Nuriş kardeşler,
Sabancı suikastı sanığı Mustafa Duyar'ın
katil zanlısı Sami Tokur'un,
Ertosun döneminde
Afyonkarahisar Cezaevi'ne sevk edildiğini açıkladı.
Ergenekon sanıklarıyla çekilen fotoğraflarıyla gündeme gelen
HSYK üyesi Ali
Suat Ertosun, Sabancı suikastı sanığı Mustafa Duyar'ın
ölümü ve
Uşak Cezaevi'nde yaşanan isyandan sorumlu olmakla suçlanıyordu. Ertosun ise Mustafa Duyar'ın
katil zanlısı Sami Tokur'un kendisinin veza ve tevkif evleri genel müdürü olmadan önce Afyonkarahisar Cezaevi'ne sevk edildiğini ileri sürmüştü. Ertosun'un açıklamalarına Nuriş kardeşler ve
avukatları Hikmet Çarboğa'dan yalanlama geldi. Çarboğa, "HSYK üyesi
Ali Suat Ertosun, 16
Kasım 1998 tarihinde ceza ve tevkif evleri genel müdürlüğü görevine geldiğini ve Karagümrük çetesi üyelerinin Duyar'ın bulunduğu Afyonkarahisar Cezaevi'ne sevkinin kendisinden önce yapıldığını savundu. Ancak Duyar'ı vuran Sami Tokur ile birlikte 7 kişi 30 Kasım 1998 tarihinde cezaevine konuldu. Yani Duyar'ı vuranlar Ertosun döneminde bu cezaevine sevk edildi." dedi.
SUİKAST İDDİALARI GÖRMEZDEN GELİNDİ
Hikmet Çarboğa, Ertosun'un Nuriş kardeşlere yönelik suikast uyarıları için de herhangi bir
tedbir almadığını söyledi. Resmî kurumların, Nuriş kardeşlerin
tutuklu bulundukları Uşak Cezaevi'nde silahlı saldırıya uğrayacakları yönünde yazışmaları ortaya çıkaran avukat, suikasta dair ilk ihbarlardan birinin dönemin
İstanbul Emniyet Müdürü Hasan
Özdemir tarafından yapıldığını anlattı. Dönemin İçişleri Bakanı Sadettin Tantan'a yazılan gizli ibareli yazıda, Nuriş kardeşlere yönelik Uşak Cezaevi'nde silahlı saldırı düzenleneceği belirtiliyor.
Benzer yazıların
Emniyet Müdür Yardımcısı Niyazi Palabıyık tarafından İstanbul Valiliği'ne de yazıldığını hatırlatan Çarboğa, "Bu kadar ciddi ihbarlara rağmen Ertosun, Nuriş kardeşlerin Uşak Cezaevi'nde kalmasına göz yummuştur. Ardından ölümlerle sonuçlanacak isyanın sorumlusu olmuştur." diyor. Nuriş kardeşler, Mustafa Duyar'ın ölüm emrini vermekle suçlanıyordu. Cezaevindeki isyanda Nuri
Ergin, "Bu devlet bana Duyar'ı öldürttü. Şimdi canlı söylüyorum.", Vedat Ergin ise, "
Veli Küçük'ü arayın. Başka bir şey demiyorum." ifadesini kullanmıştı.
Ölmemizi istediler
Tutuklu bulundukları cezaevinden
cevap gönderen Nuri ve Vedat Ergin kardeşler ise Ali Suat Ertosun'un takındığı tavırlarla şaibe altında kaldığını belirtti. Nuriş kardeşlerin, birlikte
imza attıkları sekiz sayfalık açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Ertosun basın açıklamasında gayet rahattı, konu Uşak'a ve Mustafa Uyar'a gelince kaçamak cevaplar verdi, ikna edici değildi. Ertosun bize yönelik suikast ihbarlarına ve dilekçelerimize rağmen bizleri Uşak Cezaevi'nden almamıştır. Neden bizleri ölüme terk etmiştir? Yoksa ya ölsünler ya da öldürsünler zihniyeti mi gütmüştür?" Nuriş kardeşler ayrıca kendilerini daha sonra ziyarete gelen Ertosun'un "Postu iyi kurtarmışsınız." dediğini ileri sürerek, kendilerine yönelik çifte standart uygulandığını söyledi.