Hakkari'nin
Şemdinli ilçesindeki
Umut Kitabevi'nin
bombalanmasıyla ilgili davanın ikinci
duruşması bugün görülüyor. Duruşmanın sabahki oturumu yine
tartışmalı geçti. Salonda bulunan
sivil giyimli dokuz
jandarma haber elemanına müdahil avukatlar tepki gösterdi.Van Üçüncü Ağır
Ceza Mahkemesi'nde görülen davada,
tutuklu sanıklar
astsubay baş
çavuş Ali Kaya, Özcan İldeniz ile
PKK itirafçısı Veysel Ateş 'devletin birliğini ve
ülke bütünlüğünü bozmaya yönelik eylemlerde bulunmak, adam öldürmek, adam öldürmeye teşebbüs etmek, suç işlemek için anlaşmak' suçlarından ağırlaştırılmış müebbet
hapis cezası istemiyle yargılanıyor.Şemdinli
iddianamesini hazırlayan savcı Ferhat Sarı
kaya'nın görevden alınması nedeniyle de davanın savcılığını Metin Dikeç üstleniyor.
Duruşma bugün de tartışmalı başladı
Müdahil avukatlar, duruşmanın başında iddianamenin Kara
Kuvvetleri Komutanı
Orgeneral Yaşar Büyükanıt ve bazı komutanları suçlayan bölümleri dahil tamamının okunmasını istedi.Dünkü duruşmada hakim, iddianamenin Büyükanıt ile bölgedeki komutanların suçlandığı bölümlerini okumamıştı. Ancak Mahkeme Başkanı bu talebi reddetti. Müdahil avukatlar, salona sanıklarla aynı kapıdan girip hemen sanıkların arkasındaki ilk sıraya oturan sivil giyimli dokuz kişinin kimlik tespiti yapılmadığını bu kişilerin kim olduklarını da sordu.Mahkeme Başkanı
İlhan Kaya bu kişilerin güvenlik için Jandarma İl Komutanlığı'ndan gelen haber elemanları olduğunu söyledi. İnsan Hakları Derneği Başkanı Yusuf Alataş, "bu durum sanıkların
mahkemede dahi korunduğunu gösteriyor. Çok vahim bir durumdur" dedi.
Tartışmaların ardından duruşmaya geçildi ve dün üç buçuk saat ifade veren sanık astsubay Ali Kaya'nın sorgusuna devam edildi. Mahkeme heyeti ayrıca, diğer sanıklar Özcan İldeniz ve Veysel Ateş'i de dinleyecek.
Sanıklar
adliyeye getirildi
Van Üçüncü
Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ikinci gününde sanıklar adliyeye getirildi. Yoğun güvenlik önlemi alan jandarma ekipleri, sanıkları valiliğin garaj kapısından içeri aldı.Aralarında
TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış'ın da bulunduğu parlamenterlerle müdahil avukatlar ve
yabancı gözlemciler de adliyeye geldi.
Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet Şubesi ekiplerinin de sabah saatlerinde adliye çevresinde geniş güvenlik önlemi aldığı gözlendi.
Dünkü duruşma
Davanın dün başlayan ilk duruşmasında sanık astsubay Ali Kaya'nın savunması toplam üç buçuk saat sürdü. Suçlamaların PKK'nın komplosu olduğunu ileri süren Kaya, güvenlik birimlerinde gizli ve illegal birim olmadığını söyledi.Kaya, "devlet yargısız
infaz yapsaydı, gösterilerde PKK'nın bez parçalarını sararak dolaşanlar benden daha devletçi olurlardı" dedi.
Olayın gelişimi
Şemdinli'de 9 kasım 2005'te eski PKK'lı Seferi Yılmaz'a ait bir kitapçı bombalanmış, patlamada Mehmet Zahir Korkmaz adlı bir kişi hayatını kaybetmişti. Bombayı attığı öne sürülen bir kişinin sığındığı otomobil
halk tarafından durdurulmuş ve içindeki üç kişi (PKK itirafçısı Veysel Ateş ile astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz) tartaklanarak polise teslim edilmişti.Aynı gün otomobilde
keşif yapan savcı ve
CHP Hakkari
Milletvekili Esat Canan'ın üzerine de ateş açılmış, bir kişi de burada ölmüştü. Ateş açan kişinin
uzman çavuş Tanju Çavuş, olayda ölen kişinin de
Ali Yılmaz olduğu belirlenmişti.Keşif sırasında, astsubaylara ait olduğu belirtilen sivil arabanın bagajında üç kalaşnikof, el bombaları,
resmi evrak ve Hakkari ile ilçelerinin haritası ve bir isim listesi bulunmuştu. Listede bombanın patladığı kitabevinin üzerinin kırmızı kalemle çizildiği belirlenmişti. Olaydan bir gün sonra PKK itirafçısı Veysel Ateş, kitabevine bomba attığı gerekçesiyle tutuklanıp cezaevine konurken, astsubaylar tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı.Şemdinli'de patlamanın ardından yaşanan olaylar
Yüksekova ve Hakkari'ye sıçramış ve Yüksekova'daki güvenlik güçleriyle gösterilen arasında yaşanan çatışmada üç kişi ölmüştü.
Tartışmalı iddianame
Şemdinli'de yaşanan olayların
soruşturması 22 kasım 2005'te Van'a alındı. Bombalama olayına karıştıkları gerekçesiyle astsubaylar Ali Kaya ile Özcan İldeniz 28 kasımda Van'da tutuklanarak Askeri Cezaevine konulmuştu.
Hakkari Valisi Erdoğan Gürbüz, 29 kasımda
Tokat'a atanırken yerine Tokat Valisi Ayhan Nasuhbeyoğlu atanmıştı.Olayı soruşturan Van
Cumhuriyet Savcısı Ferhat
Sarıkaya, Türkiye'yi sarsan 124 sayfalık iddianame hazırlayıp Van Üçüncü
Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunmuştu.Sarıkaya, iddianamesinde
Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral
Yaşar Büyükanıt ve üst düzey komutanları suçlamıştı.Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Sarıkaya'nın hazırladığı ve Van Üçüncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, 'suç işlemek için
örgüt kurmak, görevi kötüye kullanmak ve sahte
belge düzenlemek' ile 'adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs'le suçlanmıştı.
Büyükanıt hakkındaki iddiaların incelenmesi için soruşturma evrakı
Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı'na gönderilmiş, Genelkurmay ise yapılan incelemeler ışığında Orgeneral Büyükanıt için soruşturma açılmasına gerek olmadığına işaret etmişti.
Genelkurmay ayrıca, Van Savcısı
Ferhat Sarıkaya'yı 'yetkisini aşmak'la suçlamış ve Adalet Bakanlığı'na hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.Orgeneral Büyükanıt, Şemdinli'de yakalanan Astsubay Ali Kaya için "kendisini tanırım. İyi çocuktur" demişti.İddianamede Büyükanıt ile bazı üst düzey komutanlara yönelik suçlamalara yer veren Savcı Ferhat Sarıkaya daha sonra meslekten
ihraç edilmişti.