Bugün Gazetesi'ne ilginç açıklamalarda bulunan
Sibel Can da başörtüsü mağduru çıktı. İşte röportajda geçen o bölüm...
DUALARLA AYAKTAYIM
En ufak bir sıkıntıda
Allah'la baş başa kalmayı çok seviyorum. İnançlı bir insanım. Babam hacıydı, aynı zamanda çok moderndi. Annem çok inançlıydı. Öyle yetiştirildik. Her gece dualarım var, onları okumadan yatmak istemem. Annemin ölümünden sonra büyük bir travma geçirdim. Sadece dualarla ayakta durdum. Ayet-el Kursi, Felak ve Nasr dualarını okurum. Hepsi yarım saat... Annemize babamıza bütün ölmüşlerimize dua okumamız lazım.
Allah bana Umre'ye gitmemi nasip etti... Eşimi de biraz mecbur ettim. Umre'ye gitmeye hazır hissetmiyordu kendini. Büyük bir sorumluluk çünkü.
1970 doğumluyum belirli bir yaşa gelmeden gidemiyorsun Umre'ye. Ya ağabeyin olacak, ya da eşin olacak yanında. Sulhi'ye, “Çok üzgünüm, ne yapacağım şimdi; benim ağabeyim yok" dedim. Çok ağladım günlerce. Sulhi bunu görünce, “Kesin geliyorum" dedi ve benim zorumla geldi. Ve sonra dedi ki, “Ne olağanüstü bir duyguymuş bu.”
BAŞÖRTÜLÜ GENÇLER YURT DIŞINDA OKUMAMALI
İnsan kendi isterse kapanır. Benim kız kardeşim kalpten istedi ve bunu yaptı. Ve ben ona başörtüsünü çok yakıştırıyorum. Tam bir ev hanımıdır. Ben kapanmayı hiçbir zaman düşünmem. Sanatçı olmamla da alakası yok. İnsanın kalbi önemli. Namazı kılarken başınızı kapatıyorsunuz, ondan sonra hayat devam ediyor. Çocuklarınız var, bir yaşantınız var, girdiğiniz ortamlar var. Büyük sorumluluk kapanmak; zor iş. Çok zor.
Başörtüsü olayı üniversitelerde çözülmeli. Neden bizim çocuklarımız başı kapalı diye ülkemizde değil de
yurt dışında okusun. Herkes burada okusun. Başörtülü gençler yurt dışında okumamalı.
Muhabirin "Kız kardeşiniz başörtülü olduğu için günlük hayatta güçlüklerle karşılaştı mı?" sorusuna Sibel Can şöyle cevap verdi:
O da çok şey yaşadı. En basiti benim bir konserim oldu. Bütün ailem, çocuklarım, eşim herkes birinci sıradan beni izledi. Kardeşim öne çıkmak istemediği için herkes gibi gişelerden
bilet alıp beni arkadan izledi. Bana da söylemedi, üzülmeyeyim diye.