Şehit Selçuk Gürdal'ın kardeşi, "Bize 'Ortada ihmal yok, vicdanım rahat' diyen komutan acaba bu ses kaydını dinleyince yine vicdanı rahat olacak mı" diye sordu. İstihbarat raporlarına rağmen terör örgütü PKK'nın 13 Mehmetçik'i şehit ettiği ve 8'ini de kaçırdığı Dağlıca baskınında yaşanan askeri ihmaller bir bir ortaya çıkmaya devam ediyor. Son olarak bir internet sitesinde yayınlanan ve iki rütbeli arasında geçen ses kaydı, saldırının bir hafta önceden bilinmesine rağmen hiçbir önlemin alınmadığını tüm çıplaklığıyla gözler önüne serdi. Korkunç ihmali öğrenen Dağlıca şehitlerinin aileleri ise bir kez daha yıkıldı. "Gerçekler ortaya çıktıkça yaramız yeniden deşiliyor" diyen şehit aileleri, ihmaller zincirinde adı geçen yetkililerin bir an önce yargılanmasını istiyor. VATAN HAİNİ İLAN EDİLDİK Baskında şehit olan Uzman Çavuş Selçuk Gürdal'ın kardeşi Celalettin Gürdal, "Acımız yetmezmiş gibi susturuluyoruz. Konuştukça da 'vatan haini' ilan ediliyoruz. Bir acıya yanalım derken ikinci acıyı yaşıyoruz" diye konuştu. İHMAL YOK DEMİŞTİ! Çatışma esnasında Mehmetçikler'ini kurtaracağına arkadaşını arayarak 'Gitti benim Alay Komutanlığım' diyen Albay Metin Yerlikaya ile bir süre önce telefonla görüştüğünü ve Yerlikaya'nın kendisine "Ortada ihmal yok, vicdanım rahat" dediğini anlatan Gürdal, "Acaba bu ses kaydını dinleyince yine vicdanı rahat olacak mı" diye sordu. Aradan 3 sene geçmesine rağmen sorumluların hala cezalandırılmamasına tepki gösteren şehit Selçuk Gürdal'ın babası Mehmet Gürdal da şöyle konuştu: "Çocuğum için evimin önünde anma töreni düzenledim. Asker olan diğer oğlum o törende konuştu diye hakkında suç duyurusunda bulunuldu. Bu da yetmezmiş gibi olayın üzerine gittikleri için 'senin çocuklar çok ileri gitmeye başladı' diyerek beni tehdit ediyorlar. Ne diyeyim? Allah'ından bulsunlar." CİĞERİMİZ HEP YANACAK Bir diğer şehit Mehmet Cücük'ün babası Cebbar Cücük ise ihmalin sorumlusunun bulunarak cezalandırılması gerektiğini ifade etti ve ekledi: "Onlar bulunmadığı sürece biz rahatlamayacağız. Ciğerimiz hep yanacak." SES KAYDI ŞİKAYETİMİZİ DOĞRULUYOR Dağlıca, Aktütün, Gediktepe ve Hantepe baskınlarında şehit olan askerlerin aileler adına şikayette bulunan Avukat Cahit Özkan ortaya çıkan ses kayıtlarının yapılan şikayetlerin haklılığını doğrular nitelikte olduğunu belirtti. Özkan, "Bu ve bundan önceki ortaya çıkan ses kayıtları suçun işlendiğine dair ciddi kanaat oluşturduğunu ifade ederek, yetkililerin bir an önce tutuklanması gerektiğine vurgu yaptı. İHANETİ SAĞIR SULTAN BİLE DUYDU Özkan, "Yargıya ve silahlı kuvvetlerine olan güvenin tesisi ve TSK'nın acilen kendine çeki düzen vermesi gerekliliği açısından deliler toplanıp acilen soruşturma derinleştirilmeli" diye konuştu. Yaklaşık 3 ay önce yapmış oldukları şikayetler neticesinde hiçbir sorumlunun sorguya çağırılmadığına değinen Özkan, "Sağır sultan bile bazı suistimallerin ve ihanetlerin yaşandığını duydu. Bazıları neden duymuyor" diyerek tepki gösterdi. Özkan buna benzer olayların özellikle seçim dönemine denk geldiğine dikkat çekerek şunları söyledi: "Bu da hür seçimlerin etkilenmesi için Türk siyasetine müdahalenin farklı bir boyutudur. Ayrıca bu yanlışlar Türkiye'de demokrasiye seçilmiş iradeye bir baskı oluşturma ve onları belli istikamette karar almaya zorlama girişimleri olarak da değerlendirilebilir." GELİYORUM DİYEN BASKIN Terör örgütü PKK'ın 21 Ekim 2007'de Dağlıca'da 13 Mehmetçik'i katlettiği ve 8 askerimizi de kaçırdığı baskına ilişkin 2 il komutanını arasında geçen konuşmalan gündeme bomba gibi düştü. Gazeteniz BUGÜN'ünde dünkü baskısında yer verdiği 2 rütbelinin konuşması baskındaki ihmalleri bir bir ortaya seriyordu. 'terorihaneti.com' adlı internet sitesinde yayınlanan konuşmayı yapanların o dönem bölgede görev yapan Manisa İl Jandarma Komutanı Albay V. E. ile Kahramanmaraş İl Jandarma Komutanı Albay İ. C. olduğu ileri sürülmüştü. Dağlıca'da aslında neler yaşandığını, saldırıyı önceden bildiren istihbarat raporunu, silah deposunda yangının nasıl çıktığını açık açık anlatan komutanların arasında geçen şok konuşmalarda, "Komutana Feritepe'yi basacaklar dedik. Otopsilere müdahale edildi. Depodaki silahlar yakıldı..." gibi itiraflar yer alıyordu.