KÜTAHYA
kent merkezine 34 kilometre mesafedeki
Eti Gümüş A.Ş.’de geçen cumartesi günü çöken
siyanür baraj setinin onarımı ve yeni yapımına başlanan 5 numaralı
havuz inşaatı sürerken, çevrecilerin ve
köylülerin tepkileri sürüyor.
Köylüler, tesislere 500 metre mesafede, taşocağı ve maden firmalarına
patlayıcı sağlayan özel bir şirketin
deposu bulunduğunu belirterek, "Burada bir
patlama olsa baraj çöker. Bu depo endişelerimizi daha da artırıyor" dedi. Tesislerde çalışan bir kişi de siyanür çamuru barajına düşmesi nedeniyle hastanede
tedavi gördü.
CHP Genel Başkanı Yardımcısı
Süheyl Batum 2 uzmanla birlikte Eti Gümüş A.Ş.’de incelemelerde bulundu.
Şiddetli yağışta
siyanür barajının çökeceği endişesi, dün başlayan yağmurun bugün de devam etmesi nedeniyle yöre halkını tedirgin ediyor. Eti Gümüş A.Ş.’nin bulunduğu bölgede sabaha karşı yağan şiddetli yağışın ardından, yağmur aralıklarla devam etti. Köprüören Köyü’nden tesis önüne gelen 30 kadar kadın ellerinde ’Siyanüre hayır’, ’Tüm canlılar ölmesin’, ’Herkesten
destek bekliyoruz’, ’Her türlü önlem garantisinin alınmasını istiyoruz’, ’
Türkiye duy sesimizi’ ve ’Tek
mağdur biz değiliz, herkes duyarlı olmalı’ yazılı dövizler taşıyarak tesislerin kapatılmasını istedi.
PATLAYICI ENDİŞEYİ ARTIRIYOR
Köylüler Eti Gümüş A.Ş. tesislerine yaklaşık 500 metre mesafede, çevredeki taş ve maden ocaklarına MKE’den temin ettiği
patlayıcı madde sağlayan 75 ton kapasiteli içerisinde amonyum nitrat ve
dinamit lokumlarının bulunduğu özel bir firmanın deposunun olduğunu söyleyerek, "Bu depoda bir patlama olsa, siyanür barajının setleri çöker ve büyük bir çevre felaketi yaşanır. Deponun siyanür barajına yakın olması tedirginliğimizi daha da artırıyor. Ayrıca tesisler 3 kilometre mesafede bir
taş ocağı var. Burada da zaman zaman dinamit patlaması yapılıyor. Deponun taşınmasını, taş ocağındaki dinamit patlamalarına son verilmesini istiyoruz. Ayrıca birkaç yıl önce tesislerin yakınından geçen derede toplu
balık ölümleri oldu. Tesis içerisinde de çok sayıda kuş ölüsü ile karşılaşmıştık. Bu konular incelendi ama daha sonra üstü kapatıldı. Köprüören Köyü olarak sadece biz gelip burada sesimizi yükseltiyoruz. Oysa felaket civardaki köyleri de etkileyecek. Herkesin bize destek olmasını istiyoruz" diye konuştu.
BATUM: TATMİN OLMADIM
CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum da yanında 2 uzmanla birlikte
Kütahya’ya gelerek Eti Gümüş A.Ş.’de yetkililerle görüştü. Yaklaşık 2 saat tesislerde şirket yetkilileriyle görüşen Batum daha sonra dışarı çıkıp basın mensuplarına ve köylü kadınlara açıklamada bulundu.
Bağımsız kuruluşlar, odalar ve üniversitelerden bir kurul oluşturup siyanürlü barajda inceleme yapılması için gerekli girişimlerde bulunacaklarını söyleyen Batum şunları kaydetti:
"Birlikte geldiğimiz iki uzman arkadaşımız şu an tesislerde incelemeler yapıyor. Bunlar bir
rapor hazırlayacak. Şirket yetkilileri de yaptıkları çalışmalar, aldıkları önlemler ve ODTÜ’den gelen uzman ekibin hazırladıkları raporları tek tek bize anlattı. Sızıntının olmadığını söylediler. Ama ben tatmin olmadım.
Uzman arkadaşlarımızın hazırlayacağı raporları, oluşturulacak bağımsız kurulun inceleme sonuçlarını görmeden tatmin olmam. Bu işin sonuna kadar takipçisi olacağız."
ELEKTRİKÇİ SİYANÜR BARAJINA DÜŞTÜ
Bu arada tesislerde elektrikçi olarak çalışan Yusuf Tolgan adlı kişinin bugün sabah saatlerinde siyanürlü çamurla dolu olan baraja düştüğü öne sürüldü. Tolgan’ın Kütahya Devlet Hastanesi’ne kaldırıldığı, gerekli tedavisinin ardından
taburcu edildiği kaydedilirken, şirket yetkilileri ise bu olayın doğru olmadığını öne sürdü.
İNSANLAR KANSER OLUYOR
Öte yandan Eti Gümüş A.Ş. tesislerine yakın yerleşim yerlerinden biri olan Dulkadir Köyü’nde de
kanser hastalıklarının çok sık görüldüğü belirtildi. Dulkadir Köyü Muhtarı Selim
İlhan köyde 30’u kadın 50 kişinin yaşadığını söyleyerek şöyle konuştu:
"35 yıldır kanser hastalığından ölümler çığ gibi arttı. 100 kişiye yakın insan
Akciğer kanseri, pankreas kanseri ve
guatr gibi hastalıklardan öldü. Bizim köyde 50 yaşını gören erkek yoktur. Sadece kadınlarımız bu hastalıklara yakalanmıyor. Çünkü kadınlarımız her ay adet kanamaları olduğu için kanları temizleniyor. Bu hastalıklara yakalanmamak için insanlarımız köyü terk etti. Köyde kalanlar ise gidecek başka yeri olmayanlar. Biz de ölümden korkmamıza rağmen gidecek başka yerimiz olmadığı için mecburen kalıyoruz. Ölümü bekliyoruz. Eti Gümüş A.Ş. tesisleri köyümüze sadece 500 metre uzaklıkta. Bu maden yüzünden kuyulardaki içme suyunu kullanamıyoruz."