Ahmet Hakan Caddesi
GEÇEN gün Sayım Çınar'ı yanıma alıp yetiştiğim memleketim
Silivri'ye gittim.
Silivri Belediyesi'nin “Çalışan
Gazeteciler Günü” nedeniyle düzenlediği konferansa katılmak üzere...
Eski bir yerel gazeteci olarak, yerel gazetecilerle sohbet ettim... Karşılıklı sorunlarımızı anlattık...
Konferans bitince Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, sürprizi patlattı...
Dedi ki:
“Hemşerimiz Ahmet Hakan'ın adını ilçemizde bir caddeye vereceğiz. Belediye meclisimizde konuyu konuştuk...
Meclis üyeleri de
destek verdiler.”
Havaya girdim tabii...
Bilgiyi alan Sayım durur mu?
Telefonla ortak tanıdıklarımıza haberi vermeye başladı: “Ahmet Hakan'ın adı bir sokağa veriliyor.”
Hemen müdahale ettim: “Sokak değil oğlum cadde.”
Şaka bir yana...
Biraz düşününce, sevinmeli miyim yoksa hayıflanmalıyım, bilemedim...
Çünkü “bir caddeye isim olmak” belalı bir iş...
Aklıma kötü örnekler üşüştü:
Mesela bir an Kenan
Evren gibi hissettim kendimi... Bir gün adımın o caddeden silineceğini düşündüm...
Mesela İznikli
Cengiz Çandar'ın adının bir sokağa verildiğini, ancak daha sonra ismin oradan kaldırıldığını anımsadım... Yere düşmüş zavallı bir “Cengiz
Çandar Sokağı” tabelası... Ürperdim tabii...
Mesela Yalova'da yeni yapılan her türlü kamu binasına
Yaşar Okuyan'ın adının verilmesi aklıma geldi... Antipatik hissettim kendimi...
Neyse... Durun bakalım, belki de Belediye Meclisi'nden çıkmaz karar...