Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, bir yazısında Yargıtay üyelerine
hakaret ettiği iddiasıyla
AK Parti Milletvekili Hüsnü Tuna'nın tazminat ödemesine hükmetti.
Tuna'nın "Laiklik hukukla korunmalı mı?" başlıklı yazısından dolayı verilen tazminat kararı, Yargıtay'ın önceki içtihatlarıyla çelişiyor. Karara göre, yerel
mahkeme Tuna'yı yargılayıp belirlenecek oranda tazminata mahkum edecek. Oyçokluğuyla alınan karara, 4 Yargıtay üyesi muhalefet etti. Dava konusu olay düşünce özgürlüğü tartışmasına dayanıyor. Yargıtay
Ceza Genel Kurulu,
Milli Gazete yazarı Selahattin Aydar'a verilen mahkumiyet kararını bozarak, yazıyı "düşünce özgürlüğü" kapsamında değerlendirmişti. Hüsnü Tuna, bu karara
muhalif kalan 13 Yargıtay üyesini eleştiren bir yazı kaleme aldı. Üyelerin ret gerekçelerinin hukukî olmadığını, ideolojik olduğunu savundu. Muhalif kalan üyelerden
Ersan Ülker,
Hamdi Yaver
Aktan, Mehmet Hulusi Özek ve Ali
Erol Özgenç, Tuna aleyhine 100 bin YTL'lik tazminat
davası açtı. Yargıtay üyesi hakimler, Tuna'nın, kişilik haklarına saldırıda bulunduğunu, 'dar görüşlü hakimler' olarak tanıtıldıklarını savundu.
Ankara 21.
Asliye Hukuk Mahkemesi 'davacıların kişilik haklarına saldırı oluşturacak ifadeler kullanılmadığı, yazının ifade özgürlüğünün sınırları içerisinde yapıldığı' görüşüyle
manevi tazminat talebini reddetti. Yargıtay üyelerinin temyiz etmesi üzerine Yargıtay 4.
Hukuk Dairesi, 2 üyenin muhalif kaldığı kararla, yerel mahkemenin hükmünü bozdu. Mahkeme buna rağmen kararında direnince dava, Hukuk Genel Kurulu'nun gündemine taşındı. Yargıtay,
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın açtığı bir
tazminat davası aleyhinde karar verirken, 'Siyasiler sert, kırıcı ve kişiyi
küçük düşürücü
eleştirilere katlanmalı.' demişti. Erdoğan'ın
Yeniçağ Gazetesi'ne açtığı tazminat davasını kabul eden yerel mahkeme kararını bozan Yargıtay 4. Hukuk Dairesi kararında şöyle denilmişti: "Özellikle toplumun her an göz önünde olan siyasal kişileri gerektiğinde icraatlarıyla bağlantılı olarak eleştirmek, basının görevidir. Yayın konusu yapılan haber, objektif oldukça, doğru olaylara dayandıkça ve doğru amaca yönelik bulundukça eleştiri; sert, kırıcı ve kişiyi küçük düşürücü olabilir. Böyle durumlarda hukuka aykırılık ortadan kalkmaktadır."
ZAMAN