MİT'in
ses kayıtlarında tespit edilen "Çok PKK'lı ölüyor, düşürün şu Heronları" konuşması karşısında hayrete düşen aileler, hukuk mücadelesine hazırlanıyor. Şehit er Vedat Kutluca'nın babası Abidin Kutluca, konuşmayı '
ihanet' olarak nitelerken, şehit
Onbaşı Hakan Yutkun'un annesi Gülfiye Yutkun ise
Genelkurmay'dan tatmin edici açıklama bekliyor.
Hakkâri'nin
Yüksekova ilçesine bağlı
Dağlıca köyüne 4
Ekim 2007'de
terör örgütü PKK'nın yaptığı baskında şehit düşen 12 askerin aileleri, üç komutanın
Heronların düşürülmesi yönündeki konuşmaları karşısında hayrete düştüklerini söylüyor. Şehit
Uzman Çavuş
Selçuk Gürdal'ın
ikiz kardeşi
Celalettin Gürdal, uzun zamandır Dağlıca baskınının aydınlatılması için askerî savcılığa başvurduğunu fakat bir sonuç alamadığını belirtiyor. Başvuruda bulunduğu dilekçelere
cevap vermeyen askerî savcılığa güveninin kalmadığını ifade eden Gürdal,
sivil savcıların
soruşturma için devreye girmesini istiyor: "Heronlarla ilgili ortaya çıkan ses kayıtları hakkında sivil
savcılık kanalıyla suç duyurusunda bulunacağım."
Aynı baskında şehit düşen er Vedat Kutluca'nın babası Abidin Kutluca, ortaya çıkan
ihmaller ve hainlikler üzerine kahrolduklarını dile getiriyor.
Ses kaydı belli olan komutanlar hakkında 3 yıldır işlem yapmayan ve faillerin bulunmasında ciddi bir soruşturma gerçekleştirmeyen Genelkurmay Başkanlığı'nın kendilerine karşı sorumlu olduğunu vurgulayan Kutluca, "Oğlumu toprağa gömerken baskınla ilgili içimde kuşku oluşmuştu. Türkiye'nin parasıyla alınan Heronların kendi askerimiz tarafından vurulmak istenmesi, bu vatana en büyük hainliktir.
Askerî savcılık bu kadar zaman içerisinde bir sonuç alamadıysa, bundan sonra da alamaz. Benim hesabım ahirette görülecek." diyor. Hakkari'nin
Çukurca ilçesine bağlı
Hantepe mevkiinde konuşlu askerî birliğe 20 Temmuz'da teröristlerce düzenlenen saldırıda şehit düşen 6 askerden Komando Onbaşı Hakan Yutkun'un ailesi de ihmal iddialarıyla ilgili Genelkurmay'dan tatmin edici bir açıklama istiyor. Acılarının çok taze olduğunu belirten anne Gülfiye Yutkun, "Gül gibi yavrumu gönderdim, tabutla geldi. Niye o tepeye götürmüş bırakmışlar yavrumu? Haberleri dinliyoruz, ihmal olduğu söyleniyor. Yok elektrikler kesikmiş, yok kameralar çalışmıyormuş. Oğlumuz nasıl öldü bilmiyoruz. Bize kimse doğru dürüst bilgi vermiyor." diye konuşuyor. Hakan Yutkun'un teyze oğlu Gökhan Sevim ise şunları söylüyor: "Teyzem ve eniştem, 'Oğlumuz boşuna mı öldü, ihmal sonucunda mı öldü?' diyorlar. Ama yetkililer açıklama yapmıyor. Gençler olarak artık tedirginiz. Okumuyor olsaydım şimdi askere gidecektim. Şehit olmak sorun değil ama, kim için ne için ya da nasıl? Biz
masa başında birilerinin kurduğu tezgâhlara göre mi şehit olacağız, yoksa vatan savunması için mi? Benim yaşımda olan her gencin kafasında bu soru var."
Askerî savcıların
disiplin suçlarında soruşturma açmaya yetkileri olduğunu kaydeden Avukat Cüneyt Toraman ise Heronlarla ilgili soruşturmalarda askerî savcıların yetkisiz olduğunu savunuyor: "Örgütsel suçlarda soruşturma açma yetkisi sivil savcılarındır. Sivil savcılar sorumluluklarını askerî savcılığa devredemez. Aksi durumda suç işlemiş olur." Toraman, Heronlarla ilgili ağır ceza mahkemesi savcısının hemen soruşturma başlatması gerektiğini vurguluyor.