Eymür'e, kendisine '
baba' diye hitap eden
Yeşil'in işlediği ileri sürülen
cinayetler sorulacak. Eymür'ün önüne, Yeşil'le yaptığı yüzlerce sayfalık
telefon görüşmesinin dökümleri konulacak. Eymür'ün evinde ele geçirilen arşivin ise
soruşturmanın seyrini değiştirebileceği belirtiliyor...
Eski
MİT Kontrterör Dairesi Başkanı
Mehmet Eymür,
faili meçhuller soruşturması kapsamında dün gözaltına alındı. Kamuoyunda Yeşil olarak olarak tanınan Mahmut
Yıldırım'ın 1990'lı yıllardaki
infazları konusunda sorgulanmak üzere gözaltına alındığı öğrenilen Eymür'ün adreslerinde yapılan
aramalarda arşivine de el kondu. Akşam saatlerinde
Ankara'ya gönderilen Eymür, sağlık kontrolünün ardından sorgulanmak üzere Emniyet'e götürüldü. Sorgusu sırasında Eymür'e Yeşil'in adının karıştığı
Bayram Kanat,
Cem Ersever, Mehmet Sincar,
Behçet Cantürk, Vedat Aydın ve
Musa Anter cinayetlerinin sorulacağı belirtildi. Eymür, Yeşil'in sorumlu olduğu cinayetlerin talimatını verdiği iddiasıyla
şüpheli konumunda olduğu da kaydedildi.
YEŞİL'İN CİNAYETLERİ SORULDU
Yeşil'le ilişkilendirilen cinayetlerin başında Bayram Kanat,
JİTEM'ci Cem Ersever, eski milletvekili Mehmet Sincar,
işadamı Behçet Cantürk, Vedat Aydın ve Musa Anter geliyor.
Faili meçhuller soruşturması kapsamında Yeşil'in sorumlu olduğu cinayetlerin talimatının ise Mehmet Eymür tarafından verildiği iddia ediliyor. Yeşil'in adının karıştığı kumarhaneler kralı Ömer Lütfü
Topal cinayeti ile ilgili bildiklerinin de Eymür'e sorulacak. Daha önce
Beyoğlu savcılığının hazırladığı iddianamede yer alan cinayetin ayrıntıları da faili meçhul cinayetler soruşturmasına girdi. Eymür'e Ömer Lütfi Topal cinayetinde Yeşil'e talimat verip vermediğinin sorulduğu belirtildi.
1973'TE TANIŞTILAR
Faili meçhuller soruşturması kapsamında gözaltına alınan eski MİT yöneticisi Mehmet Eymür'e Yeşil kod isimli
Mahmut Yıldırım'ın 90'lı yıllarda işlediği cinayetler ile ilgili sorgulanacak. JİTEM'le ilişkisi sürekli
gündeme gelen Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım'ın ilk olarak MİT tarafından 1973 yılında kullanılmaya başlanması gözleri Eymür'e çevirdi. Yeşil'in Bingöl'deki bir MİT personeli aracılığıyla
taşeron olarak kullanılabileceği teklifinin ilk olarak Eymür'e iletildiği ve aynı yıl
Eylül ayında iki ismin ilişkiye geçtiği belirtiliyor. Yeşil'in kullandığı farklı kimliklerin tamamının da MİT,
Başbakanlık ve
İçişleri Bakanlığı'na ait olduğu tespit edildi. Ahmet Demir adına "İçişleri Bakanlığı Psikolojik
Savaş Uzmanı" kimliğinin de MİT tarafından İçişleri Bakanlığı aracılığıyla Mahmut Yıldırım için hazırlandığı öğrenildi.
YEŞİL HEP VAR OLACAK
Yeşil'in MİT'te görev yaptığı süre içinde sahte kimliklerin Eymür tarafından verildiği iddia ediliyor. Yeşil'in Metin Atmaca adına kullandığı kimlik için düzenlenen pasaportun Eymür tarafından alındığı da iddialar arasında. 1998'de,
Antalya Emniyet Müdürlüğü tarafından Lara Caddesi'ndeki Ofo Oteli karşısında bulunan
Güner Sitesi'nde yapılan aramada Yeşil ve Eymür'ün aynı sitede kaldıkları da iddia edilmişti. Eymür, Yeşil'le ilgili yaptığı bir açıklamada Mahmut Yıldırım konusunun MİT'le değil kendisiyle özdeşleştirilmesinden rahatsız olduğunu belirterek, "Teşkilatın elemanları arasında yüzlerce Yeşil var. Yeşil önce de vardı, yetkililer ne derse desinler, bundan sonra da olacaktır." ifadelerini kullanmıştı.
Görüşme kayıtları dosyaya girdi
Yeşil ile Eymür'ün ilişkilerinin perde arkasını aralayacak yüzlerce sayfalık telefon görüşmesi dökümünün tespit edildiği öğrenildi. Yeşil'in 1996-98 yılları arasında Antalya Emniyet Müdürlüğü tarafından tespit edilen görüşme tutanakları bir kitap kalınlığında olduğu belirtiliyor. Soruşturma kapsamında Eymür'ün evinde arama yapıldı ve savcılık tarafından arşive el konuldu. Eymür'ün elinde bir döneme ait çok kritik belgeler olduğu ve bir çok olayın aydınlanmasına katkı yapacağı belirtiliyor.
Peker işaret etmişti
Faili Meçhul Cinayetleri soruşturan Ankara Özel Yetkili Savcısı
Harun Yüksel tarafından sorgulanan yeraltı dünyasının önde gelen isimlerinden
Sedat Peker, ifadesinde faili meçhul cinayetler ve Yeşil'in yaptığı yargısız infazların Mehmet Eymür'ün bilgisi dahilinde işlendiğini iddia etmişti. Aynı soruşturmanın
tutuklu sanığı olan Peker, savcılık ifadesinde, "Yeşil isimli şahsın doğuda bir zamanlar J?TEM tarafından kullanıldıktan sonra MİT'le birlikte çalışmaya başladığını, MİT'te Mehmet Eymür'ün kadrosunda olduğunu, onun da şehirlerde birçok eylemler gerçekleştirdiğini duyuyorduk" şeklinde konuştu. Peker, "Sokaklarda, kamuoyunda faili meçhul olarak bilinen ve çoğunluğu
Kürt kökenli kişilere karşı yapılan cinayetlerin yine bu grubun Milli
Güvenlik Kurulu tarafından özel olarak yetkilendirilen bir
ekip tarafından gerçekleştirildiğini duyuyordum. Zaten o dönem herkes bu cinayetlerin kimler tarafından işlendiğini de çok açık biliyordu" dedi.
Karanlıkta kalan cinayetler
Cem Ersever: JİTEM'in kurucularından biri olan
emekli binbaşı Ersever, özellikle Yeşil'in adının karıştığı faili meçhul cinayetlerle ilgili verdiği bilgilerin ardından Ankara'da kaçırılıp sorgulandıktan sonra 4
Kasım 1993'te öldürüldü.
Behçet Canturk: Kürt işadamı. PKK'ya
destek ve 1992'de
Özgür Gündem gazetesinin finansörü olmakla suçlanıyordu. 14 Ocak 1994 tarihinde kimliği belirsiz kişilerce kaçırılan Cantürk'ün ve şöförünün cesetleri, bir gün sonra
Sapanca yakınlarında bulundu.
Ömer Lütfü Topal: Kumarhaneler kralı olarak tanınan Topal, 28 Temmuz 1996'da saat 23.30 sıralarında
İstanbul Sarıyer'de içerisinde bulunduğu 34 BTG 96 plakalı otomobilinde otomatik silahlarla taranarak öldürüldü. Özel timciler bu cinayetten yargılanıp
beraat etti.
Mehmet Sincar: DEP milletvekili Sincar, 4 Eylül 1993'te Batman'da
sokak ortasında öldürüldü.
Musa Anter: Kürt aydın Anter,
Diyarbakır'da 20 Eylül 1992'de öldürüldü.
Vedat Aydın: HEP Diyarbakır İl Başkanı Aydın 5 Temmuz 1991'de kaçırılarak infaz edildi.