Sivil savcıların,
aramayı yapacak polislerin askeri
lojmanlara alınmadığı şikáyeti ve 'gereğinin yapılması' talebi üzerine,
Jandarma Genel Komutanlığı Askeri
Savcısı, Kıdemli
Albay Caner Seben, askeri mahallerde yapılacak aramalara ilişkin
kanun maddelerini sıraladıktan sonra, şu 'notayı' verdi: "Bir gün hukuk herkese, savcı ve yargıçlara bile gerekebilir."
ERGENEKON'un 3'üncü iddianamesinin ekleri,
soruşturmayı yürüten savcılarla, askeri savcılar arasında, askeri
personelin lojmanlarda ve işyerlerinde yapılan aramalar sırasında
kriz yaşandığını ortaya koydu.
Ergenekon savcılarının,
muvazzaf subaylara yönelik aramaların,
askeri personel tarafından engellendiği iddiasına, askeri savcıların tepkisi sert oldu. Soruşturmayı yürüten Jandarma Genel Komutanlığı Askeri Savcısı Kıdemli Albay Caner Seben, "
Birgün hukuk herkese, savcı ve yargıçlara bile gerekebilir. Ancak hukuk devletinde teminatın yine üstün vasıflarla donanmış, metin, vakarlı, temkinli, bilgili, tarafsız, bağımsız, hiçbir
organ, makam, merci kişiden emir ve talimat almayan,
tavsiye ve telkinlerle hareket etmeyen savcı ve hakimler olduğu kuşkusuzdur" diye yazı gönderdi.
7 Ocak 2007: İlk
sivil şikáyet
Polis alınmıyor
Eklere giren ilk yazı, Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılar
Zekeriya Öz, Ercan
Şafak ve Mehmet Murat Yönder imzasıyla 7 Ocak 2009'da
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi.
Yazıda, muvazzaf subaylar
Muhammed Sarıkaya, Cihandar Hasanhanoğlu,
Mustafa Dönmez ve
emekli Orgeneral Tuncer Kılınç'ın evlerinde yapılan aramalara polislerin alınmadığı, aramaya sadece Cumhuriyet savcısının eşlik ettiği belirtildi. Durumun tutanakla
kayıt altına alındığını belirten Ergenekon savcıları, aramalarda polislerin de bulunmasının, delillerin sağlıklı olarak toplanmasına yardımcı olacağını ifade ederek gereğinin yapılmasını istedi.
19 Ocak 2007: ikinci şikáyet
Genelkurmay'a
Ergenekon savcıları, 19 Ocak tarihli, Mehmet Murat Yönder imzalı ikinci yazısında ise
Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı'nı muhatap aldı. Yönder, muvazzaf subayların arama yapılacak evlerine ve işyerlerine gidildiğinde nizamiyede bulunan askeri personel tarafından Cumhuriyet savcılarının ve
emniyet yetkililerinin bekletildiğini daha sonra ise sadece Cumhuriyet savcısının girişine izin verildiğini belirterek, şu isteklerde bulundu:
İşte soruşturma savcılarının askerden 4 'ivedi' talebi
1- Mahkeme kararı ile birlikte arama için gelen Cumhuriyet savcısı ve emniyet personelinin kapıda uzun süre bekletilmesinin nedeni ve gerekçesi araştırılarak bu durumun sorumlusu olan, bu konuda talimat veren personelin açık kimlik, adres ve rütbe bilgilerinin bildirilmesi
2- Arama için gelen görevlilerin varlığının
şüpheli veya yakınlarına haber verilip verilmediğinin araştırılarak sonucunun bildirilmesi
3- Arama sırasında el konulan
eşya, doküman ve diğer delillerden Cumhuriyet Başsavcılığımıza teslim edilmeyen eşya var ise ivedi olarak Cumhuriyet Başsavcılığımıza gönderilmesinin sağlanması
4- Muvazzaf olan şüphelilerin görev yaptığı birliklerinde kendisine görevi gereği teslim edilen
masaüstü dizüstü bilgisayar var ise bunun zimmet senedinin örneğinin ve bilgisayarın usulune uygun olarak alınacak imajının Cumhuriyet Başsavcılığımıza gönderilmesinin sağlanması.
Hürriyet