Ülkenin kalbi bu resepsiyonlarda atıyor.
Star Gazetesi
Ankara Temsilcisi Şamil
Tayyar’ın 31
Ekim günü köşesinde aktardıklarına göre Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet Sezer’in son defa ev sahipliği yaptığı
Köşk’teki
Cumhuriyet resepsiyonunda
renkli
diyaloglar üretilmiş.
Gazeteciler,
Genelkurmay Başkanı
Orgeneral Yaşar Büyükanıt’a, Sezer’den sonra Köşk’e kimin geleceğiyle ilgili tam 18 soru yöneltmiş. Büyükanıt kapıyı kapatınca bacadan girmişler ama yine de istedikleri cevabı alamamışlar. Paşa, en nihayetinde “Lütfen arkadaşlar. Ben askerim. Benim bu konuda yorum yapmam doğru olmaz. Açıklamalarla bu
ülkenin gerilmesini istemiyorum.” diyerek konuyu kapatabilmiş. Tayyar bu durumu
Çankaya 18’e 1 kaybetti şeklinde yorumluyor. Gazeteci çemberinden teşekkür edip ayrılmak üzereyken Büyükanıt’a bu defa Tayyar’ın, AB raporundaki
Şemdinli ibaresine dair bir sorusuna muhatap oluyor: “Kesinlikle askerin yargıya etkisi söz konusu olamaz. Eğer AB iddianameyi beğenmişse ben ne diyebilirim? İddianameyi takdirlerinize bırakıyorum.”
Cumhurbaşkanı Sezer ile
Habertürk Ankara Temsilcisi Taki Doğan arasındaki diyalog ise bambaşka bir renge sahip. Nasıl mı? Doğan, yanına yaklaştığı Sezer’e, “Önceki gün sizinle yaptığımız
röportaj çok güzeldi.” deyiveriyor. Sezer şaşkın: “Taki, ne röportajı?” “Köşk’te uzun uzun konuşmadık mı?”cevabıyla karşılaşınca Cumhurbaşkanı gözlerini büyüterek şaşkınlık derecesini yansıtıyor. Neyse ki Doğan
şakayı fazla uzatmıyor: “Efendim, sizinle röportajı
rüyamda yaptım.” Ancak olaya asıl renk veren Sezer’in şaka hakkındaki son cümlesinde: “Taki sen rüya görmeye devam et. Beni rüyasında bile göremeyenler var.”
Aksiyon