Hacı Seyit Mahallesi'nde kızı Zekiye Tali (75) ile birlikte o
turan Yakup Satar'ın evi Veysel Turan'ın
vefat haberinin ardından çocukları,
torunları ve komşularının akınına uğradı.
Veysel Turan'ın vefatından haberi olmayan
Gazi Yakup Satar, evine gelen gazetecileri ''hoş geldiniz'' diyerek karşıladı.
Doktorun kendine konuşma yasağı koyduğunu ifade eden Yakup Satar, ''Gençlere neler
tavsiye edersiniz'' sorusu üzerine ''Gençler burada değil. Gençler yok'' diyerek
cevap verdi.
Sağlığının iyi olduğunu ifade eden Gazi Satar, şöyle konuştu:
''Ey gençler hepiniz bir olun. Sakın birbirinize darılmayın, küsmeyin.
Atatürk bize böyle söyledi. Düşmanla dost olmak isterseniz elinizden silahı bırakmayın. Bu vatanın nasıl kurtulduğunu siz bilmezsiniz, biz biliyoruz. Türk Bayrağı'na dikkatli bakın.''
Kızı Zekiye Tali de Veysel Turan'ın vefat ettiğini babası Yakup Satar'a söyleyemediklerini belirterek, babası Yakup Satar'ın sağlık durumunun son zamanlarda iyi olmadığını kaydetti.
1. Hava Kuvveti Komutanlığınca Eskişehir'deki
Türk Silahlı Kuvvetleri Asker Hastanesinden görevlendirilen sağlık ekibinin rutin kontrolleri kapsamında babasını muayene etiğini ve kan örneği aldığını ifade eden tali, şöyle devam etti:
''Kan örnekleri iyi çıktı. Ama yaşına bağlı olarak bazı sorunları var. Geceleri çok az uyuyor. Çok geç yatıyor. Biz yatacağımız zaman neden
erken yatıyorsunuz diye bize kızıyor. Yaklaşık 10 yıldır evden dışarı çıkmıyor. Önceden törenlere katılıyor, camiye gidiyordu. Hastalığı nedeniyle artık ziyaretçi kabul etmiyoruz. Son günlerde zaman zaman bilincini kaybediyor. O bizim hem annemiz hem babamız, her şeyimiz. O'na bir şey olursa yaşayamayız.''
Gazeteciler aracığıyla Veysel Turan'ın ailesine baş sağlığı mesajı gönderen Zekiye Tali, gözyaşlarına hakim olamadı.
-''ASKERLER HER ŞEYİMİZLE İLGİLENİYORLAR''-
Torun Nuran Ünver, dedesi Yakup Satar'a her gün gazeteleri okuduğunu belirterek, dedesinin, Türkiye'de ve dünyada olup biten her şeyden haberi olduğunu bildirdi.
Dedesi Yakup Satar'ın kendisine her gün
terörist başı Abdullah Öcalan'ı sorduğunu ifade eden torun Nuran Ünver, ''(Onu neden besliyorlar) diyor'' şeklinde konuştu.
Dedemin evinin karşısında ve yanında 3 baz istasyonu var. Dedem bunların kaldırılmasını istiyor. İki gün önce eve ziyarete gelen
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'a da söyledim. Dedemin isminin bir
sokak veya caddeye verilmesini istiyoruz.
Subay Orduevi'nden dedeme yemek alıyorum. Çok gelen giden var, yemek yapmaya
vakit yok. Askerler her şeyimizle ilgileniyorlar.''
-GAZİ YAKUP SATAR-
Eskişehir'in Hacı Seyit Mahallesi'nde oturan, şanlı mücadelenin yaşayan son kahramanı olan Yakup Satar, 1898 yılında Kırım'da doğdu. Ailesiyle Eskişehir'e göç eden Satar,
Osmanlı Devleti'nin
1. Dünya Savaşı'na katılmasıyla
Basra Cephesi'nde savaştı.
İstiklal Savaşı'nın son gazilerinden Ömer Küyük ve Veysel Turan'ın vefat etmesinin ardından ''yaşayan son gazi'' unvanına sahip olan Satar'ın 6 çocuğu, 50'ye yakın da torun ve torunun çocuğu bulunuyor.
--------------------------------------------------------------------------------
Son gaziden 'birlik ve beraberlik' çağrısı
Türkiye'de hayattaki tek İstiklal Savaşı gazisi olan Eskişehirli 112 yaşındaki Yakup Satar, vatanı çok güç şartlar altında kazandıklarını, bunun kıymetinin iyi bilinmesi gerektiğini söyledi. Satar, "Birlik ve beraberlik içerisinde olalım" dedi.
Kulakları ağır işittiği ve gözleri tam görmediği için ziyaretine gelenleri randevu ile kabul eden Yakup Satar, evin çevresindeki
baz istasyonlarından şikayetçi. Evinin çevresinde bulunan 3 adet baz istasyonunun kendisini rahatsız ettiğini anlatan Satar, bu baz istasyonlarının bir an önce kaldırılmasını istiyor.
Türkiye'de hayattaki 2 İstiklal Savaşı gazisinden biri olan ve dün sağlık durumunun ağırlaşması üzerine hastaneye kaldırılan 107 yaşındaki Konyalı Veysel Turan, bu sabah yaşama
veda etti. Turan'ın vefatından sonra Türkiye'de hayatta kalan tek İstiklal Savaşı Gazisi ise 112 yaşındaki Eskişehirli Yakup Satar.
Merkez Hayriye Mahallesi'ndeki evinde 74 yaşındaki kızı Zekiye Tali ile birlikte yaşayan asırlık gazi Yakup Satar, bu güne kadar, 6 çocuk, 36 torun ve torunlarının torununu görmeyi başarmış. Halen kulakları ağır işiten ve gözleri de tam görmeyen İstiklal Savaşı gazisi, rahatsızlığı sebebiyle yatağından pek çıkamıyor artık.
Birinci Dünya Savaşı ve
Kurtuluş Savaşı'nda
ülke savunmasına katılan fedakâr gazi, 5 yıl süreyle İngilizler' in elinde
esir kalmış. İki ülke arasındaki esir mübadelesinde ülkesine gelen Yakup Satar'ın evi sürekli ziyaretçileri ile dolup taşıyor.
Sevenleri, dini bayramlar ile özellikle hafta sonları Yakup Satar'ın elini öpmek ve ondan yaşadığı dönemlerle ilgili hatıralarını dinlemek istiyor. Yaşı gereği zor günler yaşayan Satar ise gösterilen bu ilgi ve alakadan biraz bunalmış durumda. Bu yüzden ziyaretine gelenleri artık randevu ile kabul ediyor. Gazinin yanında kaldığı kızı Zekiye Tali, özellikle son yıllarda ziyarete gelenlerin yoğunlaştığına dikkat çekiyor. Babasının yaşlılık ve hastalığı sebebiyle artık gelen herkesle ilgilenemediğini dile getiren Zekiye Tali, "Babamın gözleri tam görmüyor ve kulakları ağır işitiyor. Yaşı sebebiyle bitkin düşüyor. Durum böyle olunca ziyarete gelecek vatandaşlara belirli bir gün ve saate randevu veriyoruz. Böylelikle ziyaretlerin belirli günlerde olmasını sağlıyoruz. Devlet erkânından gelen ziyaretçilere bile randevu ile kabul ediyoruz. Rast gele çıkıp gelen ziyaretçileri kabul etmiyoruz; çünkü babam artık ayakta duracak halde değil, günlerini yatarak geçiriyor. Zaman zaman rahatsızlığı da artıyor." diyor.
"Babamızla gururlanıyoruz." diyen Yakup dedenin büyük kızı Meliha Işıkada da, "Zaman zaman da duygulanıyoruz. Babamız 112 yaşında. Eskiden 30
Ağustos, 29
Ekim törenlerine ve dini bayramlardaki etkinliklere katılırdı. Şimdi sadece tuvalete gidip gelebiliyor, evin içinde dolaşıyor. Bize her zaman
30 Ağustos'u,
29 Ekim'i anlatırdı. Savaşı güç şartlar altında kazandıklarını, ayaklarında çarık olduğunu, bir yandan yoklukla diğer yandan da düşmanla savaştıklarını söylerdi. Şimdi fazla konuşamıyor." ifadesini kullanıyor.
GAZİ, EVİNİN ÇEVRESİNE KURULAN BAZ İSTASYONLARINDAN RAHATSIZ
Zaman zaman rahatsızlanan Gazi Satar, evinin çevresine kurulan baz istasyonlarından rahatsız. Yetkililere seslenen Satar, evinin çevresindeki söz konusu 3 adet baz istasyonun kaldırılmasını istiyor.
Yakup Satar'ın torunu Nuran Ünüver, dedesinin evlerini çevresine kurulan baz istasyonlarından rahatsız olduğunu söyledi. Ünüver, dedesinin her fırsatta kendilerinden söz konusu baz istasyonlarının kaldırılması için yetkililere talepte bulunmalarını istediğini belirterek,
"Yaşı da ilerlediği için baz istasyonları kendisini rahatsız ediyor. Bazı akrabaları da kanserden öldü. Bu nedenle dedem baz istasyonlarının evinin çevresinden kaldırılmasını istiyor" dedi. Yakup Satar ise, ziyaretine gelenlere birlik ve beraberlik içinde olmaları tavsiyesinde buluyor. Düşmanların dost gibi görünüp sürekli Türkiye'yi bölmeye çalıştığına dikkat çeken Yakup Satar, "Bu vatanın kıymetini biliniz. Birbirinizden ayrılmayın birlik olun, birbirinizi kırmayın, birbirinizi mutlu tutun. Düşmanın oyununa gelip birbirimize düşmeyelim. Bizler gibi gençler de ülkeye dört elle sarılmalıdır. Bu vatan elden giderse bir daha geri getirilemez. Biz bu vatanı çok zor şartlarda kurtardık ve gençlere teslim ettik. Gençler bu vatanı sonuna kadar korumalıdır.'' diye nasihatta bulunuyor.
Ermeni soykırımı iddialarına da dikkat çeken İstiklal Savaşı Gazisi Yakup Satar, ''Bu ülkede en rahat Ermeniler ve
Rumlar yaşadı. Ticareti onlar yaptı, parayı onlar kazandı. Biz hep savaştık. Açlıktan ölmüş hayvanların etini yemek zorunda kaldığımız zamanlarda Ermeniler ayakkabılarını boyatmadan çarşıya ve pazara inmezdi. Şimdi ise Türkler Ermenileri katletti diye haykırıyorlar.
Hayır böyle bir şey yok. Bunlar bilinçli yapılan oyunlardır. Bu dedikodulara kanmayalım.'' diyor.