Suçu askere yüklemek, AKP'yi temize çıkarır mı?

Zaman Gazetesi'nden Uğur Sağındık'ın, Lice'de yaşanan bayrak provokasyonu ve son yaşananlarla ilgili tespitleri dikkat çekici..

Suçu askere yüklemek, AKP'yi temize çıkarır mı?

AKP'nin Lice'deki son bayrak provokasyonunda da en iyi yaptığı şeyi yapıp, tıpkı Soma’da olduğu gibi hedef saptırdığını ve sorumluluğu, suçu başkasına attığını ifade etti. Terörle mücadelenin sadece askerin ya da polisin değil; hükümetin, siyasi iradenin işi olduğunu söyleyen Sağındık, "Ülkede güvenliği sağlamak, huzuru hakim kılmak seçilmiş hükümetlerin sorumluluğundadır. Bunu ise emri altındaki kolluk güçleri marifetiyle yapar. Terörle mücadele sadece silahla olmaz. Siyasi iradeniz yoksa terörle mücadelede başarılı olmanız hayaldir. Hiçbir hükümet, verilen emri uygulayan askeri suçlayarak terörle mücadele edemez. İktidar şımarık bir çocuk gibi her başı sıkıştığında suçu başkalarına atmayı bırakıp, sorumluluklarını yerine getirmeyi öğrenmeli." diye konuştu.


"AK Parti, son bayrak provokasyonunda da en iyi yaptığı şeyi yapıyor. Tıpkı Soma’da olduğu gibi hedef saptırıyor; sorumluluğu, suçu başkasına atıyor.

Bu kez hedef tahtasına askerler konuldu. Onlardan hesap sorulacakmış! Çözüm süreciyle birlikte eli kolu bağlanan güvenlik güçlerinden hesap sormak hükümeti, siyasi sorumluluğu olanları temize çıkarır mı? Bu skandalın tek sorumlusu asker mi?

2011-2012’de, İdris Naim Şahin’in İçişleri Bakanlığı koltuğunda oturduğu dönemde aynı askerler, polisler PKK’yı adım atamaz hale getirmişti. Zira güvenlik güçlerinin arkasında o dönem siyasi irade vardı ve PKK’nın nefesi kesilmişti. Haftalarca süren Şemdinli kalkışmasında teröristlerin nasıl püskürtüldüğünü hatırlayın. Ta ki Uludere’ye kadar. Yanlış istihbarat sonucu yapılan operasyonda 34 vatandaşımız katledildi. Ve bu olay PKK’ya adeta can suyu oldu. MİT tarafından yürütülen çözüm süreciyle paralel olsa gerek, terör örgütüne yönelik operasyonlar bıçak gibi kesildi. Ve PKK kendine geldi. Nasıl olduysa o istihbaratın sahibi bulunamadı! Uludere hamuru, çok su götürür...

Gelelim bugüne… Başbakan ve kurmayları bayrak provokasyonundan askeri sorumlu tutuyor. Önceki akşam iki kişi görevinden alındı. Halbuki, çözüm sürecini MİT eliyle yürüten hükümetin bizzat kendisi.  PKK’lıları tepemize çıkaran da AKP’den başkası değil. Devlet kapatılan bir yolu açmaktan bile acizken, tek sorumlunun asker olduğuna inanmamız nasıl beklenebilir? Askere emir verilse o yolun açılması kaç dakika sürer?

AKP’nin kurmayları da zaten bu gerçeği itiraf etti. Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, daha üç gün önce Diyarbakır’da düzenlenen çözüm çalıştayında, “Bölgede yol kesmeler başladı. Bunları anlamakta zorlanıyoruz. Güvenlik birimlerimiz çözüm süreci hassasiyeti nedeniyle çok temkinli, dikkatli davranıyor. Çünkü bizim talimatımızdır o.” itirafında bulundu. Aynı toplantıda konuşan başka bir isim daha vardı. İçişleri Bakanı Efkan Ala. Artık PKK’yla görüşmelerde aracıları devre dışı bıraktıklarını, AKP olarak doğrudan görüştüklerini söylemedi mi?Türkiye görüşmelerini, değerlendirmelerini yine yapıyordu. Ama eski Türkiye’de başkalarının aracılığı ile yapıyordu. Türkiye AK Parti hükümetleri döneminde bunu da devreden çıkardı.” diyen İçişleri Bakanı değil miydi?

TERÖRLE MÜCADELE SİYASETİN İŞİ

Son olarak önceki gece Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, askerin, hükümetin emrini uyguladığını anlattı: “Asker elbette görevini yapacak. Genelkurmay Başkanlığı’mızın açıklaması dikkatli okunmalıdır. Sabırla olayları takip ediyoruz. Yoksa bayrak direğine çıkmaya çalışıp da o bayrağı oradan yere indirmeye cüret eden insana herhalde cezası orada verilebilirdi, eğer sabır olmasaydı. Eğer hükümetin siyasi iradesine bağlılık olmasaydı.”

Lafı eğip bükmeye gerek yok; terörle mücadele hükümetin, siyasi iradenin işidir; sadece askerin ya da polisin değil. Ülkede güvenliği sağlamak, huzuru hakim kılmak seçilmiş hükümetlerin sorumluluğundadır. Bunu ise emri altındaki kolluk güçleri marifetiyle yapar. Terörle mücadele sadece silahla olmaz. Siyasi iradeniz yoksa terörle mücadelede başarılı olmanız hayaldir. Hiçbir hükümet, verilen emri uygulayan askeri suçlayarak terörle mücadele edemez. İktidar şımarık bir çocuk gibi her başı sıkıştığında suçu başkalarına atmayı bırakıp, sorumluluklarını yerine getirmeyi öğrenmeli. Çok şey mi istiyoruz?"

<< Önceki Haber Suçu askere yüklemek, AKP'yi temize çıkarır mı? Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER