Siyasete bulaşan imama ihraç

Din adamlarının siyasî partiler lehine faaliyette bulunmasından rahatsız olan Diyanet İşleri Başkanlığı, tartışılacak bir karara imza atıyor.

Siyasete bulaşan imama ihraç

Başbakanlık'a gönderilen teşkilat yasasına göre, bir siyasî partinin toplantısına ya da yürüyüşüne katılan din adamı herhangi bir uyarı ya da başka cezaya çarptırılmadan meslekten ihraç edilecek. Sendikalar, Diyanet'in ‘din adamı siyaset üstü olmalı' gerekçesine dayandırarak aldığı karara ‘savunma hakkı' eksik bırakıldığı için tepki gösteriyor. Sendikalar, uygulamanın ‘yargısız infaz'a dönmesinden endişeli. Mevcut yasalar da memurların parti üyeliğini yasaklıyor. Ancak siyasî toplantıya katılmak ihraç sebebi değil. 657 sayılı kanuna göre siyasî eylem, kademe ilerlemesinin durdurulmasını gerektiren bir suç. Geçmiş yıllarda bazı din adamlarının siyasi partiler lehine gösterdiği faaliyetler, Diyanet İşleri Başkanlığı’nı harekete geçirdi. Dini, siyaset üstü tutmak isteyen Başkanlık, radikal bir karar alıyor. Diyanet, teşkilat yasasıyla birlikte çalışanlarına çok kesin hatlarla siyasetle ilgilenme yasağı getiriyor. Teşkilat yasasının 37. maddesine göre, herhangi bir şekilde siyasi faaliyetlere katılan din adamları meslekten uzaklaştırılacak. Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, din adamlarının siyaset dışı olması gerektiği yönündeki hassasiyetini, “Din görevlisinin siyasi tercihini eşi bile bilmemelidir.” cümlesiyle dile getiriyor. Mevcut durumda Anayasa ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, memurların siyasi partiye üye olmasını meslekten ihraç sebebi olarak görüyor. Memurların siyasi parti lehine faaliyette bulunmasını ise kademe ilerlemesinin durdurulmasıyla cezalandırıyor. Diyanet İşleri Başkanlığı, ‘kademe ilerlemesinin durdurulması’ cezasını verdiği eylemi, meslekten ihraç sebebi sayıyor. Böylece normal memurlar, bir siyasi parti lehine ve aleyhine faaliyette bulunduğunda kademe ilerlemesinin durdurulmasıyla cezalandırılırken din görevlileri aynı suçu işlediğinde meslekten ihraç edilecek. Teşlilat yasasının ‘Siyasetle ilgilenme yasağı’ başlıklı 37. maddesi, şu ifadeleri içeriyor: “Diyanet İşleri Başkanlığı teşkilâtının her kademesinde görevli personel, hizmet içinde veya dışında, siyasi partiler tarafından düzenlenen kapalı salon toplantılarına veya yürüyüşlere katılamaz, siyasi partilerin amblemini taşıyamaz, siyasi bir partinin ya da kişinin lehine veya aleyhine hiçbir eylemde bulunamaz. Bu konudaki eylemleri sabit olanların Başkanlık’taki görevlerine son verilir.” Din görevlilerine göre, yargısız infaz olur Diyanet-Sen Genel Başkanı Ahmet Yıldız, siyasi eylemde bulunan din adamlarına diğer memurlardan daha ağır ceza getirilmesine tepkili. Bunu Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırı gören Yıldız, “Bu, din adamlarına karşı önyargılı bakışın, güvensizliğin sonucu. Diyanet İşleri Başkanlığı kendi personeline karşı güvensizlik içinde. Din adamının siyasi faaliyete katılması zaten yasak. Ama daha ağır bir ceza, anlaşılır gibi değil. Bu haksızlığın kendi kurumu tarafından yapılması ise en acısı.”diyor. Yıldız, din adamlarının böyle bir sebepten dolayı meslekten ihracının Diyanet’in varlığına karşı çıkan çevrelerin eline koz vereceğini savunuyor. Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkanı Bilal Eser, uygulamayı ‘yargısız infaz’ olarak niteliyor. Din adamının siyasi eylemde bulunmasını onaylamadıklarını anlatan Eser, cezanın ağır olduğunu söylüyor. Eser, “Bu, din adamını idam sehpasına çıkarmakla eşdeğer bir uygulama. Hiçbir devlet memuruna öngörülmeyen ceza hangi mantıkla din görevlisi için uygulanacak?” diyor. Din adamının partiler üstü olması gerektiği noktasında herkesin hemfikir olduğunu belirten Eser, “Din adamı siyasi görüşünü belli etmemeli. Ancak unutmayalım ki insan hatasız değil. Din görevlisine hatasını hayatıyla ödetmek hangi vicdana sığar?” şeklinde konuşuyor. ZAMAN
<< Önceki Haber Siyasete bulaşan imama ihraç Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER