Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan gazeteci
Ahmet Şık'ın 'İmamın Ordusu' isimli kitap taslağında yer alan ifadelerle Oda TV'de ele geçirilen '
Ulusal Medya 2010' dokümanındaki benzerlik dikkat çekiyor.
Mahkemenin
örgüt dokümanı olduğu gerekçesiyle toplatma kararı aldığı kitap taslağının word dokümanlarında yapılan karşılaştırmalar, Şık'ın, Ulusal Medya Planı'nın 7 stratejisini çalışmasına aynen aktardığını gösteriyor. Medya planının 'strateji' başlığı altındaki, "...yürütülmekte olan operasyonların siyasal olduğu, AKP ve cemaatin,
Cumhuriyet ilke ve devrimlerine karşı rövanşist düşüncelerle giriştiği
sivil&faşist bir hareket ve diktatörlüğe uzanan yeşil bir devrim olduğu anlatılmalıdır." cümlelerinden alıntı yapan Ahmet Şık,
taslak metnin onlarca sayfasında bu ifadelere bire bir yer vermiş.
İŞTE AHMET ŞIK'IN KİTAP TASLAĞIYLA İLGİLİ 49 SAYFADAN OLUŞAN O TUTANAK
TUTUNAK İÇİN TIKLAYIN
İddiaya göre raporda, söz konusu kitabın amacının 'Ulusal Medya 2010' dokümanında belirtilen stratejiler doğrultusunda
Ergenekon soruşturmasını etkisizleştirmek ve değersizleştirmek olduğu tespiti yapılıyor. Medya planının strateji başlığı altında yer alan "Emperyalist güçlerin ve işbirlikçilerinin Kemalist ideolojiye karşı yürüttüğü planlı ve sistematik savaşın, kamuoyuna tüm gerçekliğiyle anlatılması en önemli ödevdir. Bunun için, yürütülmekte olan operasyonların siyasal olduğu, AKP ve cemaatin, Cumhuriyet ilke ve devrimlerine karşı rövanşist düşüncelerle giriştiği sivil&faşist bir hareket ve diktatörlüğe uzanan yeşil bir devrim olduğu anlatılmalıdır." cümlelerinden alıntı yapan Şık'ın taslak metnin 4, 42, 50, 67, 202, 205 ve 242. sayfalarına birebir aktardığı ileri sürülüyor. Taslakta bu sayfalarda Ergenekon soruşturmalarına ilişkin olarak "bu rovanşist soruşturmaları' '
Cemaatçi polisler, Atatürkçü, demokrat, ulusalcı kesime yönelik operasyonlar yaptılar." cümleleri yazılmış.
Yine Ulusal Medya 2010 dokümanında strateji başlığı altında yer alan "Saldırıların bilinçli olarak TSK ve
yüksek yargı başta olmak üzere anayasal kurumlara karşı yürütüldüğü işlenmelidir." talimatı da hayata geçirilmiş. Taslağın 39, 44, 48, 180, 209. sayfalarında, "Ergenekon soruşturmaları sırasında ordunun birbiri ardına ortaya çıkan
darbe planlarıyla TSK'nın
halk nezdindeki itibarı yerlerde sürünmeye başlamıştı." "AKP iktidarıyla... cemaat Ergenekon soruşturmaları vesilesiyle askerin geriletmesini de sağladığı..." "YÖK'ü harcadılar,
Yargıyı bitirdiler," vb. cümlelerle konunun işlendiği tespit edilmiş. Medya Planı'nda "Medya gücünü etkin bir şekilde kullanan AKP ve cemaate karşı ulusal medya topyekun harekete geçirilmeli ve komploları boşa çıkaracak
propaganda ve kara propaganda unsurları etkili bir şekilde kullanılmalıdır" şeklindeki kara propaganda talimatları da Şık'ın taslağına işlenmiş.
ERGENEKON DAVASI DÜZMECE!
İddiaya göre, taslağın 86, 296 ve 297. sayfalarında Ergenekon soruşturması kapsamında gelen ihbar mektupları ve ortaya çıkarılan
deliller, 'mesleki
rekabet gibi görünen yönlendirmeler' olarak nitelendirilmiş. Aynı sayfalarda, "CMUK değiştirilmeden yapılırsa da ortaya çıkan sonuç bugünkü
Ergenekon davası gibi düzmece olur", "(*Bence, yukarıdaki bölüm yanlış yazılmış. Çünkü; siz ülkede kurgu Ergenekon operasyonu yapan cemaat çetesini anlatırken, konuyu değiştirdiniz." şeklinde yönlendirmeler yapılarak talimat verildiği de görülüyor.
İşte Ulusal Medya 2010
belgesi ve Ahmet Şık'ın taslak çalışmasının örtüşen noktalarından bazı bölümler: Ulusal Medya 2010: "Başlatılan yargı sürecinde karşı tarafın elde ettiği delillerin boşa çıkarılması, değersizleştirilmesi ve normalleştirilmesi adına
savunma makamlarının geliştirmekte oldukları argümanlar kullanılmalıdır."
Ahmet Şık'ın kitabı: "Failleri bulunmuş birçok olay, başlatılan ve yeterli delil bulunamayan başta Ergenekon olmak üzere pek çok başka davalarla irtibatlandırılmaya çalışılmakta, hukuk ve mantık zorlanmaktadır."
Ulusal Medya 2010: "AKP ve cemaatin, Cumhuriyet ilke ve devrimlerine karşı rövanşist düşüncelerle giriştiği sivil faşist bir hareket ve diktatörlüğe uzanan yeşil bir devrim olduğu anlatılmalıdır." Ahmet Şık'ın kitabı: "...Ergenekon soruşturmalarının bugün itibarıyla geldiği nokta devletin bağırsak temizliğinden çok 28 Şubat'ın rövanşıdır aslında."
Ulusal Medya 2010: "Davayı yürüten kurumlara yönelik kamuoyu desteğini kırmak için, gerek kurumsal gerekse bireysel düzeyde yıpratılmaları ve güvenilirliklerinin zedelenmesi gerekmektedir." Ahmet Şık'ın kitabında: "... Zaten tüm bu süreç boyunca polislere ve soruşturmayı yürüten başta
Savcı Zekeriya Öz olmak üzere tüm savcılara hep aynı
eleştiri yöneltildi: Fethullahçılık."
ZAMAN
İşte Yalçın'ın ofisinde yapılan aramalarda ele geçirildiği öne sürülen "Ulusal Medya 2010" isimli belgenin içeriği: