Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nın (TİB) MİT’e devredilmesi işlemi, 17 Aralık yolsuzluk operasyonu sonrasında gündeme geldi. 30 Mart yerel seçimleri öncesinde Başbakan Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen meşhur sıfırlama görüşmesi, kamuoyunda uzun süre tartışma konusu olmuştu. İlk etapta konuşma yalanlanmıştı. Ancak TİB’in kayıtlarında yer alan HTS bilgileri, dinleme loğları Erdoğan’ın oğlu ve kızı ile yaptığı görüşmelerin doğru olduğunu kanıtlamıştı. HTS kayıtlarının ortaya çıkmasının ardından ise TİB’teki görüşme kayıtlarının silinmesi gündeme geldi.

Hadi Salihoğlu’nun Başsavcı olmasından sonra İstanbul Başsavcılığı, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne bir yazı yazarak 17 ve 25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarıyla ilgili 15 Aralık 2013 tarihi ve sonrasındaki telefon dinleme-izleme, sinyal bilgileri (HTS) kayıtlarını yok etme talimatı verdi. İstanbul Emniyeti bu talimat doğrultusunda yasal olarak yapılan tüm bu dinlemeleri ve bilgilerini sildi. Silme işleminin ardından tüm tapeler yok oldu.

Tapeler silme işlemi ile birlikte ortadan kayboldu. Ancak HTS kayıtları halen TİB’te bulunuyor. TİB’in, kayıtları özel bir sistemle korunduğu için hiçbir işlem yapılamıyor. Yani HTS kayıtları silinemiyor. TİB’deki yetkilerin MİT’e devredilmesi ile birlikte, HTS kayıtlarının da silinmesi için uygun ortam hazırlanmış olacak. Yani, TİB’in MİT’e devredilmesi ilk etapta, 17 ve 25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarının ses kayıtlarının da sıfırlanması için ortam hazırlayacak. Yine bu çevrede yapılan ve mahkeme kararı olmayan dinleme işlemlerinin de silinmesine imkan sağlanacak.

TİB’in telefon dinlemeleri dışında en önemli yetkisi ise internet sitelerine erişimin engellenmesiyle ilgili. Mahkemeler tarafından verilen erişimin engellenmesi kararını TİB uyguluyor. Meclis’ten önceki ay geçen yasayla birlikte TİB, acil gördüğü durumlarda erişimi engellemeyi kendi başına da uygulayabiliyor. TİB’in kapatılmasıyla birlikte bu yetkilerin tamamı MİT’e geçirilecek. TİB, kişilerin internette yaptıkları gezintiler ve verileri MİT, Emniyet gibi güvenlik birimleri talep ettiği takdirde mahkeme kararı istiyordu. Mahkeme kararının katalog suçlara uygunluğunu kontrol eden TİB, güvenlik birimlerine sadece suça ilişkin kişisel internet verilerini iletiyordu. Bu yetki MİT’e geçtiğinde MİT kendi bünyesi içinde mahkeme kararı olmadan tüm kişisel verileri izleyip depolayabilecek.

TİB’de yasadışı dinleme yapıldığına ilişkin iddialar üzerine Gölbaşı Cumhuriyet Savcılığı aylardır TİB’in arşivini inceliyor. Ancak TİB’de herhangi bir yasadışı dinlemeye ilişkin cihaz ya da delil bulunamadı. TİB’deki cihazlar yasal olarak dinleme için uç açan, ancak kendi dinleme yapamayan cihazlardan oluşuyor. Dinlemeyi MİT-Emniyet-Jandarma yapıyor. Konunun bir diğer boyutu ise birbirinden bağımsız olmak üzere yapılandırılmış Emniyet, Jandarma ve MİT arasındaki dengelerin değişecek olması. Dinlemelere izin verme yetkisi MİT’e geçeceğinden, Emniyet ve Jandarma dinleme konusunda fiilen MİT’e bağlanacak. MİT izin verdiği takdirde bu iki kurum dinleme yapabilecek. MİT’in karıştığı suçları diğer iki güvenlik kurumunun tespit etmesi fiilen mümkün olmayacak. MİT, önemli soruşturmaları dinleme izinleri aşamasında öğrenecek.