Ispartalı
Hafız Mehmet Ali Ege (66), 12
Eylül darbesi sonrasında, bir gece evinden alınarak Isparta 40. Piyade Tugay'ına götürüldüğünü ve haftalarca işkenceye maruz kaldığını anlattı. Ege, çektiği eziyetlerin hesabını sormak için
referandumda '
evet' diyeceğini söyledi.
Darbe yıllarında, Isparta Müftülüğü'nde şef olarak görev yaptığını belirten Ege, insanların dinini yaşamasına bile fırsat verilmediğini anlattı. Ege, "O günlerde insanların dinini yaşamasında bile çok ciddi sıkıntılar yaşanıyordu. O dönemde açılan
küçük bir mescide imam bulunmadığından hem daire şefi hem de imamlık görevimi devam ettiriyordum. Diyanetin gece kurslarında halka Kur'an dersleri veriyorduk. Bir gece arkadaşları toplayıp sohbet ediyorduk. Önümde Kur'an-ı Kerim vardı, bazı ayetlerin mealini okuyordum. O sırada evi basıp benle birlikte 27 arkadaşımızı alıp askeri tugaya götürdüler. Beni ayrı bir odaya, 26 arkadaşımı başka bir odaya koydular." dedi.
Önce gözlerini, sonrasında ellerini bağlayarak soru sormaya başladıklarını ifade eden Ege, kendisinin şeyhlikle suçlandığını, bunu kabul etmeyince de işkencenin dozunun arttığını anlattı. Ege, şöyle devam etti: "'Bana kimse böyle bir görev vermedi, ancak verirseniz kabul ederim' diyerek olaya biraz esprili yaklaştım. Daha sonra sinirlendiler ve bana dayak atmaya başladılar. 'Seni öldüreceğiz' deyip,
yumruk ve tekmelerle işkence yapmaya başladılar. Gözlerim bağlıydı, kim olduklarını göremiyordum.
İşkence 45 dakika sürdü. Durumum çok kötüydü o şekilde bırakıp gittiler." İşkencenin bir hafta boyunca sürdüğünü ifade eden Ege, bir ara sakallarının bile çekildiğini anlattı.
Mehmet Ali Ege, bir haftalık işkence sırasında istedikleri şekilde ifade vermeye zorlandığını, bazı devlet büyüklerine
küfür etmesini istediklerini ifade ederek, gözü bağlı olduğu halde ifadesinin okunmadan zorla imzalatıldığını kaydetti.
Mahkemeye çıkarak gerçekleri anlattığını, ancak tutuklanarak cezaevine konulduğunu belirten Ege, "En sonunda suçsuzluğum anlaşılarak
beraat ettim. Ancak bana yapılanlar ömrüm boyunca hafızamdan gitmeyecek.
12 Eylül referandumu bizim için tarihi bir fırsat. Darbecilerden
hesap sorma ve kurtulma zamanı. Daha fazla kişisel
özgürlük, daha
modern bir
Türkiye için 'evet' diyeceğim."
Ege, işkence gördüğü tugayın önünden geçerken hadiseyi aynen yaşıyor gibi olduğunu, ürperdiğini anlattı.