Akyol, Havuz medyası A Haber'in çarpıttığı gibi diyalog faaliyetlerinde bir kez bile içki ikramı görmediğini yazdı.
İşte Akyol'un yazısında bir kesit:
‘Diyalog’ meselesi
Basında yer alan haberlere göre, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın organize ettiği bir toplu yemekte hem Kur'an-ı Kerim okunmuş, hem içki servis edilmişti!
Dün Zaman'da yer alan bir haber ise olaya açıklık getiriyordu: Bir Rus restoranında verilen kalabalık yemeğin menüsünde içki yokmuş, ancak bir kaç katılımcı ayrıca sipariş etmiş.
Konu muhafazakar olmayanları hiç ilgilendirmeyecektir sanırım. Ancak diğerleri için ben kendi tecrübemi aktarayım. Bugüne dek yurtdışında, bilhassa ABD'de Hizmet hareketinin düzenlediği onlarca “diyalog” toplantısında konuştum. Çoğu yemekliydi ve bir kez bile içki ikramı görmedim. Yahudi, Hıristiyan veya seküler Batılılar da geldiler, vişne suyu içip gittiler.
Dahası, her toplantıda ya Kur'an'dan bir ayet okunduğunu, yahut Resulullah'ın hayatından bir kıssa anlatıldığını, yani bir şekilde İslam adına “tebliğ ve temsil” olduğunu gördüm. Organizatörlerin, dini konularda gevşeklik bir yana, tek vakit namazı dahi kaçırmadığına şahit oldum.
Sadece elitlere değil, müstazaflara el uzatıldığını da gördüm. ABD hapishanelerindeki “gönüllü imam” sistemine dahil olarak, mahkumlara Risale-i Nur dersi yapan Hizmet mensupları tanıdım.
Söz konusu “diyalog” gayretinin çok hayırlı bir misyon taşıdığını da düşünüyorum. Çünkü Batı'da, hatta tüm dünyada güçlü bir İslamofobi dalgası var. Buna karşı dışarıdan “İslamofobiyi kınama” konferansları ve gösterileri yapmanın da pek bir faydası yok. Daha zahmetli ama faydalı olan, o yabancı toplumların içinde var olmak, onların idrakine hitap edecek bir dil ve tutum geliştirmek, bu yolla takdire şayan bir Müslüman profili çizmek.
Çizmek bir yana, öyle olmak.
Peki ama ya bu “dinler arası diyalog” gayreti baştan yanlışsa? İslam'da yeri yoksa?
Bir TV'de konuşan saygın bir zat, öyle demiş. “Senin Peygamberini tanımayan bir dinle nasıl diyalog kuracaksın” diye sormuş.
Ben pek anlamadım ama bu itirazı. Adamlar peygamberimizi tanısa, zaten Müslüman olurlar; farklı dinden olmazlar diye düşündüm.