Eski Terörle Mücadele Özel Temsilcisi,
emekli Orgeneral Edip Başer,
insan hakları,
demokrasi,
özgürlük ve barış gibi değerlerin
psikolojik harekat kapsamında çok iyi kullanılamadığını ifade ederek, ''Bu değerleri biz insanlarımıza tam ve doğru olarak anlatamadığımız için, bölücü
terör örgütü ve onu destekleyen unsurlar, hepimizin sahip çıkması gereken bu evrensel, insani değerleri kendileri için birer koruma aracı olarak kullandılar'' dedi.
Başer,
Gazi Üniversitesi Mimar Kemaleddin
Konferans Salonunda
Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) tarafından düzenlenen ''ABD-
İran Gerginliği ve Türkiye'ye Etkileri'' konulu sempozyumda, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral
Yaşar Büyükanıt'ın, dün Genelkurmay ATASE Başkanlığı Stratejik
Araştırma ve Etüt
Merkezinin (
SAREM) Merkez Orduevi'nde düzenlediği ''
PKK/Kongra-Gel Terör Örgütüne Yönelik Ekonomik ve İdeolojik Desteğin Kesilmesi'' konulu sempozyumda yaptığı konuşmadaki, ''insan hakları, demokrasi, özgürlük ve barış gibi insanlık kavramlarını devletin kullanması gerekirken
terör örgütünün kullandığı; terör örgütünün bu yönlerden bir psikolojik harekat yürüttüğü'' şeklindeki sözlerinin anımsatılması üzerine, emekli Orgeneral Başer, şunları söyledi:
''Bu değerleri psikolojik harekat kapsamında da maalesef biz çok iyi kullanamadık. İnsanlarımıza bu değerlerin gerçek haliyle anlatımını doğru olarak yapamadık ve bunların kötü niyetliler tarafından arkasına sığınılacak birer korunma aracı olmasına göz yumduk, buna izin verdik. Bu değerleri biz insanlarımıza tam ve doğru olarak anlatamadığımız için halkımız bu değerlerin tam olarak farkına ve bilincine varamadığı için kötü niyetliler, en başta bölücü terör örgütü ve onu destekleyen unsurlar, hepimizin sahip çıkması gereken bu evrensel, insani değerleri kendileri için birer koruma aracı olarak kullandılar.''
''Psikolojik harpte eksiklikler varsa bundan sonra ne yapılabilir?'' sorusunu yanıtlarken de Başer, şunları kaydetti:
''Psikolojik harekatta bu tür eksiklikler varsa süratle bu tür eksiklikleri ortadan kaldıracak önlemleri düşünmek lazım. İlgili kurumların, birimlerin bunları düşünmesi lazım.
İnsan hakları, demokrasi gibi değerlerin yeniden kazanılması için neler yapılabileceği sorusu üzerine ise Edip Başer, şöyle konuştu:
''Öncelikle eğitim. Bütün bu sorunların temelinde eğitim sorunu yatmakta. Sadece okuldaki eğitimi kastetmiyorum. Eğitim dediğimiz olgu, ana kucağından mezara kadar devam eden bir süreçtir. Bu sürecin tamamını düşünüp, o şekilde değerlendirmek lazım. Tüm
sivil toplum örgütleri, tüm aydınlar bu eğitim seferberliğini görev addetmeliler. Bu sorumluluğu herkes üstlenmeli. Bu sorumluluk, aydınlar, sivil toplum kuruluşları, ilgili tüm birimler tarafından aynı ciddiyetle benimsenmez ve üstlenilmezse, parça parça çabalarla bu konuda alabileceğimiz fazla bir mesafe olmaz.''
Başer, bir değişimin şart olup olmadığı sorusuna, ''Elbette şart, ama değişimi sağlayacak olan eğitimdir. İnsanlara önce doğruları, doğru olarak anlatmanın bir yolunu bulacaksınız. Her alanda bilmeleri gerekenleri anlatacaksınız. Bunu medyamızla, okullarımızla, sivil toplum kuruluşlarımızın etkinlikleriyle yapmak zorundayız'' karşılığını verdi.
AA