Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül, 65. Dönem BM Genel
Kurulu Genel Görüşmeleri için geldiği
New York'ta gerek BM toplantıları çerçevesinde gerekse de BM dışında yoğun temas trafiği yürüttü.
Gül'ün, New York'ta kaldığı süre zarfında büyük ilgiyle karşılaştığı gözlenirken, temaslarının da çok başarılı geçtiği yorumları yapıldı.
Cumhurbaşkanı Gül,
Türkiye'nin BM
Güvenlik Konseyi Dönem Başkanlığını üstlendiği döneme denk gelen ziyareti boyunca 21 ikili görüşme yaptı.
Türkiye, bu yılki
BM Genel Kurulu sırasında ilk kez bir BM
Güvenlik Konseyi zirvesine de
başkanlık etti.
"Barışı Koruma-Barışı İnşa" konulu zirve,
BM Güvenlik Konseyi'nin, 1945 yılında kuruluşundan bu yana yaptığı altıncı zirve olması bakımından tarihi önem taşıyordu.
Üst düzey bir katılıma sahne olan zirvede, konseyin 15 üye
ülkesinden 8'i
cumhurbaşkanı, 2'si baş
bakan, 5'i de dışişleri bakanı düzeyinde temsil edildi.
Gül, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un önceki gün
heyet başkanları onuruna verdiği öğle yemeğinde de Genel Sekreter Ban ve ABD Başkanı
Barack Obama'nın da bulunduğu baş masada yer aldı.
-GÜL VE OBAMA, YEMEĞİ YARIDA BIRAKIP GÖRÜŞTÜLER-
Yemek sırasında Gül, Obama'nın talebi üzerine, ABD Başkanı ile yaklaşık 20 dakika süren, içerikli bir görüşme de yaptı. Yemek sırasında Obama'nın Gül'den görüşme talebinde bulunduğu, bunun üzerine ikilinin yemeği bırakıp, diğer misafirlerin meraklı bakışları altında, masanın biraz uzağında görüştüğü öğrenildi.
Irak,
terör ve
terör örgütü PKK,
Ortadoğu ve Türkiye-
İsrail ilişkileri gibi konuların gündeme geldiği görüşmede, konu bir ara basketboldan da açıldı.
Edinilen bilgiye göre, basketbola olan sevgisiyle bilinen Obama, Gül'e, Türkiye'de düzenlenen Dünya
Basketbol Şampiyonası sırasında ABD ile Türkiye arasında oynanan
final maçını hatırlatıp, "Sizi yendik, üzgünüz" derken, Gül de buna karşılık, "Biz mutluyuz, tarihimizde ilk kez bir dünya şampiyonasında final oynadık,
futbol olsa biz yenerdik" yanıtını verdi.
-ALMAN BAKAN, GÜL'E NEW YORK TIMES'TAKİ TÜRKİYE YAZISINI GÖSTERDİ-
BM toplantıları sırasında, diğer katılımcılardan da Cumhurbaşkanı Gül'e büyük ilgi vardı. Türkiye'nin
ekonomik performansının özellikle ilgi çektiği, toplantılar sırasında Gül'ü BM koridorlarında durduranlar, Genel Kurul salonunda, hatta sokaktaki insanlardan bile yanına gelenlere rastlandığı öğrenildi.
Almanya
Dışişleri Bakanı
Guido Westerwelle, bir ara Gül'ün yanına gelerek, Türkiye'nin BM'de çok belirgin biçimde öne çıktığı yönünde New York
Times'daki yazıyı, gazetenin arka sayfasında da Türkiye'nin AB üyeliğine
destek verdiğini belirttiği kendi röportajını gösterdi.
Yine toplantılar sırasında bir devlet adamı, Gül'e, "Türkiye'ye eskiden Avrupa'nın
hasta adamı derlerdi, şimdi ise Avrupa'nın tek sağlıklı adamısınız" dedi.
-BM GENEL SEKRETERİ'NDEN TÜRK REZİDANSINA ZİYARET-
Bu yılki Genel Kurul'dan akıllarda kalan önemli bir ziyaret de Türkiye'nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi
Ertuğrul Apakan tarafından Cumhurbaşkanı Gül onuruna Türkiye'nin BM Daimi Temsilciliği Rezidansı'nda verilen yemeğe, BM Genel Sekreteri Ban'ın da katılması oldu.
Bir BM Genel Sekreteri'nin Türk rezidansına ilk kez gelmediğine, ancak programının en yoğun olduğu Genel Kurul döneminde ilk kez geldiğine dikkat çekiliyor.
Cumhurbaşkanı Gül'ün konuşmacı olduğu,
Amerika Balkan Dernekleri Federasyonu (FEBA) ve Türkiye İşadamları ve
Sanayiciler Konfederasyonu (
TUSKON) tarafından düzenlenen "Balkan Liderleri Zirvesi"ne de Balkan ülkelerinin devlet, hükümet ve dışişleri bakanları ve New York Valisi David Paterson'ın da aralarında bulunduğu 1400 kişi katıldı.
-YUNANİSTAN VE MAKEDONYA'DAN BİR İLK-
Yemekte, isim sorunu nedeniyle birbirini tanımayan iki ülke
Yunanistan ve Makedonya'nın katılması dikkat çekti. İki ülkenin böyle bir etkinlikte ilk kez bir arada yer aldığı belirtiliyor.
Gül, New York'u ziyareti sırasında
Amerikan basınından da yoğun ilgi gördü. Cumhurbaşkanı Gül, tümü de ABD'nin saygın medya kuruluşları olan
New York Times,
Wall Street Journal,
Newsweek,
Associated Press ve
Washington Post ile PBS televizyonu ve CNN'in ünlü isimleri Charlie Rose ile Fareed Zakaria'ya mülakatlar verdi.
Cumhurbaşkanı Gül, aralarında
İran Cumhurbaşkanı
Mahmud Ahmedinejad,
Filistin Devlet Başkanı Mahmud
Abbas,
KKTC Cumhurbaşkanı
Derviş Eroğlu, Yunanistan
Başbakanı
Yorgo Papandreu,
Arjantin Cumhurbaşkanı Cristina Fernandez de Kirchner,
AB Komisyonu Başkanı Manuel Barroso'nun da olduğu çok sayıda yetkiliyle ikili görüşme yaptı.
-ARJANTİN CUMHURBAŞKANI'NDAN "GÖNÜL ALMA" ZİYARETİ-
Gül'ün Arjantin Cumhurbaşkanı Kirchner ile görüşmesi, Başbakan Erdoğan'ın, bu yılın mayıs ayında Arjantin'e yapmayı planladığı ziyaretin hemen öncesinde
Ermeni lobisinin baskısıyla Buenos Aires'teki
Atatürk Anıtı'nın açılışının programdan çıkarılması nedeniyle ziyareti iptal etmesinden sonra iki ülkenin cumurbaşkanının ilk kez bir araya gelmesi bakımından önemliydi.
Edinilen bilgiye göre, yaşanan bu olaydan ötürü bir tür gönül alma ve ilişkileri canlandırmak istedikleri sinyalini verme adına görüşme talebi Arjantin'den geldi. Kirchner, "kendim gelmek istedim" diyerek, görüşme için BM Güvenlik Konseyi'ndeki başkanlık odasına geldi.
Görüşmede Cumhurbaşkanı Gül, Arjantin'in bağımsızlığının 200, Türkiye ile Arjantin'in diplomatik ilişkilerinin de 100. yıl dönümü olması dolayısıyla Kirchner'i kutladı ve "Çok köklü ilişkilerimiz var, bu köklü ilişkileri birtakım lobilerin zarar vermesine izin vermemek lazım" mesajını verdi.
-GÜL'DEN ABBAS'A MORAL MESAJI-
Gül'ün önemli görüşmelerinden bir diğeri de Filistin Devlet Başkanı Abbas ile oldu.
Görüşmede Gül, doğrudan görüşmelerin başlamasından bir gece önce, durumu istişare etmek ve tavsiyelerini dinlemek üzere kendisine
telefon etmesi nedeniyle Abbas'a teşekkür etti.
Görüşmede Abbas'ın, Batı Şeria'daki
Yahudi yerleşimlerinde inşaatın durdurulmasına yönelik moratoryumun yarın sona ereceğini hatırlatarak, "bu şartlarda müzakere etmenin ne anlamı var, insan zorlanıyor, ümitvar olmak zor ama biz kararlıyız ve her şeye hazırız" dediği, Gül'ün ise buna karşılık Abbas'a, "Ama dostunuz da çok, uluslararası
toplum çoğunlukla sizin arkanızda, size desteğimiz sürecek" sözleriyle moral verdiği öğrenildi.