DTP'nin, Apo'nun hücre koşullarını öne sürerek açılımın karşısında yer almasına ve bu anlamda yaşanan gerginliklere değinen Özden, ‘'Niye şimdi bu gürültüler çıkıyor. Öcalan, 10 yıldır hapis yatıyor, kaldığı hücre koşulları bahane'' açıklamasında bulundu. ‘'1990'lı yıllarda da benzeri yaklaşımlar için, aynı şeyler yapılmıştı'' diyerek, ‘'Terörün bitmesinden rahatsız olanlar var ‘' diye konuştu. Hükümetin demokratik açılım sürecinin önüne geçmeye çalışıldığını ve bu yaşanan gerginliklerin de bu amaca hizmet ettiğine işaret etti. 30 Yıldır Çaresiz ve Çözümsüz Kalanlar Gibi Mi Davransaydık! AK Parti Muğla Milletvekili Yüksel Özden; hükümetin demokratik açılım süreci için, ‘'Memlekette kardeşi kardeşe mi düşürecekler'' eleştirisinde bulunanlara karşılık, ‘'Biz de, 30 yıldır çaresiz ve çözümsüz kalanlar gibi mi davransaydık'' dedi.'' Başbakan, ‘Yıllardır, bu böyle benim neyime' şeklinde düşünmediği için mi, terörün sebep olduğu ağır maddi ve manevi kayıpların önüne geçmek istediği için mi eleştiriliyor ‘' diye konuştu. Ak Parti dönemine kadar yönetimde yer alan tüm iktidarların konuya köklü ve gerçek bir çözüm getirecek kadar el atmadıklarını öne sürerek, ‘'Daha fazla şehit ve kan neye yaradı, 300 milyar dolar, Türkiye için harcansaydı kötü mü olurdu'' dedi. MHP Korku Siyaseti Yapıyor! Hararetli tepkilerin yoğun bir şekilde yaşanması beklenen Muğla'nın 12 ilçesini gezdiğini söyleyen AK Parti Milletvekili, ‘' Aklı selim herkes, terörün bitmesini istiyor'' diyerek, bölge insanı üzerinden Korku Siyaseti yapanlar olduğuna dikkati çekti. ‘' Açılımın önünü kesmek isteyenler, insanları korkutarak, akılları devre dışı bırakmak isteyenler var'' diye konuştu. MHP'nin, bölgede resmen korku siyaseti yaparak, düşünmeden ve yanlış bir yaklaşım sergilediğini öne sürdü. Senin Baban İşçiyse, İşçi Kal! Danıştay engeline takılan, Yök'ün katsayı karar tartışmalarına da değinen Yüksel Özden, İmam hatiplilerin bahane edilerek, binlerce öğrencinin hakkının yenildiğini söyledi. ‘' Ne işi var, İmam Hatiplinin benim bölümümde, gitsin ilahiyat okusun'' şeklinde düşünenlere karşılık, ‘' İmam Hatiplileri toplayıp atalım mı, uzaya mı gönderelim'' dedi. Tüm öğrenciler için adil bir eğitim anlayışı içinde hareket edilmesi gerektiğini savundu. Ne, Danıştay'ın çelişkili kararı, ne Hukuksal ne de baronun işi mi diye düşünmek yerine, meselenin bireysel olarak değerlendirilmesi gerektiğini savundu. ‘'Artık toplum mühendisliği yapmayı bırakın, herkes kendi tercihleriyle ve başarılarıyla bir yere gelebilsin.'' görüşlerini dile getirdi. Meslek Liseleri için, ‘' Senin baban işçi ise sen de işçi kal'' anlayışının artık son bulması gerektiğini söyledi. Bölümünde okuyan öğrencilere, 2 yıllık kadar, 4 yıllık yüksek eğitimin de önünün açılmasıyla haksızlığın ortadan kaldırılacağını ifade etti. Seçkinler Cumhuriyeti Oluşturmak için, Halk Cumhuriyetinin önüne Geçiyorlar! ‘'Almanya en katı olanı uyguluyor'' diyen Ak Parti Muğla Milletvekili, ‘' 5. Sınıfta okuyan hangi okuldaysa, ömür boyu aynı şekilde devam etmek zorunda'' dedi. Türkiye'de ise, seçkinler cumhuriyeti oluşturmak isteyenlerin, halk cumhuriyetinin önüne geçmeye çalıştığını söyleyerek, öğrencilerin kendi başarı ve tercihleri ile yol almasının ve yüksek öğrenim görmesinin sağlanması gerektiğini savundu. ‘'Bu formüllerle boşuna uğraşıyorlar'' diyerek, ‘'2 milyon genç üniversitelerin önünde bekliyor. Artık meslek liselerinin, Türkiye'nin önemli bir meselesi olduğunun kabul edilmesi gerekir'' açıklamasında bulundu.