isteyip araştırdığınız zaman; bu olsa olsa '100 yılda bir olur ya da daha uzun süreci kapsayan felaketlerdir' diye tanımlanır'' diye konuştu. Erdoğan, son 10 yıllara bakıldığında İstanbul'da en fazla yağışın metre kareye 64 kilogramı bulduğunu, bunlardan birinin de kendi belediye başkanlığı dönemine rastladığını belirtti. Şimdiki durumun ''vahim'' olduğunu ifade eden Erdoğan, 185 ile 225 kilogram arasında bir yağış rakamının söz konusu olduğunu dile getirdi. Bunun bambaşka bir afet olduğunu söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti: ''Bu olayın neticesinde malum üç gündür süren bu yağışlarla İstanbulumuz'da Silivri, Çatalca ve Merkez dahil olmak üzere 26 vatandaşımızı kaybettik. Bunun yanında Tekirdağ'da 5 vatandaşımızı kaybettik. Şu anda 9 tane de kayıbımız var. Ölenlerimize Allah'tan rahmet, ailelerine ve milletimize sabırlar diliyoruz.'' Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Kalkar da biz dere yatağına binalar yaparsak ve dere yatağında bu yapılanmaları yaygınlaştırırsak, şunu unutmayalım ki atalarımızın bu güzel tespiti her şeyi ifade ediyor; (derenin intikamı ağır olur)'' dedi. Başbakan Erdoğan, AKOM'da düzenlediği basın toplantısında, her felaketten alınması gereken dersler bulunduğunu dile getirdi. Erdoğan, Ayamama, Tavukçu ve Papaz dereleri bölgesinde yaşanan bu olaylarla ilgili olarak ''bir şeyi ısrarla vurgulamak istediğini'' belirterek şunları söyledi: ''O da şudur; tabii yıllardır bizim bu dereler üzerinde bir ıslah çalışmasıyla ilgili gayretlerimiz var. Bu, belediye başkanlığım döneminde oldu. Benden sonraki arkadaşlarım da aynı şekilde bunu takip ettiler ve şimdi de yine Belediye Başkanımın bu derelerle ilgili ciddi ıslah projelerine yönelik çalışmaları var. Tabii burada yaşadığımız bir çok engeller var. Bu engelleri öyle zannediyorum ki şu olay herhalde bundan sonra ortadan kaldırdı. Büyükşehir Belediyesi kalkıp da bu derelerle ilgili ıslah çalışmalarını hayata geçirmek istiyorsa ve buralarda bazı kamulaştırma çalışmaları yapılacaksa, bu kamulaştırma çalışmalarını engelleme gayreti içerisine girenler bugünü görmelidirler. Bugünü görmemenin bedelini maalesef bize ağır ödetiyorlar. Bunu ben kendi dönemimde yaşadım, işte bugün yine yaşadık.'' Yaşananın ''büyük bir felaket'' olduğunu, ancak bu felaketin minimize edilebileceğini, zararlarının asgariye indirilebileceğine dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu: ''Asgariye indirmek, minimize etmek nasıl olacak? Biz üzerimize düşen görevi yapacağız. Örneğin derelerimizin ıslahını gerçekleştireceğiz. Örneğin dere yataklarında yapılanmaya gitmeyeceğiz. Örneğin imara ters adımlar atmayacağız. Bunları yapmak suretiyle işimizi kolaylaştıracağız, ama kalkar da biz dere yatağına binalar yaparsak ve dere yatağında bu yapılanmaları yaygınlaştırırsak, şunu unutmayalım ki atalarımızın bu güzel tespiti her şeyi ifade ediyor; (derenin intikamı ağır olur). Bunları hiç unutmayalım ve şu anda olan da budur'' Geçmişte ıslahı yapılan derelere Alibeyköy deresini örnek veren Başbakan Erdoğan, şu anda bu derede herhangi bir sıkıntı yaşanmadığını belirterek şunları kaydetti: ''Ha, bu yaşanmayacak anlamına da gelmez. 'Bu felaketin daha büyüğü olmaz' diye de bir iddia içerisinde olmayalım. Daha büyüğü de olabilir. Daha önce en basit bir olayda Alibeyköy Deresi taşardı ve çok ciddi bedeller ödetirdi bize, ama şu anda böyle bir şey olmadı. Şu anda hedefimiz; bu son yüzyılın en önemli, en ciddi felaketi olan bu hadiseden sonra tabii atacağımız adımlar var, atmamız gereken adımlar var. Ben, öncelikle valiliklerimiz, belediyelerimiz, askeri birliklerimiz, sağlık müdürlüklerimiz, tüm arama kurtarma birimlerimiz, emniyet güçlerimiz, kısaca devletimizin tüm birimlerine şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. Çünkü ellerinden gelen bütün gayreti ortaya koydular. Bütün imkanlarını seferber ettiler. Teknolojinin vermiş olduğu tüm imkanları seferber ettiler ve bunun neticesinde yaklaşık bin 300'e yakın insanı bu felaket esnasında kurtarabildiler. Tüm bunlar, tabii ki bu yapılanmanın bir neticesidir ve bunun neticesinde buraya varabildik. Tüm birimlerimizi, yetkililerimizi bu özverili çalışmalarından ötürü kutluyorum.'' -''VATANDAŞLARIMIZIN YANINDAYIZ''- Sel felaketinde maddi zarar uğrayan vatandaşların yanında olduklarını ve yanında olacaklarını vurgulayan Başbakan Erdoğan, ilk etapta İstanbul Valiliğine 2 milyon, Tekirdağ Valiliğine de 250 bin TL'lik maddi destekte bulunulduğunu bildirdi. Hasar tespit çalışmalarının bitirilmesinden sonra bu desteklerin devam edeceğini belirten Erdoğan şunları söyledi: ''Fakat ben bu desteklerin ötesine geçmek istiyorum. Diyorum ki şu anda bu acıyı yaşadık, bunun tekrarını istemiyorsak biz şimdi yeni bir adım atalım. Bir defa bu dere yataklarından ne olursa olsun, ister tır garajıydı, fabrikaydı, ister konuttu ne varsa, bizim bunları süratle bir defa kaldırmamız lazım. Biz, valilik, belediye bu konuda adımımızı atacağız. Yarın çalışmamızı bununla ilgili olarak tekrar yapıyoruz. Fakat biz, burada eğer vatandaşla el ele verirsek bu işi kolay yaparız, ama vatandaşımız burada önümüzde engel teşkil ederse bunu başarmakta zorlanırız. El ele vereceğiz, birbirimizi anlayışla karşılayacağız ve süratle de bu işi bitirip daha bu noktada bizler için güvenli olan bölgelerde fabrikaysa fabrikamızı, tır garajıysa planlarımızın içinde lojistik alan neresi ilan edilmişse oralara gidip tır garajımızı kurmalıyız. Ha, bunun yanında aynı şekilde konutlarımızı en sağlıklı bir şekilde nerede yapıyorsak, plan içerisinde orada yapmalıyız ve oralara yerleşmeliyiz. Toplu Konut'un bu konuda biliyorsunuz çok ciddi gayretleri var, Kiptaş'ın çok ciddi gayretleri var ve belediyelerimizle bu konuda yoğun çalışmalar içindeyiz. Daha modern, daha huzurlu, daha güvenli bir şekilde inşallah buralara bizler bu yapılanmanın adımlarını atacağız ve bu derelerimizin ıslahını da süratle bitireceğiz ve bu ıslah çalışmalarından birisi de şu anda Ayamama'dır. Bakın daha önce Tavukçu Deresi'nin ıslahı yapıldığı için Tavukçu Deresi'nde ciddi bir sıkıntı bildiğim kadarıyla yaşanmadı. Şimdi diğer yerleri de süratle tamamlamamız halinde inanıyorum ki buralarda da bu sıkıntılar minimize olacaktır. Aynı şekilde Anadolu yakasında derelerimizde bu sıkıntıları yaşamak istemiyoruz. Oralarda da benzer şeyler olabilir. Bunları da aşmamız lazım. Ben bu bakımdan siz değerli basın mensubu arkadaşlarıma bu sürece vereceğiniz destek nedeniyle teşekkür ediyorum. Yarın da biz ilgili arkadaşlarımızla beraber toplantılarımızı, değerlendirmelerimizi yapacağız ve bu konuyla ilgili yol haritamızı gözden geçireceğiz.'' -SORULAR- Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Başbakan Erdoğan, ''Herkes daha kötüsü olabilir mi? diye korkuyor. Cuma ve Cumartesi için alınan tedbirler var mı?'' sorusu, ''Meteorolojinin verdiği bilgiler çerçevesinde Valiliğimizin riyasetinde Belediyemizle işbirliği halinde gerekli tedbirler zaten alındığı gibi duyurular da yapılacak, yapılıyor. Ve bu konuyla ilgili olarak yarın da biz İstanbul'da toplantımızı yapacağız. Ve bu toplantıdan sonra Valiliğimiz gerekli açıklamayı yapacaktır'' diye yanıtladı Başbakan Erdoğan, dere ıslah çalışmalarına ve buralarda yaşayan vatandaşların durumunun ne olacağına yönelik soruyu da şöyle cevaplandırdı: ''Bu konuda benim baştan beri, Başbakan olduğum andan itibaren söylediğim, belediye başkanı olduğum zaman söylediğim şey şu; plana uygun yerlerde konutlarınızı yapın veya oralardan konut alın. Bakın biz Kiptaş'ı sosyal konut olarak kurduk. Kurucusu benim. Ve o günden bugüne Kiptaş çok ciddi projeler oluşturdu. Aynı şekilde biz bunu TOKİ'de de uygulamaya koyduk. TOKİ'de de bizim şu anda 350 bini aştı yaptığımız konut. Ve bunun 250 binini sahiplerine teslim ettik. Aynen şimdi biz buralarda olanlara diyoruz ki biz size TOKİ'den konutlar verebiliriz. TOKİ konutları bölgede yapıyoruz, Kayabaşı'nda mesela yapacağız. Ve burada biz mevcut konutları enkaz bedeli olarak sayarız ondan sonra da kendilerine uzun vadede, yani diyelim ki 20 yıl gibi bir vade kendilerine tanımak suretiyle bunların oralara taşınmasını isteriz. Devlet olarak bundan daha güzel ne yapabiliriz? Kira öder gibi gelir taksitini öder. Mevcut binasını da enkaz bedeli neyse tespiti yapılır, onu da peşinatına sayarız ve böylece bu tür sıkıntılardan, bu tür tehditlerden kurtulmuş oluruz. Daha modern, kendileri için bu noktada sıkıntısı olmayan yerlerde yaşam imkanlarına kavuşurlar.'' E-5 Sanat Yapıtları'na ilişkin bir soru üzerine Başbakan Erdoğan şunları söyledi: ''Bütün bunlarla ilgili olarak herkes kendine göre bir değerlendirme yapıyor. Bakın E-5 bizim için yeni yapılmış bir yol değil. E-5 on yılların yoludur. Bir de E-5'in altına bakın. Oradaki sitelerin acaba yapılması nasıl olmuş, altyapı nasıl? Bunların değerlendirilmesi lazım. Ha bunun yanında E-5'in sanat yapıtları noktasında bir sıkıntısı varsa, bunu da kara yollarımız gözden geçirebilir. Bunu da Ulaştırma Bakanımızla ayrıca görüşürüz, ama aslında sitelerde ciddi sıkıntıların olduğunu gördük. Nitekim gerek Veysel Bey, gerekse Bayındırlık Bakanım, oraları gezdiklerinde bunu da tespit ettiler. Tabii bundan sonra İSKİ'nin de buralardaki çalışmalarda bu tespitler üzerinde durmasında fayda var. Çünkü benim aldığım ön bilgilerde altyapıda oralarda, daha önce oralar tabii beldeydi, biliyorsunuz Büyükşehirle alakası yoktu, dolayısıyla bunlar üzerinde belki bir altyapı çalışması gerekebilir.'' Başbakan Erdoğan, sözlerini ölenlere rahmet dileyerek ve ''milletimizin başı sağolsun'' diyerek tamamladı. Basın toplantısında İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, İstanbul Valisi Muammer Güler ve Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da bulundu.
<< Önceki Haber Selzedelerin durumu ne olacak? Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER