Genelkurmay'ın 17 gündür süren sessizliğiyle ilgili sorulara
cevap veren Türker, yetkililerin, söz konusu görüntülerin Hantepe'ye ait olup olmadığıyla ilgili soru işaretlerini bir an önce aydınlatması gerektiğini belirtti.
Şehit ailelerinin acılarının çok büyük olduğunu ve hepsinin acılarını paylaştıklarını ifade eden
DSP Genel Başkanı Türker, "Heron'da çıkan konuşmaların muhakkak açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Genelkurmay Başkanı'nın ya da Genelkurmay adına bir yetkilinin, bu konuda halkı tatmin edecek açıklama yapması gerekiyor." dedi. Hiçbir askerin, beraber çalıştığı
silah arkadaşının öldürülmesine sebep olabilecek basiretsiz bir yapı içinde olduğunu düşünmediğini de dile getiren Türker, "Burada askerlik sistemini ve
şehitlik mertebesini sulandırmak isteyen isimler, bazı şehit ailelerini, 'Sizin çocuklarınız şehit olmadı. Ordunun içindeki yanlışlıklardan dolayı öldüler.' şeklinde yönlendiriyor. Böylesi bir yönlendirme doğru değildir ama yapıldığına göre Genelkurmay'ın çıkıp apaçık tavır koyması gerekiyor. Aslında bu konuda Başkomutan'ın, yani Cumhurbaşkanı'nın açıklama yapması gerekiyor. Heron'larla ilgili bir olumsuzluk varsa mutlaka açıklığa çıkarılmalıdır ama ben hiçbir subayın, komutanın kendi silah arkadaşını tehlikeye sokup öldürtebilecek noktaya getireceğine inanmıyorum." şeklinde konuştu.
DSP olarak, şehit çocuklarının özel bir kontenjanla üniversiteye sınavsız girmesi için teklifleri olduğunu da hatırladan
Masum Türker, hükümeti konunun gündeme alınıp kanunlaştırması için birlikte hareket etmeye davet etti. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e bir
mektup yazdığı bilgisini de veren Türker, kendisinden
Ramazan Bayramı'nda siyasi parti liderlerini, bayramlaşmak ve
referanduma giderken gerginliği ortadan kaldırmak için yuvarlak
masa etrafında toplamasını talep ettiğini söyledi.
DSP Genel Başkanı, 12
Eylül 2010'da referanduma sunulacak anayasa değişikliği paketini bir
bardak süte benzettti. Türker, "İki akrebin zehiri gibi olan
HSYK ve
Anayasa Mahkemesi'nin yapısında değişiklik öngören maddelerle o güzelim süt bardağı, zehirli süte dönüşüyor. Kim içerse ölür.'' dedi. Türker, söz konusu iki kurumdaki değişikliklerin, Türkiye'de diktatörlüğün yolunu açacağını iddia etti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın referandum konuşunda düşüncesini açıklamasını istediği TÜSİAD'a yönelik değerlendirmelerini de eleştiren
Masum Türker, referandumda "hayır" oyu vereceklerini tekrarladı. Türker daha sonra,partisinin
Karabağlar ilçe binasında düzenlene törenle yeni katılanlara
rozet taktı.