TRT'nin Kürtçe kanal girişimini olumlu bulan Şivan Perwer, "Ciddi ve samimi olup olmadığını bekleyip göreceğiz. Samimi iseler gerçekten güzel bir şey. Bu adımlara değer veriyorum. Bu kanal belli politikalara alet edilmezse, beni olduğum gibi kabul edeceklerse, halkım bana gel derse giderim" dedi. Kürt sanatçı Şivan Perwer, son haftalarda, kendisinin TRT6'nın resmi açılışına katılıp katılmayacağı, bu kanalda bir program yapıp yapmayacağı konusundaki haberlere Almanya'nın Köln kentinde düzenlediğin bir basın toplantısında açıklık getirdi. Kurucusu olduğu Şivan Perwer Kültür Vakfı'nın yönetim kurulu üyesi Ali Gedik ve basın sözcüsü Ahmet Dağ ile birlikte kameraların karşısına geçen sanatçı Perwer için koruma ordusu tarafından alınan güvenlik tetbirleri dikkat çekti. Köln'deki Hyatt Regency Oteli'ndeki basın toplantısını, aralarında Kuzey Irak merkezli Kürdistan TV'nin de olduğu çok sayıda Kürtçe yayın yapan televizyon ve gazete de izledi. Yerel bir kıyafet giyen Şivan Perwer, konuşmasını Kürtçe ve Türkçe olarak iki dilde yaptı. Elbisesinin Kürt kültürünü temsil ettiğini, kendisinin ondan güç aldığını, bu kültürün asırlardır var olduğunu hatırlatan Perwer, "Türkiye 85 yıl boyunca bunu inkar yoluna gitti. Kürt halkı ortadoğunun en eski halkıdır. Türkiye Ortadoğu'nun en müreffeh devleti olacakken Kürt meselesi yüzüden olamadı. Şimdi ise meseleler berraklaşıyor" dedi. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın politikalarını da değerlendiren Perwer, "Sayın Erdoğan başta, Kürt halkı tarafından da beğeniliyordu. Ama son zamanlarda statükonun etkisinde mi kaldı nedir; hırçınlaşmaya başladı" dedi. Şimdiye kadar kendilerinde AK Partiye karşı önyargılar olduğunu kabul eden sanatçı Şivan Perwer, "Oysa orada da Kürt kültürüne sadık güzel insanlar var. 50 kadar Kürt kökenli AKP Milletvekili beni TRT6 için davet etti. Onlar benim türkülerimi dinleyen, beni seven insanlar. DTP'li arkadaşların ise ne kadar izole oldukları görülüyor. TRT beni davet ediyorlar ancak beni ben olarak kabul etmeliler. Ben sadece sevda Türküleri söylemiyorum. İsyanlarım var. Ben Kürdistan'ı da anabileceksem giderim. Kürdistan ismi kimseyi korkutmasın. Bu halde ne Türkiye'nin beni, ne de benim Türkiye'yi kaldırabileceğimi sanmıyorum" dedi. Kendisinin de bir sanatçı olarak her zaman Kürtlerle Türklerin kardeşliğini savunduğunu belirten Şivan Perwer, Türkiye'nin 85 yıl sonra adımlar attığını, samimiyet varsa bunun kendilerini sevindireceğini bildirdi. Perwer, "Ben 33 yıldır ülkemden uzağım, doğduğum yere gidemiyorum. Ben bir sanatçıyım politikacı değilim. Biz sanatçılar zaten hep özgürlük, barış dedik. Ben Nasyonalist değilim, sadece kendi toplumumu değil, bütün insanlığı seviyorum. Benim isyanım zülme. Çünkü benim halkım zülme uğradı" dedi. Türkiye'deki sanatçıları da cesur olmamakla suçlayan Perwer, "Beni esas sanatçıların çağırması gerekirdi" dedi. Kendisinin TRT6'ya nasıl çağıldığı konusunda bilgiler veren Şivan Perwer, TRT6'nın müdürü Sinan İlhan'ın kendisini ısrarla davet ettiğini söyledi. Perwer, "Yılbaşında programa çıkmamı istedi. Ne derece samimi olunduğunu bilmediğim için şimdilik dursun dedim. Samimi iseler giderim. Herşey de bana dayalı olmasın isterim. Program başına 60 bin dolar teklif edildiği sadece spekülasyondur. Kırmızı, yeşil çizgi deyimleri doğru şeyler değil. Bu halklar için dostluk, barış gerek. Kürt halkının bütün halklar gibi özgürlüğe ihtiyacı var" dedi. TRT6'ya program yapmaması konusunda PKK'nın baskısının olup olmadığı sorulan Perwer, "Bazı PKK'lı arkadaşlar, TRT'ye hizmet eden hain olur diyor. Oysa Sayın Öcalan'da gerekirse Türkiye'ye hizmet edebileceğini söylemişti. İnsanları böyle hemen hainlikle suçlamamak lazım. Şivan'a ne derseniz deyin, hain demeyin" dedi. Türkiye'de daha önce şirket kurma çalışmaları olduğunu ancak gerçekleşmediğini aktaran Perwer, çok sayıda Kürt televizyonu olduğunu, onlarla çalışma imkanı olduğunu aktardı. TRT6'nın Türklerin de Kürtleri ve kültürlerini daha iyi tanımalarını sağlayacağının altını çizen Perwer, "Türkler bu şekilde birçok türkünün aslının Kürtçe olduğunu görecek, Kürtlerin kültürlerine katkılarını daha iyi anlayacak. Olumlu olur, halkım buraya çık derse çıkarım. Ben herhangi bir grubun isteğine göre hareket edecek değilim. Ancak 33 yıl geçti, çok acılar çektim. Nasıl ölmediğime şaşırıyorum. Ben onları niye yaşadım? bunun üzerinde durulmalı. TRT6 gibi kültür girişimleri önemli ancak siyasi adımlar daha bağlayıcı ve etkilidir. Anraka-Erbil yakınlaşmasını olumlu buluyorum. Elbette Türklerle Kürtler hep kavga etmeyecek. Artık diyaloglar kurulmalı. Kürt halkının özgürlüğü sağlanmadan Ordatoğuda barış sağlanamaz" diye konuştu. (CİHAN)