Sezer, Trabzon'da partisinin
aday tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada,
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan ve
CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal'a yüklendi. İktidarın ülkeyi iyi yönetemediğini savunan DSP Genel Başkanı Sezer, hukuk sisteminin hükümet tarafından tahrip edildiğini öne sürdü.
Yargı kurumlarının birbirine düşürüldüğünü ve bağımsızlığının tehdit altında olduğunu iddia eden Sezer, "Başbakan bugün Batman'da hukuk devleti olmaktan söz ediyor.
Ergenekon ile de herhalde bunu birleştirerek söylemeye çalışıyor aklının yettiğince.
Hükümet aslında bu
baskı yoluyla hukukun üzerine giderek hukuk devletine karşı bir
darbe girişiminde bulunuyor. Doğrudan demokrasimize karşı bir darbe girişiminde bulunuyor. Biz DSP olarak demokrasiye, halkımıza olan inancımızın gereği, Ecevit'ten aldığımız inancın gereği her türlü darbeye karşıyız. Askeri darbeye de karşıyız, bugün hükümetin uygulamaya koymaya çalıştığı hukuka karşı darbeye de,
sivil darbeye de karşıyız. Bunu önleyecek olanlar da demokratik solculardır." ifadelerini kullandı.
"ARTIK ÜLKENİN, SOLUN ÖNÜNÜ AÇ"
Belli kesimler tarafından AK Parti'nin karşısında tek alternatifin CHP gibi gösterilmesinden dolayı Başbakan'a oy verildiğini savunan Sezer, "Ama artık millet çaresiz değil.
Millet Baykal'dan da senden de kurtulmaya karar verdi. Baykal seni besliyor, sen Baykal'ı besliyorsun. Al seni vur ötekine. Kayıkçı kavgası yapıyorsunuz televizyon ekranlarından. Ondan sonra, sözüm ona ana muhalefet partisinin genel başkanı, ebedi muhalefet partisinin genel başkanı, yer yer DSP'lilere 'aman ha oyları bölmeyin' diyor. Sanki babasının oyu. Sen iyi çalıştın, iyi iş yaptın Trabzon'da da millet seni destekleyecek biz de böleceğiz öyle mi? Sen iyi iş yaptıysan millet zaten seni destekler. Millet, 'artık yeter ey Baykal, bu milletin önünü, bu ülkenin önünü, solun önünü tıkadığın yeter, biz senden kurtulacağız' diyor." şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın, Davos'taki çıkışını da 'sahte kabadayılık' olarak tanımlayan Sezer, "Söyleyecek sözü olanların, yüreği olanların, inancı olanların sahte kabadayılık yerine gerçek bir kararlılığı ortaya koyması gerekir. 1975'te Kıbrıs'ta olduğu gibi." dedi.
CİHAN