Emniyet'in, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdiği deliller arasında yer alan 9 No'lu DVD'deki tayin ve terfilerle ilgili doküman, cuntanın Türkiye genelin de nasıl yapılandığını gösteriyor. '(1)BERECELİ\ÖZEL DOSYALARIM' isimli belgede Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün ailesinin fişlenmesine yönelik çalışma yapacağı için Albay Cemal Temizöz'ün Kayseri'de görevlendirilmesi isteniyor. Dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın güvendiği isim olarak tavsiye edilen Temizöz, 2008'de Kayseri İl Jandarma Alay komutanı yapıldı. Ancak, Diyarbakır'da görülmeye başlanan faili meçhuller davası kapsamında tutuklandı. Belgedeki en çarpıcı atamalardan biri de Erzincan'a yapılmış. Gizli tanık Efe'nin, geçtiğimiz hafta 'millete komplo davası'nda söylediği "Beni HSYK bilinçli olarak İlhan Cihaner'in yanına gönderdi. Erzincan'a tayin edilen isimlerin rastgele olmadığını düşünüyorum." tespitini doğrular nitelikteki belgede şöyle deniliyor: "Erzincan'da savcılarla uyumlu çalışacak isim istediler. İl Jandarma'ya S. Yarbay verilecek. Recep Gençoğlu Albay'la birlikte C.Savcısı'na yardımcı olacaklar." Belgeyi hazırlayan cunta ekibi, etnik çatışma potansiyeli olabileceğini düşündüğü Tokat ve Konya'ya tayin edilebilecek Jandarma alay komutanlarının kimler olabileceğini de belirlemiş. Talep doğrultusunda Konya'ya gönderilen Albay Hüseyin Özçoban, iki yıl sonra Balyoz'da Fatih Camii'ni bombalayacak timin başında yer aldığı iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Tokat'a tayin edilen Hüseyin Tosunlu'nun ismi ise 2009'da 7 şehit verdiğimiz Reşadiye baskınında gündeme gelmişti. Belgede sıklıkla bahsi geçen bir diğer komutan da Kurmay Albay Vecihi Halil İyigün. Van İl Jandarma komutanı yapılan İyigün, Taraf yazarı Mehmet Baransu'yu terörist gibi göstererek dinlemişti. Gölcük Donanma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde 6 Aralık 2010 tarihinde yapılan aramada cuntanın, Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde nasıl yapılandığını gösteren şok bir belge ortaya çıktı. 'İrtica ile Mücadele Eylem Planı' davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin istediği Donanma'daki aramada ele geçirilen ve davayla ilgisi olabilecek belgeleri, İstanbul Emniyeti geçtiğimiz hafta mahkemeye sunmuştu. O belgeler arasında 49 No'lu ek klasördeki 9 No'lu DVD içerisinde '(1)BERECELİ\ÖZEL DOSYALARIM' sıralı klasörde 'özel.xls' isimli TSK'daki tayin ve terfilerle ilgili bir Excel dosyası bulundu. "Tayfun Paşa'yla görüşülecek hususlar" başlıklı 'ÖZEL' isimli 2 sayfalık dokümandaki şok ifadeler cunta ekibinin kritik illere istediği üst rütbeli subayları nasıl kolayca tayin ve terfi ettirdiğini de gözler önüne seriyor. İşte cuntanın önem verdiği ve istedikleri isimleri tayin ettirdiği o iller: 'KAOS PLANI'YLA ANILAN ERZİNCAN'A MERKEZDEN DESTEK verilmiş Bu illerden en dikkat çekeni Türkiye gündeminden hiç düşmeyen millete komplo planının uygulamaya konulduğu ileri sürülen Erzincan. Belgede "Erzincan'da savcılarla uyumlu çalışacak isim istediler. İl jandarmaya S... YB. (1987li) verilecek. Recep Gençoğlu ALB.la birlikte C. Savcısı'na yardımcı olacaklar." ifadesi yer alıyor. Erzincan Ergenekon davasındaki en önemli sorulardan birisi pilot il olarak niçin Erzincan'ın seçildiğiydi. Özellikle davayı sulandırmak isteyen birçok kimse Erzincan'ın pilot il seçilmesinde hiçbir mantıklı gerekçe olmadığını ileri sürüyordu. Ancak geçen hafta gizli tanık Efe'nin 'İrtica ile Mücadele Eylem Planı' davasının görüldüğü mahkemede verdiği ifade, Erzincan'ın pilot il olma sebebini açıklıyordu. Tanık Efe mahkemedeki beyanında Erzincan'a il emniyet müdürü hariç atanan bürokratların belli bir amaç doğrultusunda tayin edildiğini belirtiyordu. Şehre gelen tüm üst düzey bürokratların aynı fikirden kişiler olduklarının altını çiziyordu. Tanık Efe'nin mahkemedeki ifadeleri şu şekildeydi: "Erzincan'a gelen bütün bürokratlar bana göre il emniyet müdürü hariç özel olarak bu iş için gönderilmişti. MİT bölge müdürü de aynı konuda ittifak Recep Gençoğlu (o dönemin Erzincan İl Jandarma Alay Komutanı) ile. İlhan Cihaner (dönemin Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı) zaten işin hukuki boyutunu takip ediyor. Saldıray Berk (dönemin 3. Ordu Komutanı) zaten sık sık Başbakan'a hakaret ediyor. Bu işin belki ana yönlendiricisi. Sessiz sakin bir yer olması Erzincan'ın, büyük illere uzak olması, kadroların kendi ellerinde olması, planların deşifre olma ihtimalinin zayıf olması. Çünkü Erzincan'da en uç ülkücü gruplar, en uç Alevi vatandaşlarımızın grupları çok çabuk galeyana gelebilecek bir yapı var. Nitekim daha önce Başbağlar olayları oldu, onun bir acısı var, bundan dolayı olabilir." Tanık Efe'nin 'kendi yorumum' dediği bu tespit Gölcük Donanma'da çıkan belgelerle doğrulanıyor. Erzin-can'ın pilot il olarak kullanıldığının bir diğer delili de şehirdeki irtica ile mücadele toplantılarına kendi ekipleri dışında kimsenin girememesi. 'Cumhurbaşkanı'nın ailesini takip için Temizöz'ün Kayseri'ye gitmesi önemli' -Belgede Diyabakır'da süren faili meçhuller davasında 9 kez müebbet hapis istemiyle yargılanan Albay Cemal Temizöz'le ilgili de çok çarpıcı ifadeler yer alıyor. Belgede Temizöz'ün Kayseri'ye özel bir görev için atandığı görülüyor. İşte o ifadeler: "Cemal Temizöz ALb. Kayseri İl J.K.Lığı'na planlanacak. (C.Başkanı'nın ailesi ile ilgili çalışmalar için onun Kayseri'ye gitmesi çok önemli!!!. SN. GENKUR. BŞK. Diyarbakır'dan kendisini tanıyor ve çok güveniyor.)" Albay Cemal Temizöz, bu belgenin hazırlandığı 2008'in Mart ayından 5 ay sonra 2008 Ağustos şûrasında Kayseri İl Jandarma Alay komutanlığına atandı. KENDİLERİNE YARDIMCI OLAN SUBAY, DİYARBAKIR'A ATANMIŞ Belgede Diyarbakır'ın çok önemli olduğuna yönelik ifadeler de yer alıyor. Cunta bu ile daha önceden kendilerine çok yardımcı olan bir subayın atanmasını kararlaştırıyor. İşte konuyla ilgili o ifadeler: "Eyüp Şeker genel sekreter iken bize çok yardımcı oldu. Bizimle ilgili şikâyet mektuplarını komutandan önce bize gösterdi. Onu Diyarbakır'a verelim. Diyarbakır çok önemli. Ayrıca Şükrü'yü de (teknik istihbarattaki) ona verelim. Birlikte iyi iş çıkaracaklarına eminim. Eyüp'ü terfi için desteklemeliyiz." Albay Eyüp Şeker, Mart 2008'de hazırlanan bu belgeden 5 ay sonraki 2008 Ağustos şûrası sonrasında Diyarbakır İl Jandarma Alay komutanlığına atandı. Şeker, 2010 yılına kadar bu bölgede terörle mücadelede görev yaptı. TSK MAYINIYLA İLGİLİ YARGILANAN ZEKİ ES'E YARDIMCI KOMUTANI DA BELİRLEMİŞLER Belgede istenilen bütün tayin ve terfilerin tamamına yakını yerine getirilmiş. Yüksekova'ya komutan yardımcısı olarak istenilen Van İl Jandarma Alay Komutanı Alb. Bedri Dursun, 2008 şûrası sonrasında Yüksekova'ya Tuğgeneral Zeki Es'in yardımcısı olarak atanmış. Belgede o ifadeler şöyle: "Alb. Bedri Dursun. Bolu İl J.K. - Yüksekova Tuğ.K.Yrdmc.lığına atanacak. Bolu'da ve Van'da çalıştığı dönemde çok iyi iş yapmış. O bölgeyi tanıyor. O bölgeyi bizim için organize eder ve rahatlatır." Belgede dinlemelerle ilgili de skandal ifadeler yer alıyor. Polisin teknik imkânlarından bahsedilen belgede "Onlarla mücadele etmek için teknik daireye Hakan Sargın'ı verebiliriz." deniyor. Ayrıca personelin takibi ve bilgi akışı için Genelkurmay İKK Şube Müdürlüğü'nün de önemli olduğundan bahsediliyor. Yüksekova-Mersin uyuşturucu hattı mı? -Skandal belgede Türkiye'deki uyuşturucu sevkiyatını akıllara getiren ifadeler yer alıyor. Mersin-Yüksekova arası sevkiyata önem verildiği görülüyor. Metinde "Murat Özçelik Erzurum Blg.Kur.Bşk. �Van Asayiş Kolordu Kurmay Başkanlığı'na atanacak. Yüksekova-Mersin hattında sevkiyatın sağlanması için Vecihi'ye yardım ve destek sağlayacak. Vecihi ile ilgili kolordu komutanının olumsuz etkilenmesini önleyecek. Ataması için bir gerekçe yok. Bu nedenle atamasını dava etmeyeceğine dair kendinden teminat alınsın, sonra atamasını yapalım. Zayıf karakterli biridir." ifadeleri yer alıyor. Güzergâhta sorun çıkması ihtimaline karşı da tedbir alan ekip bir elemanın da Batman'a yerleştirilmesini istiyor. İfadelerde "Mehmet Pehlivan bulunduğu ilde KOM Ş.MD. olsun. İyi çocuktur, söz dinler. Ayrıca Van'da sorun çıkarsa Batman güzergâhı önem kazanabilir." deniliyor. Tokat ve Konya etnik çatışmaya müsait, buralar çok önemli Belgeyi hazırlayan cunta ekibi, etnik konuda hassas olan illeri de ihmal etmemiş. Tokat ve Konya'ya önemine vurgu yaparak bu illere tayin edilebilecek Jandarma Alay komutanlarının da kimler olabileceğini isim isim belirtmişler: "Tokat ve Konya etnik çatışmaya çok müsait, buralar önemli. Hüseyin Özçoban, Mazlum Koçoğlu veya Hüseyin Tosunlu buralar için değerlendirilmelidir." Mart 2008'de hazırlanan belgede Konya'ya tayini istenen isimlerden Albay Hüseyin Özçoban 2008 Ağustos Şûra'sında Konya İl Jandarma Alay komutanlığına getirildi. Özçoban burada iki yıl görev yapmıştı. Balyoz darbe planının merkezini oluşturan Sakal Eylem Planı'nda imzası bulunan Özçoban, Balyoz darbe planı iddianamesinde Fatih Camii'ni bombalayacak timin başında yer alıyor. Özçoban, Balyoz soruşturması 2. dalga operasyonda gözaltına alınmış ve tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Tokat'a tayin edilen komutanın bölgesinde Reşadiye baskını 'Etnik çatışmaya müsait illerde değerlendirilebilir' denilerek tayini istenilen Hüseyin Tosunlu'nun ismini kamuoyu Reşadiye baskınının ardından sıkça duydu. 2008 Ağustos ayındaki şûradan sonra Tokat İl Jandarma Alay komutanlığı görevine tayin edilen Albay Hüseyin Tosunlu'nun sorumluluk alanında 8 Aralık 2009 tarihinde Reşadiye baskını yaşandı. Reşadiye ilçesine bağlı Sazak köyü yakınlarındaki terörist saldırısı sonucu 7 asker şehit olmuş, 4 asker de yaralanmıştı. Van'a tayinini istedikleri komutan, Baransu'yu dinletmiş Skandal belgede ayrıca Taraf Gazetesi yazarı Mehmet Baransu'yu teröristmiş gibi göstererek dinleyen paşa olarak gündeme gelen dönemin Van İl Jandarma Komutanı Kurmay Albay Vecihi Halil İyigün'ün de adı sıklıkla geçiyor. İyigün hakkında "Tayin Daire Başkanı Vecihi Alb. Van'a verilecek. Nejdet'le karşılıklı değiştireceğiz." ifadesi yer alıyor. Belgede dikkat çekici ifadelerden birisi Van'a il jandarma alay komutanı olarak atanan Vecihi Paşa'ya görevini devreden Nejdet Albay'ın geçişlerde sağladığı destek iddiası: "Nejdet'in geçişlerde sağladığı destek ve yardımlar nedeniyle paşa olması için desteklenecek. Terfi edince personel başkanı olması sağlanacak. Bizi her türlü destekleyeceğine söz veriyor." Albay Mazlum Koçoğlu, Cihan muhabirini dağda bırakmıştı Belgede Tokat ya da Konya'ya tayini istenen Mazlum Koçoğlu ismine kamuoyu yabancı değil. 2008 şûra kararları öncesinde Konya İl Jandarma Alay komutanı görevinde bulunan Albay Mazlum Koçoğlu, şûra sonrasında Kahramanmaraş İl Jandarma Alay Komutanlığı'na tayin edildi. Burada görev yaptığı dönemde Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun içinde bulunduğu helikopter düşmüştü. Koçoğlu, kazanın yaşandığı dağa çıkan Cihan Haber Ajansı muhabiri Lütfi Aykurt'u helikoptere almamış, dağda bırakmıştı.