Medyada,
Çukurova ve Kepez
Elektrik ile ilgili
Güney Rum Kesimi şirketi
Libananco'nun açtığı
tahkimi "
Uzan Ailesi" kazanmış.
Türkiye kaybetmiş gibi bir hava estiriliyor. Ortada sonuçlanmış ve miktarı üzerinde uzlaşılmış bir
dava yok ki!
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Libananco arasında kıran kırana
belge yarışı sürüyor.
Hakem heyetinin vereceği karar öncesi çapraz
sorgulama isteyen Türkiye, böyle bir davanın tahkim gerektirmediğini savunuyor.
ÇEAŞ ve Kepez'in yüzde 60 hissesine sahip olduğunu iddia eden Libananco ise Cem ve
Hakan Uzan'ın yanı sıra profesyonel
yönetici Ali Cenk Türkkan'ı
tanık olarak dinletme hakkını kullanıyor.
Açıkçası 2006'da
Washington'da Dünya Bankası'nın çatısı altındaki ICSID'da açılan davada
tansiyon her açıdan giderek yükseliyor. Çünkü üç gün boyunca tanıkları dinleyen ve çapraz sorgu yapan
hakem heyeti bu yıl içinde karar verecek.
Ya "Bu tahkime gerek yok" diyecek, ya da esastan duruşmaya geçecek.
Sözün özü güçler çarpışıyor.
***
Paris'te süren tahkim gösteriyor ki, Uzan İmparatorluğu dağılmamış! Türkiye aleyhine açtığı dört davanın ikisini kaybeden
Uzanlar belli ki,
Fransa, ABD ve
İsrail cephesinden aldığı rüzgârla yeniden uçuyor.
Dikkatinizi çekelim, yedi yıldır
İnterpol tarafından kırmızı bültenle aranan Hakan Uzan ile Fransa'dan
sığınma hakkı talep eden Cem Uzan'ı İsrailli özel güvenlik görevlileri koruyor.
İsrail şirketleri ile Uzanlar arasındaki ilişki her zaman çok iyiydi. Finans sektörü temsilcileri yakından bilir. Mecidiyeköy'de Rumeli Holding'e ait binanın birinci katını Ariel Finans kiraladığında konu çok tartışılmıştı!
O yüzden Libananco tahkimi bir çeşit one minute hesaplaşmasına dönüştü.
Dışişleri Bakanlığı'nın takip ettiği
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (
AİHM) süren davayı bir yana bırakırsak, Libananco tahkimi gerek
ekonomik, gerekse siyasi açıdan çok iyi
analiz edilmeli.
Çünkü "Washington-Paris-
Tel Aviv ve
Ankara" hattında müthiş bir güç savaşı sürüyor.
Meliha
Okur /
Sabah