İçişleri Bakanı
Abdülkadir Aksu, töre ve namus cinayetleri ile kadın ve çocuğa yönelik şiddetin önlenmesine ilişkin tedbirler kapsamında sığınma evi bulunmayan belediyelerden ivedilikle kadın ve çocuk sığınma evleri açmasını istedi.
Töre ve namus cinayetlerinin önlenmesinin, temel hak ve özgürlüklerin en üst seviyede güvence altına alınması,
toplumsal huzur ve güven duygusunun artırılması ve Türkiye'nin çağdaş dünyada hak ettiği saygınlığı koruması bakımından gerekli olduğunu belirten Aksu, kolluk birimlerine müracaat eden şiddet mağduru kadın ve çocukların işlemlerinin ruhsal durumları göz önünde bulundurularak, kadın personelin katılımıyla ve insani yaklaşım içerisinde acilen yapılması gerektiğini bildirdi.
Genelgeye göre, şiddet mağdurlarıyla ilgili kolluk birimlerine ulaşan ihbar ya da müracaatlara ilişkin adli işlemler,
Cumhuriyet Savcıları bilgilendirilmek suretiyle ''Ailenin Korunmasına Dair Kanun'' ve bu
kanunun uygulanmasına dair 01
Aralık 2005 tarihli
genelge, 5271 sayılı
Ceza Muhakemesi Kanunu ve 5395 sayılı
Çocuk Koruma Kanunu
Ceza Muhakemesi Kanunu çerçevesinde yerine getirilecek.
SHÇEK'e bağlı kadın sığınma evi bulunmayan yerlerde, belediyeler tarafından ivedilikle kadın ve çocuk sığınma evleri açılacak. Bu sığınma evlerinde 24 saat esasına göre görevli bulundurulacak ve genel kolluk tedbirleri dışında, özel güvenlik
hizmetlerinden faydalanılmak suretiyle gerekli
güvenlik tedbirleri alınacak.
TÖRE VE NAMUS CİNAYETLERİNE KARŞI KOMİTE
Töre veya namus cinayetlerinin önlenmesine yönelik olarak, illerde valilerin veya vali yardımcısının, ilçelerde kaymakamların başkanlığında kolluk kuvvetleri, mahalli idareler, sosyal hizmet birimleri, meslek kuruluşları, sağlık müdürlükleri, milli eğitim müdürlükleri ve
sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin katılımıyla komiteler oluşturulacak, çözümler iş birliği içerisinde hayata geçirilecek.
Töre veya namus cinayetine maruz kalabileceğini beyan eden veya
aile içi şiddete maruz kalmış kadınlar ve çocuklarla ilgili her türlü koruma tedbirinin acilen alınması sağlanacak ve illerde sosyal hizmetler müdürlükleri, ilçelerde ise sosyal hizmet yürüten birim ya da sosyal hizmetler şube müdürlükleri haberdar edilecek.
Kadın sığınma evlerinde koruma altına alınan kişilerin bulundukları yerlerle ilgili
gizlilik esaslarına en üst seviyede uyulacak.
Şiddet mağdurlarının ilgili yere ulaştırılmasına kadar geçen sürede; iaşe, konaklama,
tedavi ve
ulaşım gibi ihtiyaçlarının belediyeler, il ve ilçe özel idareleri ile Sosyal Dayanışma ve
Yardımlaşma Teşvik Fonu kaynaklarından karşılanması komitelerce karara bağlanacak.
GÖREVLİ PERSONELE 24 SAAT ULAŞILABİLECEK
Kadın sığınma evi bulunmayan yerlerde, töre ve namus cinayetine maruz kalabileceğini beyan eden veya somut bir olayda töre ve namus cinayetine maruz kalabileceği öngörülen kişilerin rızaları doğrultusunda, acilen sosyal hizmet birimleri haberdar edilerek, teslim alınmaları sağlanacak. İl veya ilçe sosyal hizmet birimleri, 24 saat ulaşılabilecek şekilde görevlendirilen personelin
iletişim bilgilerini, genel kolluk kuvvetlerine bildirecek.
Kadın sığınma evi bulunmayan yerlerde, mağdurların ilgili yere sevkine kadar geçen sürede geçici olarak korunmalarının sağlanacağı
otel, pansiyon ve misafirhane gibi yerler, oluşturulan komitelerce tespit edilerek genel kolluk kuvvetlerine bildirilecek. Bu yerlerin adres bilgileri konusunda da üst seviyede gizlilik esasları gözetilecek. Gerekli durumlarda, korunacakları yerlere sevkleri sırasında mağdurlara genel kolluk kuvvetleri refakat edecek.
Töre ve namus konusunda toplumda yerleşik ön yargı veya geleneksel anlayışın değiştirilmesi amacıyla halkın konuyla ilgili farkındalığını ve duyarlılığını artıracak etkinlikler düzenlenecek.
Çocuk ve kadınlara yönelik şiddet olayları ile töre ve namus cinayetlerine ilişkin
soruşturma sürecinde görev yapan genel kolluk kuvvetleri personeline yönelik, bilim adamları ve uzmanların da desteğiyle hizmet içi eğitim faaliyetleri düzenlenecek. Bu eğitimlerde kullanılacak eğitim materyali,
Başbakanlık Kadının Statüsü Genel Müdürlüğünden temin edilecek.